Son günlerde şairlerimiz bir bir hünerlerini sergiliyorlar. Tabi böyle olunca ister istemez şairlik ve şiir kendini ispatlamak istiyor
Yayın: Güncelleme:
TARAKLIYA…
Gözden ırak olsan da gönüldesin, dildesin Düşlerimi süsleyen en şahane beldesin Bütün güzelliklerin kaynağı sanki sende Herkes seni tanısın, herkes sana “gül” desin.
Her şeyin şifre olduğu bir dönem doğal olarak şifre düşmanları nı, şifre kırıcıları nı, bitmek tükenmek bilmeyen hacker saldırılarını oluşturacaktı. İşte sizlere etkileyici bir örnek: Hacker dünyasının bir efsane adamı varmış. Kevin Mitnick’miş bu. Yirmi yıla yakın zamandır şifre korsanlığı yapıyormuş. 17 yaşındayken başlamış bu işe ve çetesini kurmuş. Çetesiyle birlikte bir telefon şirketinin merkezine girmeyi ve şifreleri çalmayı başarmış. Hapse mahkum olmuş, şartlı salıverilmiş, ama işine devam etmiş. Arabasının plakası Hacker X, bilgisayar şifresi ise Akbaba imiş bu adamın. CIA’ya meydan okuyan film kahramanlarını asla unutmadığı içindir ki, en son olarak da 1995’de tutuklanmış. Motorola, Sun, Nokia kim var kim yok hepsini hack etmiş çünkü. Birde ibret cezası verilmiş kendisine: Üç yıl süre ile bilgisayar ve telefon başta olmak üzere kablosuz aletlere el sürmesi yasak.
Şöyle demiş psikologu: “Bilgisayara, karşı cinse duyulan benzer bir arzu duyuyor.”
Değerli okuyucularım psikoloğun müthiş teşhisi, akla şair-şiir ilişkisini getiriveriyor. Ondan önce de kağıt-kalem ilişkisini. Bu arzuyla mı bakıyorlar birbirlerine, sokuluyorlar? Kağıdın dolmuşluğu, şiirin bitmişliği (Af buyurun biraz ekstra bir örnek olacak ama) sevişmenin doruğu mu yoksa, boşalma anı mı? İyi şiir, şairin karşı cinse duyduğu önlenemez arzu zamanlarında mı çıkıyor ortaya? Bu büyük tutku, bu arzu zamanları; sözcüklerle sevişme isteği. Bilgisayar dünyasının diliyle konuşacak olursak şair bir hacker midir; şiir ise ondaki şifreyi çözme heyecanı mı? Öyle olsa gerek. Ev ödevi yapar gibi değil, “yazmasam çıldıracaktım” mukabilinden bir yazma biçimi: Şair ve şiir sözcüklerin tenine dokunmak, onları öpmek, koklamak ve doruğa tırmanışı gerçekleştirmek.
Buradan bakıldığında sapkınlıktır şairlik. Yoksa insan iki sözcüğün buluşmasından ya da ayrışmasından böylesine tuhaf bir heyecan duyabilir mi? Acı çeker ya dazevk alabilir mi? Buna da şiir adını verir mi?
Ufuk Abi, o kadar güzel sorgulamış ve yorumlamışsın ki, dağarcığımda eklenecek kelime ya da kelime grupları bulamadım. Hani insan dolar dolar ve bir den bire göz yaşlarına boğulur hıçkıra hıçkıra. Şiirler bu gözyaşlarından farksız; kimi zaman sevinç gözyaşları, kimi zaman hüzün, kimi zaman acı. Ancak hepsinin sonunda rahatlıyor insan.
Saygılarımı sunarım
ufuk şen
18.09.2007 / 22:46:26
Enescim teşekkür ederim.Ben isterdim ki diğer şiir yazan arkadaşlar ve büyüklerimizde bu yazıya bir yorum bıraksınlar. Ve en çok istediklerimden bir taneside İzzettinin bir şiir yazmasıdır.
mustafa dağdelen
22.09.2007 / 13:59:25
şiirlerine kalemine sevdan taraklına belli gene çok güzel yazmışşın şiirdodtu kardeşim izzettin biraz zor yazar şiiri yazsada utandırsa bizi aklıma gelenide ben söyleyeyim buradan sizler kadar yazamıyoruz ama idare edin
TARAKLIDA VAR BİR KAYA BOĞAZI
AKAR SUYU BAZI BAZI
TARAKLI AKLIMA GELİNCE
YÜREĞİME DÜŞER İNCE BİR SIZI
saygılarla
MESUT UZELLİ
27.09.2007 / 00:03:57
SEVGİLİ KARDEŞİM.ŞAİRLER DUYGU İNSANIDIR,ŞAİRLERE HAS BİR ÖZELLİKTİR BU.BENİM GÖZÜMDEDE UFUK ŞEN DUYGU ADAMIDIR.HİSSETTİKLERİN EKSİLMESİN SELAM VE DUA İLE....