Tehlikenin farkına varmak bile sorunu yarı yarıya çözmek demektir.
Yayın: Güncelleme:
Geleceksen Akşam Üstü Gel Sen beni bir akşam üstü terkettin Çok kırıldım, çok gücendim ben sana Madem şimdi varlığımı farkettin Geleceksen o vakitte gel bana...
Bu arzumu sen bir rica sayıver, Yar değilde, el yerine koyuver, 'Şu garibin yüzü gülsün' deyiver Geleceksen o vakitte gel bana...
Mevsim ister bahar, ister kış olsun Kapımda bir anlık ister düş olsun Felek seni bana göstermiş olsun Geleceksen o vakitte gel bana...
Gözlerim kapıda kulağım seste Heyecan var aldığım her nefeste Bekliyorum yine aynı adreste Geleceksen o vakitte gel bana...
Ufuk Şen
Tehlike sözlük anlamı itibariyle; büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum anlamına gelmekle birlikte, gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durum anlamınada gelebilir.
Şimdi bu iki anlamdan yola çıkarak, Taraklımızın dışa göç vermesini bir başka açıdan inceleyeceğiz. Nitelik bakımından ele alacağız. Sevgili Taraklılılar: (Böyle diyorum; çünkü bu konu Taraklılıları yakından ilgilendiriyor. Oysaki Taraklı Ajansımızı büyük kitlelerin takip ettiğini biliyorum) Hiç Taraklıya gittiğinizde, şöyle yol boyu gezdiğinizde ki mutlaka en azından Taraklımızın iki tarafından birine, ya yaya olarak yada taşıtla gitmişsinizdir. Hiç farkettiniz mi evlerin mahsunluğunu, kapılarına kilit vurulduğunu? Kışın ortasında yolunuz düşerse eğer bir çok evin bacasının tütmediğini göreceksiniz. Nerede bu insanlar?
Bir zamanlar bayramlarda günler öncesinden tatlı bir telaş yaşanan evlerin, artık bırakın bayram harici boş kaldığını bayramlarda bile gelip gideninin olmadığını görüyoruz. Bu iş hayatının hengamesinden mi kaynaklanıyor? Yoksa birileri birilerini küstürdü mü? Şöyle bir bakın bakalım: Daha iyi anlaşılsın diye lakaplarla hitap edeceğim. Bakın şöyle bakalım: Tepelerin köşe başındaki evden, karakolun karşısındaki evlere kadar bir bakın kim kaldı Allahaşkına!? Geçin Hisara doğru orada kimler var şimdi bana sayabilir misiniz? Oradaki, misal; on beş (15) haneden yüzde kaçı Taraklılı çıkar? Taraklının Geyve tarafı istikamatinde, çıkışta Ankara Caddesi üzerinde kimler kaldı? Öte yandan çarşıya gidiyorsunuz, alt çarşı-üst çarşı esnafları tanıyamıyorsunuz? Hepside Taraklının köylerinden gelmiş.
Taraklımızda özellikle son yıllarda hızlı bir şekilde artan müthiş bir göç dalgası var. Az parayla çalışmak istemeyip, daha rahat yaşamak ve daha iyi bir istikbal için, umudunu eskilerin deyimiyle aşağılarda arıyor. Yani şehirlerde. Burada hatayı kendimizde aramalıyız. Bakkallık yapmanın nesi vardıki bizim taraklılılar bakkallık yapmadılar veya aynı şey Kahvehane içinde geçerli, tavukçuluk içinde. Örnekleri çoğaltabiliriz. Bizler bize bırakılan ve sermayesi yeşilin gücü olan Ülkemizin bahçe şehri Taraklıya sahip çıkamadık, bize miras bırakılanlarla yetinmeyi kabul edemedik. Ayakkabıcılık, kaşıkçılık, şoförlük hepsinide unuttuk ve koca şehirlerin hayaline tutulduk.Oysaki bu meslekleri daha da büyütebilirdik. Şu anda kaşıkçılık yapılıyor diyenlere hemen hatırlatmak isterim konumuz Taraklının merkezindeki Taraklılıların konusu.
