YENİDEN MİLLİ MÜCADELE DERGİSİ ELLİ BİR YAŞINDA
Bir avuç kahraman Afyon, Konya ve diğer illerde ülkenin sorunlarıyla, dertleriyle kavruldular. Ekmeklerini paylaşıp, acılarıyla, sevinçleriyle sahabe misali kardeş oldular. Ayrılmaz sevgi yumağı, itimat edilen bir yüce topluluk oldular.
İslam'ın temellerini okuyup; ruhlarına gömlek, zihinlerine kaftan yaptılar. Edirne'den Van'a, Muğla'dan Erzurum'a yayıldılar.
Binlerce Anadolu yiğidini kardeş yaptılar. Düşüncede, fikirde birlik oluşturdular.
Anarşi olaylarına karışmadılar. Kırmadılar, dökmediler, Yunus'un dilinden konuşup kardeş oldular.....!
İmamı Azamı örnek alıp İmam Maturidi'yi genç nesillere anlattılar. Fikirlerini yaymak için "Yeniden Milli Mücadele" dergisini çıkardılar.
Aykut Edibali ve arkadaşları canla başla çalışıp "Milletim Uyan" dediler
1970 Şubatında yayın hayatına başlayan Yeniden Milli Mücadele Dergisi, Bayrak Dergisi doğru yayın politikasıyla gönüllerde taht kurdular.
Yiğitler cami önlerinde, istasyonlarda, garajlarda velhasıl fırsat buldukları her yerde miting yapar gibi dergi sattılar.
Türk Kültür ve Medeniyetine önemli katkılar sundular.
1683 yılından beri devam eden mağlubiyetlere çare aradılar. Çöküşün durdurulması, yücelme ve ilerlemenin yolunun açılması için fikir ürettiler.
Yetiştirdikleri gençler 'Türk Milletinin Varlık Ve Beka Davasında' şerefli yerlerini aldılar.
Çanakkale geceleri, Akif geceleri ve kurtuluş geceleri düzenleyerek halkı uyardılar.
Kıbrıs ve Fetih Mitingleri yapıp salon toplantıları düzenlediler.
Pınar, Geçek gibi dergiler yanında iller ölçeğinde örnek dergi çıkardılar.
"Geleceğin organizasyonu nasıl olmalıdır"? sorusuyla hayatın her alanına yerli ve milli düşünceyi hakim kılmak için çareler ürettiler.
Gönlü, yüreği, beyni, vicdanı bu soylu soruya cevap verebilecek 'Yunus' gibi söyleyecek insanlar yetiştirdiler.
Fikir hürriyetinin önemini belirtip ölü bir medeniyeti ancak meraklıları öğrenir. Onun için yeni bir medeniyet kuralım dediler.
"Esir Türkler" davasını bıkmadan savundular. Kerkük, Musul, Batı Trakya, Halep ve Doğu Türkistan'ın hala esir iller içinde olmasına üzüldüler.
Fatih ve Fetih konusunda yazılar yazıp, Türk Milletinin adil, kahraman tarafını insanlara anlattılar.
Milli Cephe fikrini ortaya atıp neden doğru düşünenlerin bir araya gelmesi gerektiği ifade ettiler.
Hukukun üstünlüğünü durmadan, bıkmadan savundular.
Çünkü hukukun zaafa uğradığı zaman toplumun karşılaşacağı sıkıntıları ayrıntılarıyla ortaya koydular.
Kıbrıs'ta; Rum-Yunan ikilisi darbe yapınca soydaşlarımız yok olmasın diye yurt çapında uyarı mitingleri yaptılar.
'Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurulmalıdır' tezini ısrarla savundular.
Edibali'nin "Gençler Silahlı Mücadeleye karışmayın" ikazlarını kulaklarına küpe yaptılar..
Dış Borçlar konusunda halkı uyandırıp yeni "Düyun-u Umumiye'lerin önünü kesmeye çalıştılar.
Türk Lirasının değerinin nasıl korunması yönünde önemli tespitlerde bulundular..
Dış politikada her zaman milli ve realist politikaları savundular.
Türk-Amerikan ilişkileri konusunda tutarlı bilgileri kamuoyu ile paylaştılar.
Türkiye ile İslam Ülkeleri ilişkilerinin gelişmesi yönünde fikir ürettiler.
Türk-Çin ilişkileri ve Doğu Türkistan Davası gündemlerinden hiç düşürmediler.
İstanbul'un Fethi, Ayasofya'nın açılması, Patrikhanenin Yurt Dışına çıkarılması şiarları oldu.
"Ordu-Millet el ele,
düşmana vurduk sille,
tarihten güç aldık biz
Yaşasın Mücadele" şiirleri ile yüreklerimize su serptiler.
Diyarbakır'da Musa Akın, Tunceli'de Zeki Keleş, Ankara'da Zeki Yılmaz'ın şehit edilmeleri üzüntülerini katlamış olmasına rağmen şiddete taraf olmadılar.
12 Eylül öncesinde arkadaşlarını anarşiye karşı koruyan tek hareket oldular.
1984 yılında Edibali ve arkadaşları tarafından kurulan "Islahatçı Demokrasi Partisi" çıkarılan tüm engellemelere karşı çalışmalarını sürdürdüler.
1991 ittifakı bu yiğit insanların fedakarlığı ile kurulmuştu.
51 yıllık bir mücadele ve fikir hayatı böyle bir sohbetin sınırlarına sığmayacak kadar büyüktür.
Fedakarlıkları sayfalara ciltlere sığdırmak zordur. Bu süreci yaşayanlara sormak gerekir.
Evet değerli dostlar elli bir yıl önce yayın hayatına başlayıp, yüzbinlerce gencin göz nuru, alın teri, el emeğiyle büyüyen, gelişen, engellerle karşılaşan Yeniden Milli Mücadele, Bayrak, Pınar, Gerçek, Çınar gibi kardeş dergilerle, vakıflarla en nihayet Millet Partisiyle varlığını onurlu bir şekilde sürdürdüler.
Geçen bu zaman içinde ahrete intikal etmiş kahraman millet evlatlarına Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad makamları cennet olsun.
Hala tüm zorluklara karşı fikri temelleri sağlam Millet Davasına, Bayrak Davasına hayatlarını vakfeden dostlara sağlıklı ömürler dilerim.
Esen kalın. Aziz Dostlarım.
#abdurrahman-zeynal #makale #milli-mucadele