Leyla ile Prens, Bir De Mecnun
Bir gün, genç ve güzel bir kız olan Leyla, yaşadığı köyün en güzel bahçesinde dolaşırken aşkın ilk büyüsüne kapıldı. O anda, gözlerini kapatıp hayalinde büyük bir sarayın içinde bulunan bir prens ile dans ettiğini gördü. Prens, ona güzel bir şekilde elini tutup dans ederken, Leyla'nın içi ısındı ve aşkın ilk ateşi yüreğinde yanmaya başladı.
Ancak Leyla, prensin gerçekten var olduğunu bilmiyordu ve bu yüzden hayalinde oluşturduğu prensi bulmak için yollara düştü. Köyünde kimse onun prensi olduğunu bilmiyordu ve bu yüzden Leyla, yalnız ve korku içinde yollara düştü.
Bir süre sonra, Leyla bir şehre ulaştı ve orada prensin sarayını bulmaya çalıştı. Ancak prensin sarayını bulamadı ve bu yüzden üzgün ve yalnız döndü yollara.
Bir gün, Leyla bir ormanda dolaşırken prensin sarayını bulmayı umduğu anda karşısına bir prens çıktı. Leyla, prensin gerçekten var olduğunu anlayınca sevinçle koştu ve prensin kollarına atıldı. Prens de Leyla'ya kucak açtı ve onunla birlikte sarayına gitti.
Leyla ve prens, orada mutlu bir yaşam sürdüler ve aşkın ateşi yüreklerinde hiç sönmedi. Leyla, prensin hayalinde oluşturduğu prens olduğunu anladığı anda mutlu oldu ve aşkın büyüsünün gerçekten var olduğuna inandı.
O sırada Leyla'ya aşkın en derin kuyusuna düşmüş Mecnun iyice kafayı sıyırmış. Dağlarla taşlarla konuşuyormuş. Leyla, prensin gücünden etkilenmiş, Prens korkuyormuş. Mecnun ne bulduysa yiyor, içiyor, gezip tozuyormuş. Leyla sarayın içinde hapsolmuş; başında sarayın görevlileri, kraliyetin kuralları, attığı adımın şekline bile karışılıyordu.
Bir gün geldi, kral hastalandı ve öldü. Leyla'nın kocası prensti. O'nun gibi veliahtlar vardı; onun yerine büyük ağabeyi kral oldu ve tüm prensleri boğdurttu. Mecnun ise dışarıdaki kutlamalarda bağırıyordu: "Kralımız çok yaşa!"
#hikaye #masal #prens #ask #leyla-ile-prens