Beni bu yazıyı yazmaya iten sebep, Geçenlerde kadim dostum, çocukluk arkadaşım Hayri KURNAZ ile MSN de görüşürken kaç yıldan beri birbirimizi görmediğimizi hatırlamamız oldu. 8 yıl olmuş tam düşünebiliyor musununuz? Ve bir karar aldık, bir günlüğüne de olsa Taraklıda buluşup, mahallemizdeki evleri gezip bayramda el öpeceğiz. Eğer sizlerede cazip geldiyse bu fikir her sokaktan, her mahalleden taraklılı hemşerilerimiz hadi kendi komşularına mesaj atsınlar ve kendi komşu büyüklerinin ellerini öpmek için bayramda Taraklıda buluşsunlar. Taraklımızı yalnız ve boş bırakmayalım.
Sonuç olarak önemli bir hususa da açıklık getirmekte fayda görüyorum. Her ne kadar Yazımın başlığında Tehlikenin farkında mısınız desemde Köylerden gelenler alınmasınlar ve benim onlara tehlikeli gözüyle baktığımı sanmasınlar. Çünkü tehlike onlar değil, onlrda bizim memleketimizin insanı. Şimdi birinci paragrafta iki ayrı cümlede tanımını yaptığım tehlikenin biz neresindeyiz? Büyük zarar gördük mü, yoksa yok olmaya yol açacak durumla karşı karşıya mıyız? En iyisi mi olanı olduğu yerde bırakalım ve bundan sonra bizim düşünmemiz gereken; ikinci cümleye bakalım. Yani gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen bir durum olan tehlikeye önlem alma yoluna gidelim. Bu da birlik ve beraberlikten geçer. Tehlikenin farkına varmak bile sorunu yarı yarıya çözmek demektir.
Değerli Ufuk,
Tarakı'daki seyrelmenin, durulma ve pörsümenim hepimizde uyandırdığı burukluğu kaşıyorsun.Erik kurusu gibi mozaklaşmış katmerli çehrelerimizden yansıyan "eski resimleri" ısıtıp, yeni bardak imal etmek de, sandığın kadar kolay değil. Zaman geliyor, kemik suyu ile çeşnisi kurulmuş düğün çorbasını, etli nohudu bırak, onu yapan ustaları arıyor gönül. Berber Abdullah gideli beri keşkek döğen, Davut Yaşar'dan bu güne de "yiyen" kalmadı. Üzme kendini.Eşyanın tabiyatı ve şivesidir seni yakındıran.Bunaltı ve efkâr bastıkça "Çamçukuruna" zembilli okuyucu gönderip, kabaşeker dağıtarak da Taraklı'yı şenlendiebiliriz. Hep dirilerle değil, rahmetlileri de bayramımızda ağırlayabiliriz. Naci.
Ahmet TUR.
8.11.2008 / 14:56:12
Bukadar duyarlı ve bir okadar da evirip çevirmeden sorunun;çözümüne yönelik avam ve akademik yaklaşımlarınız takdire şayan.Lütfen devam edin.
deniz üstün
9.11.2008 / 11:51:26
Sevgili ufuk ağbi dediklerin bence çok doğru fakat ben taraklının sizinde anlatmak istediğiniz gibi şu an taraklı dışında yaşayan hemşerilerimiz en azından ayda bir kere veya 3 ayda birkere taraklımıza geldiklerinde mesela evinin gıda ihtiyaçlarını taraklıdan alsalar ne kaybederler bence büyük alışveriş merkezlerine oranla en fazla%5 buda 100 ytl lik alışveriş yapsa 5 lira eder fakat ne kazanırız benim gibi 100 aile olsa taraklıya o gün 10000 ytl girer bu taraklı için az bir miktarmı?
