Bugün İki Konu; Dikbayır Ve Atalay

Dr. Dursun Bostancı

"Uzasa işi karıştıracağız,kapattım böyle!!!"
Demiş sayın Atalay.

***
Sendikalar işçinin hakkını savunmak için vardır.
Her kafadan bir ses çıkacağına,
İşçilerin adına ses çıkaran,
Yasal hakların son sınırlarına kadar savunuculuğunu yapacak
Sivil toplum kuruluşudur sendika.
****
Uzun zaman önce de yazmıştım Ergün Atalay'ı
İşçilerin haklarını savunmada "gerekirse alanlara çıkarız" dediği için.
Gerçi istemeyiz alanlara çıkıp ortalığın karışmasını
Ama bir sendikacı yerine göre göz dağı vermeliydi
O zaman bu göz dağını vermişti.
Ben de mütevazi bir Anadolu gazetesinin köşe yazarı olarak
Kendisine destek vermiştim.
****
Sayın Ergün Atalay'ın,
Mikrofon açık kalmış.
Konuşmalar açık seçik.
Ama daha da açık seçik olan,
"Bana saldıranlar teröristler" mealindeki konuşması.
Hani muhabbetlerde söylenmeyecek bir söz ağzımızdan kaçtığında
Pişmanlığımızı ortaya koymak için
"Keşke dilimi eşek arısı soksaydı" deriz ya...
Daha önce sayın başkanın hakkında yazdığım yazıda:
"Sendika başkanı taraf tutmalı,o da işçinin tarafı olmalı" demiştim.
"Başkan herhalde tarafları karıştırdı" diye düşünmeye başladı insanlar.
Konuştuğum işçiler 
"Avrupa ülkelerinde bundan daha az gaf yapanlar istifa" ediyor.
"Başkana SARI kart göstermeliyiz" diyor.
Bir kısmı da "sendikanın rengi zaten sarı, karta gerek yok" diyor.
****
Netice olarak,ben diyorum ki:
Sayın başkanın şimdiye kadar ülke için yaptıklarını,
Vatansever,yapıcı,çözüm bulucu kişiliğini düşününce,
Başkaları tarafından her anlama çekilebilecek şekildeki,
"Dilimi eşek arısı soksaydı" pişmanlığına götürebilecek cümleler sarf etmeseydi keşke
Diye bir dilekte bulunmak geliyor insanın aklına.

DİKBAYIR İYİ PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI

Belediyelerde akraba,dost kıyakları daha gündemden düşmedi.
Basından takip ediyorum.
Sayın Ümit Dikbayır İYİ Parti Genel başkan yardımcısı olmuş.
Bir Sakarya'lı olarak sevindim,ama,
İyi Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener'in akrabası diye duydum.
Eğer öyleyse keşke sayın Genel Başkan böyle bir insiyatifte bulunmasaydı.
Hatta keşke sayın Dikbayır bu teklifi kabul etmeseydi.
Sayın Akşener bir konuşmasında:
"15 Temmuz'dan bu yana devlet güçlüdür, benimle ilgili bir şey varsa gereğini yapın.
 Gelin, doğduğum köye gidelim. Bütün sülalem orada. 
Benim sülalemde ne görevden alınan var, ne atılan var. 
Karşı taraf da damatları getirsin. Sülaleme karşı damatlar; sayım yapacağım.” demişti.
Birden aklıma geldi de...
Sizce de ironik mi?