Kıstas
İnsan olarak yaşadığımız bu fanide hepimizin üzerine düşen ortak görevlerimiz var. Kaç kişi bu üzerine düşen vazifelerin bilincinde acaba? Sorumluluktan mı kaçıyoruz, yoksa umursamıyor muyuz? Hem güzel müreffeh bir yaşam hayal edeceksin, hem de kıyıda köşede oturup birileri bu arzu ettiğim hayatı bizlere versin diyeceksin. Hiç kimse sana gelip de, al şu güzel hayatı doyasıya yaşa demeyecek. Bu mümkün mü kardeşim. Sokakta kaldığında Allah kurtarsın diyenleri görmedin mi hiç? Birilerinin gölgesinde sığıntı olarak yaşamak onuruna dokunmuyorsa devam et. Unutma ki o gölgeler çabuk kaybolur üzerinden. Hadi sen oturdun diyelim. Ya geleceğin, üç kuruşluk keyfini geleceğine feda edecek kadar bir düşünceye sahipsen, bende bir kahve söyleyeyim, afiyetle iç…
Değerli dostlar, hiç birimiz bu dünyaya sığıntı olarak gelmedik. Sığıntı olarak ta yaşamak istemiyoruz. Hiç kimse de bu ülkenin sahibi sadece kendisini zannetmesin, kendinin tekelinde de değildir. Her doğan insanın bu topraklarda ağalar beyler gibi yaşama hakkı vardır. Hiçbir insanı hor görmeye kimsenin de hakkı yoktur. Bugün her aileden Çanakkale de bir şehit yatmaktadır. Onun için birbirimize en çok sahip çıkmamız gereken bir dönemde birbirimize düşmeyelim. Oyunu oynayanların oyununu bozabilmek için birbirimizi anlamaya çalışalım. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek daha hoş görülü olalım. Düşman tektir ve tetiktedir. Bizleri birbirimize düşürüp gücümüzü zayıflatarak amacına ulaşmak isteyenler dün olduğu gibi bugünde ülkemizde mevcuttur. Yarın bizler yine omuz omuza olacağız. Basit oyunların oyuncağı olmaktan mutlaka kurtulmamız lazım. Hepimiz bu “Cennet Vatanı” seviyoruz. Hepimiz zamanı gelince de seve seve canımızı vermekten çekinmeyeceğiz. Hak ve hakikat ölçülerini bilelim ve doğru kullanalım. Yaldızlı sözlerin, sloganların karın doyurmadığını hepimiz gördük, seksen öncesi de bunları yaşadık. Bunların sadece belirli bir kesiminin işine yaradığını hepimiz biliyoruz. Haksızlıklarla mücadele eden ve önü kesilmeye çalışan halkını ve ülkesini seven basiretli insanlarımıza sahip çıkalım. Onlarla birlikte hareket edelim. Gerçi bu zihin bulanıklığını ortaya koyanları bizler tespit edip ortaya çıkarmadıkça işimiz epey zor zannederim. Eğer gerçek doğruları iyi tespit eder, onların mücadelesini birlikte vermeye başlarsak, oyunu oynayanların foyaları çabucak ortaya çıkacaktır. Yeter ki akıntıya kürek çekmeyelim. Olup biten olayları başka yönlere çekerek kendilerine alkış tutturanlar, Türkiye’nin geleceğini değil, kendi küçük menfaatlerine zemin hazırlamaktan başka bir amaçları da olmadığı kanaatini taşıyorum.
Sonuç olarak diyebilirim ki, doğru tektir. İki yanlış bir doğru etmez. Aklımızın ve irademizin vicdanımızla birleştirerek hareket edelim. Daha geniş bakalım olaylara. Hislerimizle değil, aklımız ve sağduyumuzla beraber düşünelim diyor hepinizi en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
#