Fikrimden Aklıma
Alakasından kurtulup, zincirini boşamış gibi haldır-huldur üzerime gelen bir sessizliğin çığlığını duyduğumda korkmuştum önceleri, sonra alıştım. Sonra arkadaşlarım oldu, dostlarım oldu, sevdiklerim de olmadı değil arada bir. Ama hep geri vites yaşadım bir süre, sonra "U" dönüşü de girdi hayatıma. Korkularımdan vazgeçme uğruna.
Aklıma takılırdı bazen, "Benim gördüğüm mavi ile, başkalarının gördüğü mavi aynı mı?" diye. Bir aralar da -çok sevdiğim- uykunun nasıl birşey olduğunu uyuyamadığım zamanlarda kurgulamaya çalıştım, kafamın içerisindeki bol protein içeren et parçası yettiğince.
Zaman hep ilerledi. "Zaman nedir" diye düşünmeye de başladım, acaba zaman gerçekten var mıydı yoksa, biz ihtyarlamamıza, ölüp gitmemize ve unutmalarımza ve hatta alışmalarımıza uydurduğumuz bir bahaneden ibaret miydi?
Bir aralar doğup büyüdüğüm, ama benim için pek bir imkanı olmamasına rağmen sevdiğim şirin ilçeyi düşündüm. Neden sevdiğimi de. Anlamadım, var bir bağ bir yerde, çözemedim. Birşeyler yapma gayretiyle bir şeyler yapmaya çalıştım elimden geldiğince.
Sonraları farkettim, daha yeni... Hani otobüsün peşinden koşup bir otobüs bileti parası kazanma yerine, taksinin peşinden koşup, taksi ücreti kazanma hikayesi; o misal, yerlere izmarit atıp, izmarit bşına 23 YTL kazanan insanların olduğunu farkettim, yasağa rağmen kaldırım kıyılarındaki birikmiş izmaritlerden...
Haberlerden borsanın ne işe yaradığını kestirmeye çalıştım bir süre, niye azalıp niye artıyor, ekonomiyi nasıl etkiliyor bu şey... Sonraları onu da farkettim, birindeki çok paranın başkasına geçme ihtimali olması olayıymış.
Pilav yaptığımız pirinç de, en fazla üretimi olduğu zaman zamlanan bir şeymiş, onu da öğrenmiş olduk.
||||| Gelelim Taraklı'ya
Taraklı'ya gelip gidebilmek için yol lazımmış. O yolda bu sene sonunda bitecekmiş. İnanası gelmiyor insanın güzel bir yolu olabileceğine. Bir ara kesintiye uğramıştı ya uzun süre, o sıralar da vekillerimizin aslında Bilecik Milletvekilleri olabileceği ihtimal paranoyası oluştu kafamda. Bir bağ da kurmuştum: "Bilecik'e bağlanın!"
Aspir'in aspirinle bir ilgsi olmadığını -şahsım adıma- öğrenmiş bulunmamda emeği geçen, riskten kaçmayıp eken Harun Abi'ye teşşekkür etmeyi de unutmuyorum. Harun Abi'nin ağabeyi Yaşar Abi'ye de internet üzerinden çay siparişi işini bir bilişim uzmanı olarak sonuna kadar desteklediğimi söylemeliyim.
||||| Bir Şiir
GEREKSİZ ŞEYLER
ya birşeye sinirlenmem gerekiyor
ya da sevinmem
ya da birisini sevmem gerekiyor gerçekten
daha acı aşkın tadı mürekkebin tadından
keşke yeniden güneşle doğabilsem
karaya vurmuş bir sis gölgesi
içimdeki insan ben miyim
onduramadım kendimi biliyorum
zaten vakit geç oldu
geç bunları yüreğim
gerçekten anlamam gerekiyor söylediklerimi
zaman zaman düşünen bir varlık mıyım sadece
gerçeten sevmem mi gerekiyor
anlayabilen birisini
www.enescinar.com 'da yayınlanmaktadır.
||||| Bilişim Köşesi:
netlog, facebook, myspace vb. sosyal arkadaşlık gibi sitelere üye olurken karşınıza çıkan e-mail adresinizi ve şifrenizi girmenizi isteyen bölümde bu bilgileri kesinlikle vermeyin. Mutlaka kıyıda köşede de olsa "Atla" ya da "skip" diye bir buton veya link vardır. İşlemi atlayarak diğer işlemlere devam edebilirsiniz.
Aksi halde ne olur?
Sisitem tarafından adres defterinizde bulunan herkese belirli periyorlarla, istemeden de olsa kayıt olduğunuz sitenin reklamını yapar durursunuz. Ayrıca, e-postalarınızın kontrolü kötü ellere de geçebilir.
||||| Aklımdan Fikrimden bir söz:
Güneş batıda da doğar, doğuda da batar.
#