Ekonomide Gidişat İyi Değil!
Sezai MATUR
Kamuoyu türban tartışmalarına kilitlenmiş durumda…
Millet cambazı seyrederken, cebindekinin hızla kaybolduğunun farkında değil…
Oysa ekonomide yaşananlar büyük bir krizin habercisi gibi görünüyor…
Her gün iflas eden, ortadan kaybolan yeni bir işadamının haberini alıyoruz…
Geride milyonlarca YTL borç takıp kaybolan işadamlarının yanında küçük esnafta da büyük bir sıkıntı var… Esnaf günlük giderlerini bile karşılamakta zorluk çekiyor…
Her gün onlarca dükkân kapanmak zorunda kalıyor…
Çekler ödenmiyor…
Çekini ödeyemeyen taahhüdü ihlalden cezaevine gönderiliyor…
Polis, neredeyse işi gücü bırakmış, taahhüdü ihlalden ceza yiyenleri topluyor…
İlçe cezaevleri artık gün vermeye başladı…
İflas eden işyerlerinin sayısı biraz daha da arttığında hiç şüpheniz olmasın, domino etkisiyle ekonomi yerle bir olur…
Bordro mahkûmlarının ise bu ekonomik düzende yaşamlarını sürdürmesi tam anlamıyla mucize… Ücretli, emekli kredi kartı borçlarını yine kredi kartlarıyla öteleyip, günü kurtarmayı büyük başarı sayıyor…
Alınan konut ve araç kredilerinin geri dönüşü yok…
Yeddi emin depoları ve parkları artık yetmez oldu…
Binlerce araç haciz işlemi yapılarak icra yoluyla satışa çıkartılıyor…
Bankaların önüne gelene verdikleri krediler ve kredi kartlarıyla ücretlinin ve emeklinin gelirlerine el koymuş durumdalar…
Bu sıkıntılar arttıkça iflas eden işadamının, tüccarın, esnafın sayısı artacak…
İflaslar biraz daha da arttığında hiç şüpheniz olmasın, domino etkisiyle ekonomi yerle bir olur…
Şimdi sıra çiftçi kesiminde… Bankalar çiftçilere kredi vermek için adeta birbirleriyle yarışıyorlar… Atatürk’ün Türk tarımını desteklemek amacıyla kurduğu Ziraat Bankası’nın elini çektiği çiftçi; sahipleri yabancı olan özel bankalara yöneldi…
Bankalar yüksek faizlerle hasada kredi, kredi kartı dağıtıyor…
Tabii, ipotek karşılığında…
Bizim köylü vatandaşımız hiçbir hesap yapmadan bilinçsiz bir şekilde kredi kullanıyor, kredi kartı alıyor…
Hasat mevsimi ise büyük bir hüsran yaşanacak…
Çünkü ürünü para etmeyen köylü; bağını, bahçesini, traktörünü bankalara kaptıracak…
Bir süredir dillendirilen bir komple teorisi vardı:
“Yabancılar, sahip oldukları bankalar aracılığı ile Türk topraklarını verdikleri kredilerle ele geçirecekler” şeklindeki bu teoriyi duyunca gülüp geçerdim…
Ama artık inanmaya başladım…
Adamlar, geri dönmeyeceğini bile bile kredi veriyor, kredi kartı veriyor…
“Al sana bir kart, hasada kadar istediğin gibi kullan, ama malını mülkünü de ipotek yaparız” diyorlar…
Sonrası bizim açımızdan kötü, onlar açısından iyi…
İnşallah millet uyanır da, başımızdakilere türbanla uyumadığını gösterir…
Belki o zaman hükümet ekonomideki kötü gidişatı önlemek için formül arar…
….
Ülkenin idari yapılanmasıyla ilgili ciddi bir reform hazırlığı var…
Belediyeler kapatılıyor, birleştiriliyor…
Yeni ilçeler kuruluyor…
Bununla ilgili süreçte artık son noktaya gelinmiş olmasına rağmen Sakarya kamuoyu ciddi bir şekilde bilgilendirilmiş değil…
Bir grup çıkıyor, Adapazarı ve Yenikent adında yeni ilçe kurulsun diye çabalıyor…
Bir başka grup, Adapazarı, Serdivan ve Erenler ilçeleri için bastırıyor…
Bir başkası bunlara Arifiye’yi ilave etmeye çalışıyor…
Farklı bir grup ise Adapazarı, Arifiye ve Yenikent ilçeleri kurulması gerektiğini belirtiyor…
Şimdilik bu görüşlerden baskın çıkan görüş, Adapazarı, Serdivan ve Erenler ilçelerinin kurulması şeklinde olanı…
Ancak diğer görüşlerin sahipleri de boş durmuyor…
Her türlü iletişim kanalından ulaşarak karar verici noktasındaki Başbakan Erdoğan’ı etkileme çabasındalar…
Kapatılacak belediyelerde yaşayan vatandaşlar tedirgin…
Belediye başkanları diken üstünde…
AKP belki de bindiği dalı kesiyor…
İçişleri Bakanlığı bürokratları ve Kocaeli Milletvekili Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün bu işin alt yapısını oluşturmuşlar…
Tasarı Başbakan’a gitmeden en son halini bunlar veriyorlar…
Kimse de çıkıp bu adamlara siz kim oluyorsunuz da, Ankara’dan bizim ilimizle ilgili siz karar veriyorsunuz, demiyor, diyemiyor…
Ortada bir kriter yok…
“Ben yaptım, oldu” deniyor…
Bize de “Hayırlısı olsun” demekten başka yapacak bir şey kalmıyor…
#