EMEL ÇETİN
10.11.2008 / 12:53:49
Sen bana akşam üstü gelme, istemem
Belki, körfeze birkaç an sonra düşecek,
Ay tavında yakamozdan bile kıskanırım seni...
Belki de, ya yetmezse diye hırslanırım
Bir yıldız kuyruğuna sevda düğümlemeye
Kifayetsiz nazım ile nefersiz avazım...
Sen seherinde gel yine de en iyisi,
şehrime düşen simasız ayaz'ın...
Acizane şiirime, nazireniz tam mihenginde üstad, edip yüreğiniz zeval görmesin ...
"Tehlikenin farkına varmak bile sorunu yarı yarıya çözmek demektir." demişsiniz ki, böyle duyarlı ve çözüm üretebilen vatandaşlarının varlığı da Taraklı' nın varlığının devamı ve gelişimi için büyük bir başlangıç ... Her başlangıçta, bitirmenin yarısı nihayetinde .... Şehri için özveriyle çalışan, çözümler üretmeye çabalayan kaleminiz ve fikrinize sağlıklar diliyorum ...
Saygılarımla ...
Ali SANLI
11.11.2008 / 00:42:28
Ufuk Abi seni öncelikle böyle güzel bir konuya değindiğin için canı gönülden kutluyorum. Hani demişsin ya çalışmak için hep başka illere gidiyorlar işte bu konuda sana katılıyorum. Diyorlar ki; Taraklı'da iş sahası yok, oysa ki yanılıyorlar. Geçenlerde yaptığım taekwondo antrönörlüğü ile birlikte tam 5 iş teklifi aldım, hem de bu teklifleri Taraklı'dan aldım. Taraklı'da iş var ama bunun kıymetini bilen yok. Bir de insanlarımız iş beyenmiyor. Madem ekmek parası kazanmak istiyorsun iyi iş, kötü iş ayırımı yapmayacaksın. Senin aracılığınla bende sesleniyorum hemşerilerime NERDESİNİZ!
Kadir DEMİR
11.11.2008 / 13:43:09
İlçemizin şimdiki durumu göç'ün önüne bir set teşkil etmez.Ama gelecekten umutluyum.Burada Ali ŞANLI isimli arkadaşa işsizlik konusunda bir yönden katıldığımı belirteyim.Yaa aza kanaat edip şükreden yok,hep aç gözlüyüz,gözümüz yükseklerde.Geçenlerde tarımsal bir konuda işçi bulamamanın sıkıntısı dile getirilmişti.İşverenin başka yerlerden işçi getirtip iş gördüğü konuşuluyordu.Eee nerde bizim işsiz vatandaşlar.Tabiiki paralar azımsanıp çalışılmıyor...Aaa bir bakmışsın adam sözde şehre göçmüş,daha iyi koşullarda yaşayıp iş bulacak ya.Ama geldiklerine bin pişman değillerse ben bişey bilmiyom(İstisnalar kaideyi bozmaz).Buralarda askeri ücretle işe başlıyorlar,bütçe geçim için yetersiz geliyor,gelip gelmişine bir nevi pişman oluyor ama göçmüş birdefa geride dönemiyor.İnsan bunları görünce üzülüyor ama elden de bişey gelmiyor.Herdefasında yazıyorum,bizim oralarda 300-500 kişiye iş-aş verecek kapasitede iş adamlarımız var.Yeni iş sahaları açarak korkulan göç'ün önüne geçilebilir diye düşünü
mustafa dağdelen
12.11.2008 / 19:32:45
Gönül yangın,mahkemesiz mahkum kederde
Çilemi seveyim,ha gökte ha yerde..
