Ümmet Aga Ve Haşim Amca…
Bugün sizlere önceki gün güneş doğarken Şaban Erkal’ın kahvede dostlarla sohbet ederken dinlediğim bir hikayeyi yazzacağım. Hikaye değilde bir Taraklı yalazası demek daha doğru olacak
Taraklı Aksu mahallesi’nden Ümmet Akkulakoğu (82) yani lakabıyla Kara Ümmet halk seslenişiyle Ümmet Aga Taraklı’da bağ, bahçe işlerinde yevmiye ile iş yapan çalışkan bir emekçidir. Çalışkanlığıyla ve esprileriyle özelliklede yöre şivesi ile içten saf ve temiz bir insandır. Neşesi ile bulunduğu ortamdaki havayı birden değiştirir.
Ümmet Aga bir gün iş arkadaşları ile beraber bahçede ağaçlarda budama yapmak için bir işe gider.
Sabah işe başlanır. Öğle yemeği vakti geldiğinde bahçe sahibi işçilerine yemek getirir. Bir ağaç gölgesinde sofra hazırlanır. Bahçe sahibi o gün işçilere helva leğeninde tahin helvası da getirmiştir.
Fakat yemek esnasında sofra da helvanın tamamı bitmemiştir. Bahçede mola sırasında işçilerden biri Ümmet Aga ile aynı mahalleden olan Haşim Amca o tepsideki yarım kalan helvayı ziyan olmaması için evine götürmek ister. Ümmet Aga da götürmek ister. Bizim Ümmet Aga arkadaşı mola esnasında namaza durduğu sırada helva tepsinin içine su ve taş koyar. Bocasını bağlar. Yarım helvayı akşam evine götürür
Haşim Amca akşam evinde sofra kurulduğunda hanımına bohça içerisinde tepsi deki yarım tahin helvasını da sofraya koymasını ister. Evin hanımı mutfakta bohçayı açtığında tepsi içerinde suyun aktığını ve tepside taş olduğunu kocasına gösterir. Haşim Amca sofradan kalkar ve yaklaşık 10 kilometrelik yolu akşamdan sonra yürüye yürüye bahçe sahibinin evine gider ve başına geleni anlatır ve helallik ister.
Ertesi gün Ümmet Aga gülerek Haşim Amcaya evine götürdüğü helvayi bitirip bitirmediğini sorar. Tabi helva tepsisine su ve taşı Ümmet Aga’nın koyduğu anlaşılmış.
Bu yaşanmış olayın güzel bir Taraklı Yalazası olduğunu düşünüyorum.
Ümmet Aga’ya Allah’dan sağlık Haşim Amcaya’da rahmet diliyorum
Haftaya görüşmek üzere hoşçakalın.
#ummet-aga #hasim #amca #helva