Sağır Efsaneler
“ Çilek kokusu silgilerim, püsküllü kalemlerim,
Çiçek resimleri süslü çizgili defterim”
Goncası değen gül kokuları okşar yumuşak tenimi
Kırmızı pabuçlarım
Ses çıkaran adımlarım
Gölgelerinde koşan çoraplarım
Düşler kuran aklım
Koşan yorulmayan
Çocukluğum,
Kurdelesi bağlanmış siyah saçlarım
Sabunlu suya doymayan ellerim
Yalansız susmayan dilim
Yaramaz duygularım
Şen kahkahalarım
Çocukluğum,
Körebe oynayan gözlerime bağlanan kara örtülere
Sobelenen ellerin çamurları
Ağaç dallarına asılan karadut yanaklarım
Şekerleme şerbetine bulanan dudaklarım
Limonata yudumunda mayhoşluğum
Çocukluğum,
Toprak içinde aranan solucanlar
Korkutulan kedilerin telaşı
Kuyruğuna bağlanan ısırır yazısına kızan çomar
Akşam karanlığında eğlencenin doruğu yorulur
Ama yinede direnir ayaklarım
Annemin çığlığında korkmayan aklım
Çocukluğum,
Çıkmaz sokakta sıkışan bisikletim
Tekerine bağlanan patlak şakalarım
Sürükleyen tommiks teksas kitaplarım
Su tabancasında asker marşları
Tutuklu sefil bedenim
Çocukluğum,
Trafik kuralı tanımayan plastik dört teker arabam
Markası hiçbir rüyada yok
Beş parmak işaretleri takılı yüzüklerim
Deniz köpüğünde kulaç atan tenim
Mavi tonlarında bulutla kaynaşan güneş
Serseri aklım dolaşır dondurma beyazına
Türkçeyi katleden dilimde elma şekerim
Uçuşan eteklerimde salınan uçurtmalarım
Sevgiye doyamayan bez bebeklerim
Çocukluğum,
" Çilek kokmuyor artık silgilerim,
Defterimin yerini silen, bilgisayarlar aldı.
Kapat gözlerini, düşlerinin gölgesinde yasla başını kum tanelerine bir saniyede olsa,
#