Taraklı için Yeter mi...?
İzzettin KÖMÜRCÜ
YENİSAKARYA Gazetesi köşe yazarı Ferruh Bulut Taraklı için bakın ne yazdı
TARAKLI İÇİN YETER Mİ?
Bu şehirde her yaz Bodrum, Marmaris, Çeşme Alanya yapıp da, 60-70 kilometre mesafedeki Taraklı’yı görmeyen, bilmeyen o kadar çok insanımız var ki inanamazsınız...
**
Bunu ben nereden biliyorum? Anket mi yaptırdım? Hayır. Eş dost sohbetlerinde Taraklı’dan konu açılınca veya bu satırların yazarı tarafından konu Taraklı’ya getirilince, ‘Ben hiç gitmedim’ , ‘Ben hiç görmedim’ , ‘Çok niyetlendim ama bir türlü kısmet olmadı’ diyenlerin sayısından biliyorum..
**
İtiraf edeyim, 2000’li yılların başına kadar ben de görmemiştim. İzzettin Kömürcü ile tanışmamızdan sonra 2002 yılının ilkbaharında ilk kez görmüştüm Taraklı’yı. Sokaklarını, eski-tarihi evlerini, köşklerini gezerken kendimi 1600’lü, 1700’lü yıllarda hissetmiştim ki, o his benim farklı bir karar almama neden oldu.
**
O karar da, bu güzellikleri eşimin, çocuklarımın ve gelinimin de görmesi için o yaz ailece Taraklı’da tatil yapma kararıydı. O günlerde Taraklı içine kapanık, oteli, hatta ilçe merkezinde genel tuvaleti dahi olmayan bir durumdaydı.
**
Buna rağmen dönemin kaymakamı, belediye başkanıyla İzzettin Kömürcü ve Nevzat Akay gibi dostların girişimiyle ailem için kalacak yer temin edilmiş, o yaz, yaklaşık iki hafta hep birlikte tatil yapma fırsatımız olmuştu. O günlerden kalma Taraklı’da başta İzzettin Kömürcü ve Nevzat Akay olmak üzere birçok dostum oldu. Çoğuyla hala görüşürüz, haberleşiriz.
**
Tatilden döndükten sonra da ‘Taraklı izlenimlerim’ başlığıyla yaklaşık bir hafta devam eden bir yazı dizisi kaleme almıştım. Bu seri yazıda, Taraklı’nın aslında saklı bir Cennet olduğunu, ilçe olarak içine kapanıklığını atıp, bu güzellikleri, önce tüm Sakarya’ya, sonra ülkeye ve de dünyaya göstermenin bir yolunu bulması gerektiğini belirtmiştim. Özetle; Taraklı’nın turizm anlamında kendini satmasını, kendini pazarlamasının altını çizmiştim.
**
2004 seçimlerinde belediye başkanlığına Tacettin Özkaraman’ın seçilmesiyle, söylediğim anlamda Taraklı sınıf atlamaya başladı. Özellikle ‘Mümkünlü’ reklamları, ilçenin ufkunu açan en önemli adımlardan biri oldu.
**
İlçe de daha önceden de yapılan şenlikler, festivaller bu kaz dış dünyaya da duyurulduğu için geleni gideni çoğalmaya, ilçe turizm pastasından belli bir rant kazanmaya başladı. Eski tarihi evlerin ve köşklerin kamu ve özel sektör kurumları tarafından satın alınarak restore edilmesi, valiliğin ve ilgili bakanlığın bu değerli eski köşkler için daha fazla ilgi göstermesi, Taraklı’nın aynadaki siluetini daha da parlatmaya başladı.
**
Hepsinden önemlisi, Taraklı insanı artık, ‘turizm’ kelimesinin içeriğinin ne olduğunu anlamaya başladı ki, bu da ilçe adına farklı bir anlayışın hakim kılınmasına neden oldu. Katılım sağlanan ulusal ve uluslararası fuarlardaki tanıtım ise Taraklı adının değil ülke, dünya tarafından ezberlenmesine vesile oldu diyebiliriz.
**
Taraklı adına son 11-12 yılda yeşeren bu umutların altında imzası olan, ya da şöyle söyleyelim; Taraklı’nın bir yerden farklı bir yere taşınmasındaki en önemli isim Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman’dır. Özkaraman ve iktidar olan partisinin de kendisine desteğiyle Taraklı, yıllar önceki içine kapanıklığını atmış, o dönemde tavsiye ettiğim gibi turizm adına kendini, pazarlayarak ilçe halkının kazanımlarını artırmıştır.
**
Bu atılımlar nedeniyle reklam, dizi ve film dünyasının da Taraklı’yı keşfetmesi sağlanmış, ilçe merkez ya da mahallelerinde her gün bir dizi, bir film, bir reklam seti görmek mümkün olmaya başlamıştır.
**
Peki bütün bu gelişmeler Taraklı için yeter mi, yeterli mi? Elbette yetmez. Bakın bu konuda bir örnek vermek istiyorum; Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) büyük bir dizi film projesi için bir-iki ay önce Taraklı’yı seçti. Bu dizi film, uzun süre televizyon ekranlarında ‘Muhteşem Yüzyıl’ adıyla yayınlanan dizinin teknik ekibi tarafından çekilecek.
**
Üç-dört yıl sürmesi düşünülen proje, Muhteşem Yüzyıl’ın boşluğunu doldurmak için kaleme alınmış, “Son Destan” adını taşıyan bu dizide, 1. Dünya Savaşı’nda Makedonya’dan Türkiye’ye kaçan bir Türk ailenin hikayesi yansıtılacak. Dizinin teknik ekibi Taraklı’yı beğendi beğenmesine ancak; çok kalabalık olan kamera arkası ve kamera önü görevlilerinin kalabileceği bir otel bulunamadı. Birkaç köşk kiralandı ama bunlar da yetersiz kaldı.
**
Ve bu dizinin yapımcıları; ‘kalacak yer yokluğu’ yani onları barındırabilecek bir otel yokluğu nedeniyle projeyi Taraklı’dan Bolu’nun Mudurnu ilçesine taşıdı. Şimdi, ön çalışmalar Mudurnu’da sürdürülüyor. Belki de, 40-50 kişilik dizi ekibi, üç-dört yıl boyunca Mudurnu’da kalacak ve doğal olarak maddi katkıları da Mudurnu’ya akacak.
**
İşte bu örnekte olduğu gibi bugüne kadar yapılanlar Taraklı için ‘yeter’ diyemeyiz. Bir an önce, bu açığı giderebilecek otel ve motellerin bölgeye inşa edilmesi gerekiyor. Taraklı artık misafirlerini günü birlik değil, günlerce, haftalarca, aylarca, bu tür dizi proje örneklerinde olduğu gibi belki de yıllarca barındırabilecek fiziki mekanlara kavuşmalıdır. Çünkü Taraklı çok çok daha iyilerine layık…
