Sakarya Nehrinde Yaşanmış bir ‘Sal' Faciası Hikâyesi
İzzettin KÖMÜRCÜ
Sakarya Nehrinde
Yaşanmış bir ‘Sal Faciası’ Hikâyesi:
Bu olay 1963 yılında yaşanmış. İçdedeler Köyü’nden helal rızık aramak için yola çıkan üç kişinin Sakarya nehrinde ‘Sal Faciası’ sonrasında yaşamını yitirmesini ve yaşanan üzüntüyü anlatacağım.
İçdedeler köyü Taraklı İlçesine 10 kilometre uzakta kuzeyde 70 haneli bir köydür. Taraklı Büyükşehir sınırlarına dahil edilince mahalle statüsünü almıştır. Halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Eskiden inşaat ustası çokmuş. Evler kerpiçten ve çamur sıvadan yapıldığı için pek çok insanda kerpiç yapımında ve çamur ile sıva yapmakta çalışarak geçimini sağlarmış. Çevre il ve ilçelere, köylere çalışmaya gidip günlerce eve dönmezlermiş.
İçdedeler Köyü’n den 55 yaşındaki 4 çocuk babası İcinlerin Osman Özbostan, 50 yaşındaki 4 çocuk babası Koca Mustafa’ların Hüseyin Yıldırım ve 35 yaşında Ali Onbaşıların Ali Korkmaz Pamukova’da ev inşaatında kerpiç ve çamur sıva yapmak için çalışmaya gitmişler. İnşatta günlerce çalışıp kerpiç ve çamur ile sıva yapmışlar. Buradaki iş bitince Geyve ilçesi Bayat Köyü’n de inşaatta çalışmak için yola çıkmışlar. Çalışacakları yere ulaşmak için Sakarya nehrinden karşıya geçmeleri gerekiyormuş. Yürümüşler ve nehrin kenarına gelmişler. Karşıya geçmek için köprü olmayınca ‘Sal’ ile geçmeleri gerekiyormuş. O esnada da bir öğretmen ‘ Sal’ ile karşıya geçmiş. Sal’a binmeye yetişemeyen üç vatandaş ‘Ne yapacağız !! ’ diye düşünürken çevrede hayvanlarını otlatan çoban “Ben size yardımcı olurum, nehirden karşıya geçiririm sizi” demiş. Delice akan nehrin karşısında kazıkta bağlıymış Sal’ın ipi. Hep beraber ipe asıla asıla karşıya geçeceklermiş. Binmişler küçük sala 3 arkadaş, çobanla birlikte 4 kişi. Nehrin ortasında başlamış ‘Sal’ sallanmaya. Epeyce mücadele etmişler alabora olmasın diye. Ama nafile. Başaramamışlar ve atlamışlar nehire. Çoban biraz yüzme bildiği için kıyıda söğüt dallarına tutunarak kurtulma mücadelesi vermiş. Kurtulmuş boğulmaktan. Üç arkadaş boğulmaktan kurtulamamış. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği çevre ahalisi günlerce nehirde kaybolan cesetleri aramışlar. Dalgıçlar gelmesine rağmen cesetler bulunamamış. Daha sonra İcinlerin Osman Özbostan ve Ali Cambazların Ali Korkmaz’ın cesetleri bulunmuş günler sonra.
Savcı olay yerinde inceleme yaptıktan sonra Müftü “Cesetleri burada gömmeniz gerekir” demiş. Osman Özbostan ve Ali Korkmaz boğuldukları bölgede dini vecibeler yerine getirilerek gömülmüşler. Koca Mustafaların Hüseyin Yıldırım’ın ise tüm aramalara rağmen cesedi bulunamamış. Ve faciadan yıllar geçmesine rağmen gelişme olmamış. Köy halkı bu Sakarya nehrindeki ‘Sal’ faciasını hala konuşur.
Evet,
Bu anlattığım ‘Sal Facisı’ nı nehirde boğulan 3 kişinin çocuklarından dinledim.
Osman Özbostan’ın 73 yaşındaki oğlu Ali Özbostan henüz yirmisindeyken babasını nehir yatağında toprağa vermiş. Diğer oğlu Mehmet Özbostan şu an 65 yaşında. Babasının karakalem ile çizilmiş resmi elindeki tek hatıra.
Ali Korkmaz’ın oğlu Bayram Korkmaz o tarihte henüz altı yaşındaymış. Hatırlayamıyor Fotoğrafını bile görmemiş babasının.
Hüseyin Yıldırım’ın yakınları Bursa’da yaşıyor. Çocuklarına ve torunlarına Allah uzun ömürler versin.
İçdedeler Mahallesinde bu olayı hatırlayanlar çok. Acı hatırayı unutulmak mümkün değil. Unutmak istesek de unutulmaz.
Niyetim acıyı hatırlatmak değil. Zaten nehirde boğulanların evlatlarında kıs mende olsa acının yatıştığını gördüm. Bu olay ile ilgili görüştüğüm insanları rahatsız etmediğimi düşünüyorum. Eğer rahatsız ettimse altını çizerek söylüyorum, özür dilerim.
Satırlarımı tamamlarken acıyı paylaşıyorum
Keşke bu facia yaşanmamış olsaydı.
