Cumhuriyet Bayramı
Oysa ben, Cumhuriyet Bayramı üstüne, güncel bir yazı yazacaktım. Türkçe düşünüldüğünde
"Millî Kuvvetler" demeğe gelen bu sözcük için ben her iki dedemi de dinlemiş biriyken,
medar-ı iftiharım olan "bu bayrama" bir yazı değil bin yazı yazmalıyım.
Yazıyorum da. Ancak "izninizle" yazıya aşağıdaki "şiiri de ekliyerek" sevincimin çapını, size de yansıtmak istiyorum. Buyurun.
Kuva-î Milli
Kurşun dökülür toprağının yeisinden
Zikri mavzere dizip, Özbekler Tekkesi'nden
Geçip
Payıtahtı sırtlanıp yola çıkarlar
Nakkaş Karakolu’ndan Sultan Tepesi'nden.
Evet tam işte budur evliyanın andığı an
O zaman
Mucize sıyırsınlar "erbabın" duasından.
Vaziyet
Tekrar düş ediledursun
Bırak açıkca sorsun.
Hani karşıdan farkedilen, "tek atlı"
Çift kanatlı
El çek
Eni boyu sorulmaz, burda fır dönen işin
Tekrarı olmayan, bu ikiz düşün
Söylenmeyen yanını sindirmesinler
Mirac'ında kuşanan kemik atlarla
Çırpınan "nur" kanatlarla
Okunurken cemâli bire bir:
Yutkunur peksimet niyetine, kendi etini.
Şüheda,
Gark olup toprağına
Bekler kıyametini
Bu mısralardan sonra, size, "Cumhuriyet Bayramı’nın" maliyetinden bahsedecek,
faturalar, senedler gösterecek bir maliyeci gibi -haddimi zorluyarak- cumhuriyetin senetini tefecinin elinden kurtaracaktım.
Vazgeçtim.
Cumhuriyet bayramınız mübarek olsun. Kutluyorum.
Ahi Naci İşsever
#