Yeniyi Benimsemek

İsterseniz beni zincire vurun.
“Bu aşkın bir ömür kölesi” deyin
İster her sıfatı üstüme yorun
“Bana Taraklı ’nın delisi ” deyin.

 İnsanlar çağlar boyunca karşılaşacakları muhtemel tehlikelere karşı önlem almışlardır. Tehlike bazen kendini günler öncesinden belli eder. Bazen de ansızın geliverir. Ve biz onu “kaza geliyorum demez” deyimiyle özdeşleştiririz. Ama bazen insan oğlu hiç ummadığı yerden zarar görebilir. Tehlike farklı boyutlarla çıkar karşısına. İşte bu bağlamda Norveç’te sayıları oldukça fazla olan Novergicus farelerinden bahsetmek istiyorum sizlere;

Bu farelerin en önemli özelliği, yedikleri peynirde zehir olma ihtimalini ölçebilecek vücut mekanizmasına sahip olmaları. Yani daha açık bir ifadeyle, Novergicus fareleri peynirden ufak bir parça tadıp zehirli olup olmadığını anlayabiliyorlar, eğer zehirliyse peyniri yemiyorlar, o tattıkları ufak parçada onları zehirlemiyor. Yüce ALLAH bu farelere böyle bir iç güdü vermiş.

İşte güzel Taraklımızın güzel insanları da; Her zaman her olaya karşı temkinli olmuşlardır. Sanırım bu Yüksek Okul konusunda ki hassasiyetleri de buradan kaynaklanıyor. Yıllardır yüksek okul açılması konusunda çaba sarf eden bazı büyüklerimize karşı halkın isteksiz olması, memleketimize gelebilecek ahlaki ve sosyal yapının bozulması ihtimalinin yüksek olmasından kaynaklanıyor olsa gerek.

Yüksek okulun, ekonomik ve memleketin kültürel tanıtımı açısından getirileri olabilir ama sosyal ve ahlaki açıdan götürüleri olabileceği düşünüldüğü için tedbiri elden bırakmak istemiyor insanlarımız. Bu konuda da çok haklılar. Televizyonlarda bazı olumsuzlukları izleyerek, günlük yaşadığımız olaylara medya aracılığı ile şahit olup “şu hayatta neler oluyor” diyerek tecrübe kazanmış bir millet olarak, daha vakur, daha dikkatli hareket etmek zorundayız.

Taraklı elbette yeniye her zaman açık olacak ama bu eskisinden bir şey kaybetmeden olmalı. Bazı değişimler elbetteki gerekli ama değişimin sonuçları gelişim getirmeli.