İnsan ve Aile
Allah’ın belirlediği, insanlara rahmet ve birlik kurumu olarak gönderdiği İslam, fıtrat kanununu temsil eder. Her insan, ancak bu ilahi sistem içinde huzur bulur ve kurtuluşa erer.
İslam’ın ana kaynağı olan Kuran Allah’ın insan hayatını kadın ve erkek esasına göre kurdunu, aralarına karşılıklı bir ünsiyet koyduğunu, onları birlerinde sevgi ve sükûnet bulacak şekilde hazırladığını şöyle beyan eder: “O’nun ayetlerinden biri de kendi cinsinizden sizi cezbeden eşler yaratması, aranıza sevgi ve şefkat yerleştirmesidir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için mesajlar vardır.” Ayette açıkça belirtildiği gibi insan hayatı aile üzerine kaimdir. Tabiî ki bu hayat, iman değeri ve İslam prensiplerine göre tanzim edilmelidir. İslami hayat pratiğinin, gerek ailede gerekse diğer sosyal ünitelerde takva bilincinin sürekli gerçekleştirileceği de şöyle dile getirilir: “Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan da onun eşini var eden ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabb’inize karşı gelmekten sakının.”
İslam fıkhının “sünnet” kavramıyla ifadeye koyduğu evlilik Peygamber(a.s) tarafından ortaya konulmuş bir fıtrat tavrıdır. İslam a göre evlilik anlamsız bir fantezi veya imtiyaz değil, tabii bir ihtiyaç ve meşru bir haktır.
Ailenin Tanımı ve Görevi
Ana-baba ve çocuklardan oluşan, yakın akrabalar vasıtasıyla da daha geniş bir alana ulaşan aile, toplumun bütün katmanlarına etkili olan temel bir ünitedir. Onun en önemli rolü ise, “neslin devamını ve iyi yetişmesini sağlamaktır.” Ancak ailenin bu faaliyeti sürdürebilmesi, onun düzenli ve uyumlu olabilmesine bağlıdır. Böyle bir aile, duygusal, sosyal, ekonomik ve ahlaki şartlar yerine getirilerek kurulabilir. Sadakat, samimiyet, şuurlu itaat ve güzel ahlak gibi yüksek değerler üzerine kurulmuş aileler insanlığın tek güvencesidir.
Müslüman bir ailenin öncelikli görevi, “Allah’a şeksiz inanan ve İslam ı şirksiz yaşayan kişilikli insanlar yetiştirmektir.” Kuran değinilen görevin önceliğine şöyle dikkat eder. “Hani Lokman oğluna öğüt vererek şöyle demişti: Oğulcuğum, sakın Allah’a ortak koşma. Çünkü Allah’a ortak koşmak(şirk), büyük bir zulümdür.”
Kaynak
1.Bkz.Rum30/30
2.Bkz.Bakara2/112;Nisa4/25;En’am 6/1253.Rum30/21
4.Nisa4/1
5.Bkz. Fetevayı Hindiye 1,267
6.Lokman31/13
7.Bkz.Bakara2/187