Şikayetler, Paylaşımlar ve Gazeteciliğin Gücü

İzzettin KÖMÜRCÜ

Gazetecilik, sadece bilgi aktarmakla sınırlı kalmayan, aynı zamanda toplumun nabzını tutan ve onun sorunlarını, sevinçlerini, dertlerini yansıtan bir meslek. Bu mesleği icra ederken en büyük değer, okuyucularımızla kurduğumuz karşılıklı etkileşim ve iletişimdir. Zaman zaman okuyucularımızla birebir sohbet etmek, onların düşüncelerini dinlemek, dertlerini paylaşmak ve sorunlarına çözüm bulmak için elimizden geleni yapmak, mesleğimizin en anlamlı yönlerinden biri haline geldi.
Gerek internet sayfamızda, gerekse gazetemizde bizi takip eden okurlarımızın görüşleri, bizler için büyük bir motivasyon kaynağı. Bu geri bildirimler, gazeteciliğin toplum üzerindeki etkisini ve sorumluluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle cezaevinde gazetemizi okuyan takipçilerimizin ailelerinden aldığımız selamlar ve mektuplar, mesleğimizin ne kadar derinlere ulaştığını ve farklı hayatlara dokunduğunu gösteriyor. Cezaevinde gazetemizi okuyan tüm okuyucularımıza buradan en içten selamlarımı ve iyi dileklerimi gönderiyorum.
Gazetecilik, yalnızca olayları aktarmak değil, aynı zamanda okuyucularımızın sesi olmak, onların sorunlarını dile getirmek ve bu sorunlara çözüm yolları aramak anlamına geliyor. Okurlarımız, yalnızca gazete okuyucusu olarak kalmayıp, aynı zamanda toplumsal sorunlarını bizimle paylaşıyor ve bu sorunların çözülmesi için bizden yardım talep ediyorlar. Bu durum, gazeteciliğin ne kadar geniş bir yelpazeye hitap ettiğini ve toplumda ne denli önemli bir görev üstlendiğini bir kez daha kanıtlıyor.
Örneğin, geçtiğimiz haftalarda Göynük Suyu Deresi'ndeki kirlilikle ilgili pek çok şikayet aldım. Çevreye verilen zararın farkında olan ve bu durumun düzeltilmesi için sesini duyurmak isteyen okuyucularımız, bu konuyu gündeme getirmemiz için bizden destek istediler. Halkın sesi olmak, onların istek ve şikayetlerini duyurmak adına bu şikayetleri gazetemizde yer vererek dile getirdik. Bu tür şikayetlerin, ilgili mercilere iletilmesi ve çözüm yolları aranması konusunda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Ayrıca, mutlu günlerinizi de paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Düğün, sünnet gibi özel anlarınızı gazetemizde yer vererek, bu mutlu anlarınıza tanıklık etmek benim için büyük bir onur. Ancak bu tür haberleri paylaşırken, ilgili kişilerin iznini almak benim için büyük bir hassasiyet taşıyor. Yayınlanmasını istemeyenlerin mahremiyetine saygı duymak, gazetecilik etiğinin temel taşlarından biri olarak gördüğüm bir davranış biçimi. Bu nedenle, düğün veya sünnet sahiplerinin izni olmadan bu tür haberleri yayınlamamayı bir ilke olarak benimsiyorum.
Geçtiğimiz günlerde bir okuyucumuz, Taraklı'ya hakim tepelerden Hıdırlık yolu üzerinde yaşanan sorunları dile getirdi. Özellikle bu yolda sıkça araçların yokuşta kaldığını ve yolun bozukluğundan dolayı yaşanan zorlukları anlattı. Hatta WhatsApp hattımız üzerinden bu durumu haber yapmam için fotoğraflar göndererek, bu sorunun çözülmesi adına bizden yardım talep etti. Bu tür geri bildirimler, gazetecilik mesleğinde ne kadar büyük bir sorumluluk taşıdığımızı bir kez daha hatırlatıyor. Bizler, bu sorumluluğun bilinciyle, toplumun her kesiminden gelen şikayetleri, talepleri ve istekleri dikkate alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Okurlarımızın ilgisi ve alakası için her zaman minnettarım. Ancak çoğu zaman şikayetlerin çöpler, yollar ve benzeri konular etrafında yoğunlaştığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Gazeteye ve gazeteciye olan bakış açısı genellikle eleştirel bir çerçeveden şekilleniyor; bu da bizim için alışılmış bir durum haline geldi. Ancak eleştirilerden kaçmak yerine, bunları dinleyip, çözüm önerileri sunarak, topluma faydalı olmanın yollarını arıyoruz.
Gazetecilik, yalnızca haber yapmak değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara ışık tutmak ve bu sorunların çözümünde bir aracı olmak anlamına gelir. Bu bağlamda, okurlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz. Sizin sesiniz, bizim rehberimizdir. Sizin dertleriniz, bizim görevimizdir. Sizin mutluluğunuz, bizim mutluluğumuzdur. Bu nedenle, gazetemizde ve internet sayfamızda sizlerle kurduğumuz bu güçlü bağın, karşılıklı anlayış ve destekle daha da güçleneceğine inanıyorum.
Elbette ki herkes bizi sevmeyebilir ve her okuyucunun gazetemize olan bakışı farklı olabilir. Eleştiriler, gazeteciliğin doğasında vardır ve bu eleştirileri de en az övgüler kadar ciddiye alıyoruz. Çünkü gazetecilik, yalnızca hoşunuza giden şeyleri yazmak değil, aynı zamanda gerçekleri dile getirmek ve toplumun her kesiminin sesine kulak vermekle ilgilidir. Biz yağcılık yapmadan, objektif bir şekilde doğruları aktarmaya çalışıyoruz. Eleştiri de olsa, destek de olsa, her türlü görüş bizim için değerli.
Son olarak, tüm okurlarımıza bir kez daha teşekkürlerimi sunuyor, her türlü sorun, talep veya paylaşım için kapımızın her zaman açık olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bizler, sizin sesiniz olmaya, sizin adınıza konuşmaya ve sizinle bu yolu birlikte yürümeye her zaman hazırız.
Tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.Sağlıcakla kalın.