OKUMAYIN ! İSTERSENİZ...
OKUMAYIN ! İSTERSENİZ...
Keyfinizi kaçırabilecek bu yazıyı.
MART GİDERKEN
Her 18 mart günü destanlaşmış Çanakkale savaşlarını, vatan için şehadete kanat açmış yiğit evlatlarımızı, süslü hamaset sözleriyle anar, bir dahaki 18 mart gününe uğurlayıp, şehitlerimize borcunu ödemiş olmanın ucuz huzuruyla rahatlarız... Oysa onları abideleştirip gelecek nesillere armağan ederek milli duygu ve vatan sevgisinin somut hatırasını bırakmak da milli bir sorumluluğumuz olmalıydı...
On yıl önce Taraklı'nın sesi olan Taraklı Ajans' da Çanakkale savaşları ile ilgili iki köşe yazımın birinde, Genelkurmay arşivlerinden çıkardığım Taraklı lı 66 şehidimizin şehit olduğu tarih ve cepheleri yayınlamıştım.O günlerde yönettiğim "Taraklı Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği" girişimiyle bu şehitlerimizi abideleştirmek adına bir teşebbüste bulunmuş yerel yönetim, mülki amir ve karakol komutanı ile "Şehit Mehmet Nuri Koca bıyık" parkında bir yer tespiti için inceleme yapılmıştı.
On yılı aşan süredir Taraklı dan ayrılıp Karamürsel e yerleşmemle bu girişim gerçekleşemedi..
Karamürsel sahilinde aynı düşünce ile yapılmış iki anıt var. Biri Karamürselli Çanakkale ve İstiklal Savaşı şehitlerinin isimlerini taşıyan, ikincisi 17 ağustos Marmara depreminde vefat eden "deprem şehitleri" adına. Onları gördükçe önünde saygıyla durup üzülüyorum;biz Taraklımıza böyle bir abideyi neden kazandıramadık..!? Duyarsızlık mı, vefasızlık mı dersem belki ağır kaçabilir ama adını sizler koyun ne denilebilir.!?
Milliyetçilik, vatanseverlik sözlerini, hiç olmazsa sözden eyleme taşıyacak, somutlaştıracak bu abide, yetişen çocuklarımıza da bir şuur kaynağı olur sanırım... Böyle bir eserin hayata geçirilmesi özellikle Yerel Yönetim girişimiyle başlatılacak tüm Taraklıların bir vefa borcu olduğuna inanıyorum...
(Bu fotoğraflar Karamürselde ki abideler, bir örnek olsun diye paylaştım