Misafir Kalem: Ruhittin Sönmez/KOCAELİ Gazetesi
KOCAELİ Gazetesi Köşe Yazarı Ruhittin Sönmez köşe yazısında 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sonrasında göz altına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Taraklılı Hakim Mesut Erbaş'ı anlattı
Ruhittin Sönmez'in yazısına http://www.kocaeligazetesi.com.tr/ohal-ilani-612420yy.htm linkinden ulaşabilirsiniz
***
Ruhittin Sönezmez
rsonmez@gmail.com
HAKİM MESUT ERBAŞ
Hâkim Mesut Erbaş’ı tanıdığımda Ağır Ceza Mahkemesinde görevli idi. Daha sonra Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi oldu. Sulh Ceza Mahkemeleri, Sulh Ceza Hâkimliklerine dönüştürülürken kendi isteği ile Aile Mahkemesi Hâkimi olarak görevlendirildi.
Ben hâkimlik mesleğine bu kadar yakışan çok az hâkim tanıdım. Mesut Bey, mesleğinin gerektirdiği bağımsız ve tarafsızlığı yanında, ülkesini ve milletini seven, hizmet aşkı ile dolu bir insandır.
Duruşmalarda tarafları ayağa kaldırmadan sohbet eder gibi konuşturur. Mahkemelere alışık olmayan vatandaşların heyecanlanmadan, samimi ifadeler vermesini sağlar.
O’nun en kısa zamanda ve en adil karar vermeye çalışan bir hâkim olduğuna yargılamanın tarafları, avukatları ve O’nu tanıyan herkes inanır. Kararlarında tek ölçü adaleti tesis etmektir. İstemeden de olsa bir kişinin kul hakkını yemek en büyük korkusudur.
Kamu malını özenle kullanma gayreti alışılmadık boyuttadır. Devletin bir toplu iğnesinin zayi olmamasına dikkat eder. Adliye lavabolarında musluğun açık bırakılması bile O’nu öfkelendirir. İstirahat zamanlarında yırtılan dava dosyalarını, kendi parasıyla aldığı koli bantlarıyla, bizzat kendisinin tamir ettiğine defalarca şahit oldum.
Okuyucular arasında Hâkim Mesut Erbaş’ın bütün bu özelliklerine rağmen, -açığa alınması sebebiyle- FETÖ ile irtibatlı olabileceğini düşünen olabilir. O’nu tanıyanlar arasında bu ihtimali düşünen olacağını sanmıyorum. Ben kendisiyle özel sohbetler yapan bir arkadaşı olarak böyle bir irtibatın olamayacağını kesinlikle ifade edebilirim.
Özel sohbetlerimizde Adliyede Cemaat yapılanmasından rahatsızlığını ifade ederdi. Cemaat mensuplarının etkinliğini artırmak için yapılan adaletsiz, kul hakkına riayet etmeyen, liyakat ilkesine aykırı tayin ve terfilerden yakınırdı.
Benim köşe yazılarımda Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde eleştirdiğim adaletsizlikleri, bu davalar üzerinden TSK’nın değerli komutanlarının tasfiye edilmesinin gelecekte Türkiye’ye çok sıkıntılar yaşatacağına dair görüşlerimi haklı bulduğunu söylerdi. Siyasete bu kadar bulaşan bir hareketin dini görüntüsüne rağmen esasen siyasi hedefleri olan bir örgüt olduğunu konuşurduk. Bu kadar kul hakkı yiyen insanların da en kısa zamanda cezalarını bulacağına dair kanaatlerimizi paylaşırdık.
Hem de bu görüşlerimiz bazıları gibi sadece 17/25 Aralık sonrası değil, öncesinde de aynı idi. Çünkü benim kendisine olan saygım sadece mükemmel insani vasıflarından değil, aynı zamanda ilke bazında uyuşmamızdandı. Bağımsız ve tarafsız, aklını, vicdanını, iradesini başkalarına devretmemiş, Türkiye ve milletimize sevdalı olan bir hâkim olmasındandı.
Kısacası Hâkim Mesut Erbaş “kurunun yanında yakılmak üzere torbaya atılmış yaş” idi. Bu torbaya Mesut Erbaş gibi isimleri dâhil edenler şöyle bir hesap içinde olabilir: Böyle saygın ve sevilen isimler FETÖ üyesi diye haksız yere cezalandırılırsa, kamu vicdanı bu isimler sebebiyle gerçek suçlular için de harekete geçer. Bir süre sonra bütün yargılamalar hukuksuz ve adaletsiz bulunabilir.
Ama gördük ki, Kocaeli 1. Sulh Ceza Hâkimliği ilk duruşmada Hâkim Mesut Erbaş dâhil 10 hâkim ve savcıyı adli kontrol şartı ile serbest bıraktı. (Tutuklanan 21 hâkim ve savcıyı pek tanımıyorum. Haklarında kanaat belirtebilecek durumda değilim.) Bundan sonraki aşamada ya “kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar” verilecek ya da “kovuşturma evresine” geçilecek. Dileğim “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verilmesi. Her iki halde de adaletin tecelli edeceğine ve Hâkim Mesut Erbaş’ın en kısa zamanda çok sevdiği görevine döneceğine inanıyorum.
Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcısının açıklamasına göre, gözaltına alınan veya tutuklanan “halka ateş açmamış, halkın üzerine araç sürmemiş, ne olduğunu bilememiş” 1200 rütbesiz er serbest bırakıldı. Başsavcı “biz devletin savcılarıyız, adil davranacağız, masum askerleri katmayacağız, hızla ayıklayacağız” dedi.
Ankara Başsavcılığının ve Kocaeli Sulh Ceza Hâkimliğinin bu özeni yargılamaların adil olacağına dair ümitlerimi artırdı.
Kurunun yanında yaşın yanmaması için bu türlü özenli ayıklamalar yapılırsa kamudan tasfiye hareketine halkımızın desteğinin artacağına inanıyorum.