Mütehakkim Ruhlara Karşı
Mütehakkim ruhları eriterek geldim bugüne,
Anayollar belirlenmişti, mücbir,
Geçmeyen Delidumrul’un kucağında bulur kendini,
Kurallar manzumesinden bir fıkra ilişmedi gözüme,
İlgisiz, kaygısız, lakayt göründüm resmiyette,
Boş bir bekleyiş, kararsız bir hal,
Beyhude bir inat oyunu oynadım
Atlatmak için gelişkin sultayı.
Geri gittim zamanın ruhuna hilaf,
Bir patika aradım, çiğnenmemiş çok zaman,
Bir pınar, insanı kandıracak kadar az akar.
Gece ve gündüzün kapıları kapanmaz ki
Rahmet yağar ve ummadığımız yerden güldürür,
Gecikmişliği nimete yazarlar,
Kaybı en değerli sayfaya.
Üzülürüm birinden kaçıp diğerine yakalanmak için
Kara ve denizleri aşan şehvetli kaçaklara,
Demirden yatağına bırakır kendini mütehakkim ruhların,
Unutur ve uyutur geçmişin izlerini kayıt altında.
Bir elimde gösterişsiz cılız bir fener,
Ama “Hac yollarında meş’ale-i karban gibi”
Muayyen yolların çeperinde,
Yurdumun sınırları içinde,
Tabiatın sabrından bir dal tutuyorum diğerinde,
Dolanıyorum.