Teşekkürler ABD, Teşekkürler AB

Hüseyin Kolaç

Geçmişini bilmeyen toplumlar, sağlam adımlarla geleceğe yürüyemez. Mazimizle aramıza set çekenler, bizlere inancımızı, kimliğimizi unutturdu. Öz benliğini kaybetmiş olan bizler, öz güvenimizi de kaybettik. Kendisine, milletine, güvenmeyen, batılı ülkelere hayran hayran bakarken, kendisini küçümseyip, dalga geçen bir garip millet olduk.

Modern bir sömürge ülkesi olarak, batılılar tarafından yıllarca sömürüldük. Biz onlara kucak açıp, sevinç çığlıkları ile koşarken, her seferinde hayal kırıklığına uğrayan taraf olduk. Ne istedilerse fazlası ile verdik. Tavizler, tavizleri doğurdu, sonunda biz, biz olmaktan çıktık.

İnancımızı ve imanımızı kaybettiğimiz için, dostumuzu düşman bilip, düşmanlarımıza dostlarımız diye sarıldık. Bir ayette Yüce Allah şöyle buyurur; ‘ Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. ‘ ( Maide Suresi 51 )

Allah’ın ayetini dikkate alarak yön belirlemez isen kendine, işte böyle Allah kafana vura vura, o ayetin ne demek istediğini sana öğretir. Zorla öğrenmenin faturası ağır olur, ama dostunu da, düşmanını da öğrenirsin.

Allah’a ve kendisine güvenmeyip te, çeşitli gerekçelerle, bizi Rusya’ya karşı korusun diye, ısrarla NATO’ya, ABD’ye sığınırsan, korumanın bedelini çok ağır ödersin. ABD tarafından defalarca cezalandırıldı Türkiye Cumhuriyeti. Son yıllarda da gözümüzün içine baka baka, terör örgütlerine sahip çıkarak, siyasi ve ekonomik saldırılar yaparak, dost ve müttefik olmadığını, düşman bir devlet olduğunu alenen sergiliyor.

Altmış yıldır, AB kapılarında adeta yalvarıyoruz, bizi de birliğinize alın diye. Her görüşmede kucak dolusu ev ödevi ile dönüyoruz. Ödevlerimizi itina ile tamamlayıp, yeni görüşmelere gittiğimizde, yeni ev ödevleri ile geri dönüyoruz her seferinde. Bu arada sık sık ta uyarı alıyoruz. Sakın şunu yapmayın, yoksa AB’ye giremezsiniz. Zaman zaman dürüst açıklamalar da geliyor AB’den, Türkiye AB’ye giremez diye. Evet giremez, girmemeli de zaten, çünkü AB Hristiyan birliğidir. Siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel yönden hep bağımlı olduk ABD’ye ve AB’ye. Ne ABD, ne AB hiçbir zaman dost ve müttefik olmadı Türkiye’ye, kıyamete kadar da olmayacak. Sen, sen olmaktan çıkarsan eğer, işte böyle ne İsa’ya yaranabilirsin, ne de Musa’ya.

Her defasında ayeti doğrularcasına, Müslümanlara düşmanca saldırarak, bizlere asla dost ve müttefik olmayacaklarını gösteren ABD’ye ve AB’ye yürekten teşekkürler. Sizlerin bu açık saldırıları olmasa, bizdeki safların gözünün açılacağı yok. Siz bu saldırılarınızla, emin olunuz ki kendi sonlarınızı hazırlıyorsunuz. Gelecek yıllar bu günün zalimlerinin değil, bu günün mazlumlarının olacaktır. Topunuz bir araya gelse bunu engelleyemeyeceksiniz. Her zalim zorbaya, korkmadan Hakkı haykıracak nesiller yetişmekte bu topraklarda.

Türkiye bütün ülkelerle çıkarına ise, siyasi, ekonomik, askeri, insani ilişkilerde elbette bulunsun. Bunlara hiçbir itirazım yok, olamaz da zaten. Ama kendisini, kendisine asla dost ve müttefik olmayacak böyle birliklere girerek, siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel yönlerden bağımlı hale getirmesin. Aksine tam bağımsız ülke olma yolunda ilerlesin. Başkalarına bağımlı olanlar, bağımsızlıklarını kaybedenlerdir.

Bütün olumsuzluklara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti, tam bağımsız devlet olmaya hiç olmadığı kadar yakın. Yeter ki, ABD’ye ve AB’ye boyun eğmesin, geri adım atmasın, taviz vermesin. Belki canımız biraz yanacak, ama sonunda özgür bir ülke olacağız. Gelecek nesiller bizler gibi sömürge ülkesinde değil, tam bağımsız, özgür bir ülkede yaşayacak.

Bütün güzelliklerin sizlerle olması dileği ile, Allah’a emanet olun.