Taraklı'da İmar Planı

Değerli Dostlar,

Bir şehrin ya da yeni yerleşim alanlarının planlı bir şekilde geliştirilmesi, güzelleştirilmesi, gönüllere sürur veren bir estetik oluşturulması için imar planları yapılır, yaptırılır. Hür beyinlerin üretimi olmalıdır imar planları.

Gel gör ki, Taraklı'da içeriği yasaklar ile doldurulmuş, akrebin kıskacında bir imar planı mevcut. Büyük bir bölümü sit alanı sınırları ile çevrili, üstüne üstlük, sit etkilenme alanı adı altında kuşaklanmış bir imar planı var. Taraklı'mızda. Fen memurunun denetiminde bir ev yaparsınız, bir iki sene sonra; "Kardeşim bu binayı şu tarihi esere şu kadar metre yakın yapmışsın, evini yıkmamız gerekiyor" diyebilirler size.

Bir yerleşim merkezinin tarihi evleri ve sivil mimarlık örnekleri doğal sit alanları olması o beldenin iç ve dış turizm açısından elbette ki avantajdır. Ancak bu avantajı kullanırken o belde sakinlerine pösteki saydırmak* da hiç doğru değildir. Örneğin, benim Taraklı'da sit alanı içerisinde kalan 700m2 bir arsam varsa, ben bu arsama başımı sokabilecek bir ev yapabilmeliyim. Sen dersen ki, "Yok kardeşim, bu planda sana ev yeri ayrılmamış, yapamazsın" dersen, işte bu noktada bu plana dur demek gerekir. Çünkü, başta söylediğim gibi imar planları belde sakinlerinin mutluluğu, huzuru ve her türlü haklarının korunması için yapılmış olmalıdır. Osmanlı ne güzel bir düstur koymuş; "Komşunun binasından yüksek bina yapamazsın, komşunun rüzgarına ve güneşine engel olamazsın". İşte imar planı bu iki cümleden ibarettir vesselam...

Şehrin haklarını koruyan, insanlarını mutlu eden imar planlarının yapılması temennisiyle..