Kazı

Mustafa Özbilge'nin "Kazı" isimli yeni şiiri yayında.
Mustafa Özbilge Mustafa Özbilge
Yayın: Güncelleme:

Asırlarca taşlar konuştu.
Kimseye söz bırakmadı büyüsü tasvirin.
Çoğaldı şehrin her yanında sanem.
Döküldü bağbozumunda kızıl şarap.
Ustalar, fermandaki mührü kurutmadan
Kayalar yuvarlayıp sarp dağlardan
Kötüye nispetle iyiyi, çirkine nispetle güzeli,
Yonttukça bir efsane, yonttukça bir mit çınladı agoralarda.
Söylendi destan, okundu şarkı.
Kalbe uzanan mavi damarlara arzu, ağır ağır ulaştı.

Nehir, dolandıkça bereketlenir arz.
Kralın geçtiği yollara narçiçeği saçar kavruk çocuklar.
Her timsal, şafak vaktini bekler.
Sunaklar altında ihtiram etsin halk.
Kara cübbelerin eteklerinden yayılır tütsü.
Yağ damlar mozaiklere yaşlı zeytinliklerden.
Mızrakların aynasından gün, dağların çatalından ay doğar.

Akşam çökünce dönüş yollarında serâzâd kadınlar,
Dağılmış yaprakların hışırtısında keyfince,
Turunç kokar ve tuz taşır çıplak ayakları,
Şiir söyler, övgü düzer savaşan güçlü bileklere,
Neşideler ilham eder müjdeci ozanlara.
Gülüşleri işaret, susmaları karar,
Ziynetleri bildikleri bir şeye sadakat...

Kanlı perdeler açılır soylu sütunların gölgesinde.
Aşk öldürür, aşk diriltir yiğitleri.
Binbir günah yazılır sevgililerin hanesine.
Cezayı iyiler çeker bilinmek için.
Lahitlerin kitabesinde kazınmıştır:
Başka yol arayan kim varsa sorgulanır niyeti.
Dünyaya arka çıkan kim varsa ihanetin çemberinde.

Dalga dalga yükselir koronun ahengi.
Kıskançlık, tutku, kibir ve para…
Çarpışır aman bilmez siyaset meydanında.
Kin ve hatıralar, kül altında örtülü,
Vâris kalan kısır bir hazinedir bedbaht çocuklara.
Cinayetler ulanır birbirine sebepli.
Vakit vardır, gelecek bir günün hesabına tutulan
Bitecek bir ömrün suikastına vakit vardır derken
Bir gül, apansız düşüverir toprağa.
Lakayt kalamaz hiçbir can.
Yön verir seyirciler kaderin oyununa. 
Durur kavga, kırılır gurur.
Şeytan, ebedi yurdunu çarçabuk terk eder.

Korkunç cezalar vardır, kale duvarlarında yankılanır sesi.
Ölüme mukabil umudu yoklayan türlü cezalar…
Vicdan azabı bastırır bukağıların paslı şakırtısını.
Küreklerde açılan derin yarıkları, sert nasırlar kapatır.
Vurulan her kırbaç taze bir iz bırakır bellekte.
Kutsal tabletlerde zordur yaşamak
İntihar, korkaklık ilmiğidir boşlukta sallanır durur.
Şairler sonsuzluğun kestirme yolunu arar,
Ve gittikçe uzayan bir kısalıktır zaman.
Yaşlandıkça bilgeleşen bazı çocuklar,
Yaşamayı bilmezler kahramanlaşmak için.

Uzak köylerden, mahsul çeker yorgun kağnılar.
Köleler, mahrem taşır serasker murakabesiyle
Yığılır ambarlara rüsumun sıkleti.
Muvazzaf defterlerinde çentik olur mal.
Askerler, öteden beri biraz hain, biraz da kahraman…
Sonra şartsız inkıyad eder sahiplerine kurban…
Ölümleri mevsimsiz ve çoğu kez renksiz karşılanır sokakta.
Törenli ya da törensiz ayrılan bir akıbettir gün akşam.

Bir asırdan diğerine devrederken takvim
Değişen hiçbir şey olmaz göç yollarında.
Develer korkunç menzillerden geçer.
Kurtlar bir ceylanı düşürür pusuya.
Kervansaraylarda eğlence, köylerde yas,
Ekimden biçime azalınca yaşlılar.
Kadınlar kalanları yeniden çoğaltır.

Kokusu üç aylık yoldan gelir çarşının.
Her tedavülde, bilir kendini pazarlamayı tüccar.
Metheder zekasını çevik bezirgan.
Altından değerlisi övülmektir eşrafa.
Parlak bir suret akseder metâın aynasında.
Solgun yüzlerde neşe, kazandıkça can gelir.
Zehir olur, etrafa veba saçar iflas.

Şehir büyüdükçe devlet de yüceldi.
Soylular, rakiplerine karşı sözlerini inceltti.
Atlar ağır bastıkça çoğaldı gözleri köprülerin.
Heybetli kapılardan yürüyünce yeni kral.
Çeşmelerden bal akmadı, süt akmadı mecralardan.
Tanrılarını sevmekte kuş gibiydi köylüler,
Yamaçlarda keçiler gibi beslenmekteydi.

İmtiyaz rüzgardadır çok zaman.
Her satıhta bir tohum,
Her kuytuda ince bir dal tutunur yarına.
Kökleri takip eden keşişler, haber götürdü kör mağaralara.
Geçitleri aşıp dağlara uzandı ulaklar.
Yaşlıları titretti çocukların gülüşleri, rüyalar,
Delileri ağaç kovuklarında, kuş yuvalarında ağlattı.

Dinmedi yağmur, susmadı ısrarcı rüzgar, fırtınayı da çağırdı.
Yolunu kaybeden nehir, akmadı denize,
Çünkü deniz, kabarmıştı nehre, toprağın yürüdüğünü sezmişti.
İhtimal vermedi kahinler gördüklerine,
Burçlar haritasında ölçüyle dokunmuştu yer.
Haberi çoktan vermişti hisardan tarassud,
Gayb kapısı henüz kapanmamıştı ecinni taifesine…

Oysa şehrin canı rehin alınmıştı sayıların ucuz rekabetinde.
Rüzgârın tohumlarını saymakta kusursuz çalışıyordu işçiler.
Heykeller, karanlık dehlizlerde sihirli bir gömü değildi.
Çünkü nizam vermişti kanun, tedbir almıştı dün.
İnce ruhlar, duygularda işlemişti sanatı ağır ağır,
Parmak uçlarında dolaşmıştı epey dakik bir akıl.

Gerildi bütün tabiat, varlık gerildi.
Sarnıçların duvarına çarpıp yosun tuttu aksi.

#kazi #destan #kizil #nehir #safak #timsal #ask #tutku #kibir #intihar #

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.