Sokak Lambası
Bir yanım karışma şu Hükumet-Cemaat işine diyor ama cemaatin mensuplarına söyledikleri şeyleri duyup onların da hiç sorgulamadan inanmasına dayanamıyorum.
Daha bu akşam cemaatin şirketlerinde çalışan dolayısı ile de (tam bağlılarından olmasa da) sohbetlerine de giden biri ile yaptığım görüşmede söylediklerinden bazılarına gülesim geldi. Bir zamanlar koyu bir AK Parti savunucusu olan bu kişi sohbetimiz boyunca sürekli hükumetin haksızlığını ispatlamaya çalıştı. Bakın neler söyledi o kişi:
1.Erdoğan'a İran'da büyü yaptılar
2. Hükümet içinde ve en önemli bürokratlar arasında gizli (başbakanın danışmanlarını özellikle belirtti) İranlı yanlıları var. Hem kendileri hem çevrelerindeki insanları muta nikahıyla zinaya da alıştırdılar. Üstelik bunların hepsi kayıt altına alıp İran gizli servisince günü geldiğinde kullanılmak üzere arşive kaldırıldı.
3.PKK istedi diye dershaneler hedef. Böylece Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın önünü açacaklar.
Şimdi;
1. si, Erdoğan'a İran'da büyü yaptılar diyenler sormak lazım Kendini Ebu Bekir zannedip F. Gülen'e hitaben "Bir gülüşüne bütün malımı feda ederim" diyen iş adamı mı büyünün tesiri altında değil? Ümmet bilincini beyin kıvrımlarına nakş edememiş olanlar hangi büyünün tesiri altındalar? Ümmetin zerresini teşkil eden bir topluluğun menfaatine göre tavır alanlar mı büyünün tesiri altında değil? Ümmetti ilgilendiren meseleler ile ilgili dudaklarından bir tane bed-dua çıkmamış olanların kendi kuyruğuna basıldı diye tüm hışmıyla ettiği bed-duanın en bed-ine âmin diyenler mi büyünün tesiri altında değil?
2. si, Başbakanın etrafındakileri İran ajanı olmakla suçlarken F. Gülen'in etrafındakilerin ABD veya İsrail ajanı da olabileceğini neden aklına getirmezsin?
3. sü, PKK 30 yıldan berri var ve biliniyor ki marksist-leninist bir örgüt tabi ki şimdiye kadar dini bir oluşum olarak görünen cemaate karşı olacaklar. Kendilerini PKK karşıtı gösterirken hükumeti PKK terörüyle ilişkilendirerek halka sempatik görünme çabalarından başka bir şey değil mi bu iddia.
Bir de ağızlarına dolamışlar siz cemaati bırakın çalınan paralara bakın diye. Ama kendileri himmet adı altında toplanan paraların nereye gittiğinin peşine düşmezler hiç. Hemen koskoca okulları,dershaneleri görmüyor musunuz derler derler de benim himmet-imle (?) yapılan okullarında ben çocuğumu okutamam. Dershanelerinde okutmak için yıllar öncesinden para biriktirmem gerekir.
Bütün hayatını bizim bilmediğimiz, varlığından emin olmadığımız (fakat evrensel İslamın dışında olduğu her geçen gün daha da anlaşılan kendi tasarladığı) bir Zion'a ulaşmak için harcayan, tüm yolları mubah gören bir anlayışın temsilcilerinin etik anlayışın dışına çıkan tavırları gelinmek istenen yer konusunda ip uçlarını veriyor aslında. Zion'a (ulaşmak istediğiniz yere) insanlığı götürmek için ne vaat ediyorsanız bunu açık ve net bir şekilde ortaya koymalısınız. Ortaya koymayıp dereyi geçene kadar ayıya dayı deme anlayışınız gösteriyor ki yolunuz yol değil.
Bizler rüya tabircisi değiliz. Bir takım efsunlanmış sözlerden, içinde twitterlerın atıldığı rüyalardan maalesef anlamıyoruz. Beşerin söylediği her sözde bir hikmet arayanlardan da değiliz. Bir kul için kendini Ebu Bekir ilan edenlerden de değiliz. Bizler sıradan Müslümanlarız ve o veya bu hocanın dediğine göre ne dünyamızı ne de ahiretimizi dizayn etmek istiyoruz. Yolumuz F'nin, S'nin, M'nin yolu değil Kur'an'nın ve Sünnetin yolu. Eğer bu yolda her kim yolumuzu aydınlatacak bir sokak lambası olacaksa başımızın üzerinde yeri var.
Onla olun , Onsuz olmayın....
#