Adı Konulmamış Savaş

Hüseyin Kolaç

2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş, zamanla başka devletlerin müdahil olmasıyla içerisinden çıkılamayan bir hal aldı. ABD önderliğinde 2015 yılında kurulan uluslararası koalisyonda 15 ülke yer aldı. Zamanla koalisyona katılan ülke sayısı 60’a yaklaştı. Diğer taraftan Rusya ve İran Suriye’de. Oyun içerisinde oyun, hesap içerisinde hesaplar yapıldı.

Esasen DEAŞ ( IŞİD ) ABD öncülüğünde batılı devletlerin ve İsrail’in kurduğu bir terör örgütüdür. Bahane lazım ki işgal olsun, amaçlara ulaşılabilsin. DEAŞ’la mücadele görüntüsü altında Suriye’ye çöreklenen bu ülkelerin ilk gayesi İsrail’in güvenliğidir. Bunun içinde, tıpkı Irak’ta yaptıkları gibi, önce teröristler eliyle işgal edilmiş bölgelere el koymak, ilerleyen zamanda da tamamen kendi kontrollerinde uydu bir Kürt devleti kurdurmak. Irak ve Suriye’de bunu başardıklarında, uydu devletlerini büyültmek için sıra İran’dan ve Türkiye’den toprak talep etmeye gelecek. Hem İran’ın hem Türkiye’nin önü de kesilmiş olacak. İsrail daha rahat nefes alacak.

Diğer bir amaç, bölgedeki devletleri bölüp küçülterek, daha rahat yönetilebilir hale getirmek. Böylece bölgenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürmek. Yüzyıl sömürdükleri yetmedi, bir yüzyıl daha sömürebilmek.

Akdeniz’de bulunan petrol ve doğalgaz göz ardı edilmemesi gereken bir diğer konu.

Bu amaçlarının yanında Rusya’yı bölgeden uzaklaştırarak, önünü kesmek, Asya’ya biraz daha yaklaşarak Çin ve Hindistan devletlerini dizginlemek, bölgeyi kontrol altında tutabilmek.

Yani kurdukları terör örgütünü bahane ederek, bölgeyi işgal etmek ve bir taşla mümkün olduğunca fazla kuş vurabilmek. Oyun bu idi.

Öngöremedikleri Rusya, Türkiye ve İran üçlüsü oldu. Bu üç ülke, özellikle de Türkiye’nin müdahalesi hesaplarını alt üst etti. Zira Türkiye bu gün bu savaşı Suriye’de vermese, beş on yıl sonra çok daha zorlu bir şekilde bu savaşı kendi topraklarında vermek zorunda kalacaktı. ABD’den, AB ülkelerinden ne dost olur, ne de müttefik. Zaman zaman ABD geri adım atsa da hesaplarından asla vazgeçmez. ABD, AB ve İsrail’in anladığı tek dil güçtür.

Şu anda devletler adı henüz konulmamış 3. Dünya savaşını yaşıyor. Bu savaş şimdilik devletlerin destekledikleri terör örgütleri, gruplar ve diğer muhalifler üzerinden yapılmaktadır. Yani devletlerin orduları doğrudan çarpışmıyor, bu yapılar üzerinden vesayet savaşları yapılıyor.

İki yol var. Ya devletler masada anlaşacaklar bu savaşın bitmesi için, ya da artık bu savaşın adı konulacak. Kıyamet savaşı asıl o zaman yaşanacak. Savaşı ABD öncülüğündeki koalisyon kazanırsa, en az yüzyıl daha bölgeye hükmedecekler, kaybederlerse bir daha geri dönmemek üzere çekip gidecekler. Türkiye bu savaşından galip çıkarsa ki, kesinlikle geri adım atmadığı sürece galip gelecektir, tam bağımsız bir ülke olarak özgürlüğüne kavuşacak ve yeni dünya düzeninin kurucu ülkeleri arasında en güçlü şekilde yerini alacak.

Bütün güzelliklerin sizlerle olması dileği ile, Allah’a emanet olunuz.