Ramazan Ayı
Mübarek Ramazan ayının sonlarına doğru yaklaşmaktayız.
Ramazan ayının güzelliklerini eskiden çok farklı bir şekilde yaşardık
Bu yıl ramazan ayı aşırı serin ve kısa günlere denk geldi, bu nedenle oruç tutarken zorlanmıyoruz.
Mübarek Ramazan ayının güzelliklerini eskiden çok farklı bir şekilde yaşardık. Şimdi pek yaşayamıyoruz.
Yaşadığımız deprem felaketi önemli bir etken elbette ki. Yoksa "Nerde o eski Ramazanlar?" mı diyoruz
Eski ramazanlarda söz etmeden önce deprem bölgesinde çok zor şartlarda ibadetlerini yapan vatandaşlarımız var. Allah ibadetlerini kat kat kabul eylesin.
Bu ramazan ayında dikkatimi çeken; alışveriş yaptığımız esnaflar her yerden 1 tane imsakiye veriyorlar, imsakiyelerinde üstünde güzel işlemelerle yapılmış dualar oluyor. Hepsi çok güzel. Ben bu imsakiyeleri özellikle sakladım. Kesip camdan tablo yapmayı düşünüyorum.
Eski ramazanlar diyoruz ya ilk aklıma gelen ne oluyor biliyor musunuz? Eskiden ramazan ayında iş yerimizde çok güllaç satılırdı. Dün markette güllaç’ın fiyatına baktım, kocaman güllaç paketinin fiyatı 70-80TL ye satılıyordu. Güllaç’ın özel müşterileri olurdu hep. Güllaç satın alırken anlatırlardı “Süt oranını iyi ayarlamak lazım. Yoksa bebek maması gibi olur çıkar” diye
Mesela Ramazan ayının güzelliklerinden biri de iftarlarda, teravih ve sahurda bütün ailenin hısım akrabanın bir arada bulunması olurdu. İftar sofralarının güzelliğinin karşısında iftar saatini beklemek, ramazan topu patlatılması veya siren düdüğünün ötmesi ile birlikte (canavar düdüğü) iftar sofrasındaki şenlik, teravih namazlarında namaz sonrası camii avlusunda yapılan sohbetler ikramlar, cadde ve sokaklarda simit satan çocukların "Simitçiiiiiii " sesleri, sahur vaktinde ise muhabbetler, yani bunları burada anlatmaya kalksam inanın sığmaz.
Neyse!!!
Eskiden her mahallenin ramazan davulcusu vardı. Yattığı yerler nur mekanları cennet olsun. Şakir Mehmet Amca, Garip Osman, Satali Halil.
Artık buralarda davul çalan kalmadı gibi… Geceleri zifiri karanlıkta dolaşan bir davulcumuz kaldı. Veya ”Sahura kadar kimse uyumuyor ki !!” diyerek, geçelim konuyu
Temcit geleneğini yaşayanlar; ne kadar şanslısınız… "Temcit" geleneği derin bir mevzu. İstirhamım bu geleneği bir kez daha göz önüne sermek ve geleneğe sahip çıkmaktır.
**
Anadolu Ajansı…
Türk basınının temel kurumlarından olan Anadolu Ajansı, 103 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 6 Nisan 1920'de kurulmuştur.
Millî Mücadele’nin başladığı süreçte, bağımsızlık hareketini hem yurda hem dünyaya duyuran Anadolu Ajansı, mücadelede üstlendiği kritik görevlerle Cumhuriyet tarihi içinde özel bir yere sahip olmuştur. Türk milletinin istiklali uğruna verdiği bu mücadelede, Anadolu’nun sesini ve haklılığını duyurma gibi önemli ve kutsal bir vazife üstlenen Anadolu Ajansımızın 103. yılını yürekten kutluyorum
Bu vesileyle; Geçmişte 25 yıl bünyesinde muhabirlik yapmaktan onur duyduğum Anadolu Ajansının kuruluşunda liderlik yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve emeği geçenleri rahmet ve şükranla anıyor, daha nice asırlar yaşamasını temenni ediyorum.
**
Türk Polis Teşkilatı…
Türk Polis teşkilatının 178. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.10 Nisan 1845 tarihinde kurulan ülkemizin her köşesinde gecesini gündüzüne katarak 24 saat boyunca toplumun huzuru için büyük bir özveri ile çalışan vatandaşların can güvenliği uğruna kendi canlarını vermekten sakınmayan milletimizin huzur ve güvenliğinin teminatı Türk Polis Teşkilatının 178.yıldönümünü kutluyorum. Azizi şehitlerimize Allah’dan rahmet diliyorum.
***
Siyaset…
14 Mayıs seçimlerine az bir zaman kaldı. Siyasi partiler milletvekili adaylarını YSK ya bildirdi. Kamuoyuna açıklanan adaylar kesinleşip sahaya indiklerinde bizde köşe yazılarımızda siyasi yazılarımızla performansımızı göstereceğiz. Milletvekili adaylarına Taraklı ile ilgili neler düşündüklerini soracağız. Tüm adaylarımızın ülkemize, Sakarya’mıza hayırlı olmasını diliyorum.
Hayırlı Ramazanlar dileklerimle
Tekrar görüşmek üzere… Hoşçakalın
#ramazan-ajans #polis #secim