Ben aşksız neyleyim herkesteki bedeni
Ben dururum tende,can seyr-ü sefer´de
ismail yavuz
13.11.2008 / 16:49:44
turkiyedeyken koye geldigimde genclerle birlikte tarakli ya inmek bizim icin farkli bir eglenceydi,sebebine gelince tarakli koyumuze gore daha buyuk ve vakit gecirmek icin altarnatifler daha fazlaydi. simdi sanirim Taraklililar icin de Ufuk abinin degimiyle "asagilar" daha cazip olsa gerek. Tabi bu isin sadece sosyal boyutu bunun bircok cesitli boyutu daha var. benim henuz tecrube edindigim egitim boyutu mesela,ilk defa adapazarina gittigimde ortaokul icin ne kadar eksik oldugumu gormustum malesef kimse kizmasin ben de Tarakliliyim. simdi dusunuyorum kucuk yegenim kisin en soguk gunlerinde sabah 6 da kalkmak zorunda kaliyor tasimali egitimle Tararkli ya inmek icin ve gercekten cok zor sartlar altinda bazi durumlar... aslinda sitem edemem kimseye herkes imkanlarini kullanmaya calisiyor ve cabaliyor... ama yine de bayramlarda bari bos kalmasin koylerimiz guzel ilcemiz...
Kadir DEMİR
13.11.2008 / 18:36:43
İsmail YAVUZ'a ; Taşımalı sistemin zorlukları mevcut ama şu an için yapılacak bi şey yok,zaten siz de konuya değinmişsiniz.Ama şunu gözardı edemeyiz.Geçenlerde okullar arası bilgi yarışması yapılmış, İlçemizi temsil eden öğrencilerimizden dereceler elde etmiştik.Bu da gösteriyor ki eğitim seviyemiz baya ileri safhada.Eskisi gibi-kadar eksiklik söz konusu değil diye düşünüyorum,bilmem siz ne dersiniz.İzmitten selamlar.
ismail koç
16.11.2008 / 03:37:16
selam ufuk abi gercekten güzel yazmışsın ben geyveye rastgele taşındım oda GEYVE BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KIR ın sayesinde oldu hayatımı burda devam ettirmeye başladığımdan beri inan ufkum açıldı kendimi aşmış gördüm bazı konularda kendimi inan daha mutlu hissediyorum
Faruk Kurnaz
17.11.2008 / 15:19:31
Ufuk Bey;Taraklı ile ilğili yazmış olduklarınız her ne kadar insanı üzsede bana kaçınılmaz ğibi geliyor.Ben Taraklıda 8 yıl veteriner olarak çalıştım yani herşeyiyle iyi bilirim Taraklıyı.Ben kendim Antalyanın Gündoğmuş ilçesindenim.İlçemi bir çok yönüyle Taraklıya benzetirim ama tarım arazisi,ticari işletmeler.nüfus v.s açısından Taraklıdan çok daha kötü durumda ve gittikçe yazları insanların Antalyanın sıcak ve sivrisineğinden kendilerini korudukları bir yayla yerine dönüşmekte. Tarklınında uzun vadede bu şekle dönüşeceğini düşünüyorum.Tüm taraklılara sonsuz muhabbet ve selamlarımı sunuyorum.
Tevfik Kaymaz
20.11.2008 / 10:27:37
Evet Sevgili Ufuk kardeşim. Tehlikenin farkındayız elbette. Romantizm le bakınca gerçektende belki şundan 90 sene öncede bizim Taraklının merkezinden bildiğimiz dedelerimiz Babaannelerimiz de köylerden gelmiş sonuç ta bu bir döngü. Ama oldukça hızlı işlemeye başladı bu döngü. Sanırım çözüm bi şekilde Taraklıda genç nüfusun bişeyler üretebilmesini ve yaşamını kazanmasını sağlamak.
Selamlar
saime
22.11.2008 / 22:59:10
Gelişmişlik hem maddi hem manevi yönde olabilmeli ki bir anlam ifade edebilsin Tek taraflı gelişmişlik kör topal ya da sağırdır Tabi konuşulacak şeyler burada
konuşulamıyor. Buna ne zaman ne imkan var Etik olarak da konuşmak doğru değil belki ama bence konuşulmalı Bayramda düğünde merasimlerde Konuşulmalı ki hatalar tespit edilsin ve yapılmasın. Yapanlar engellensin. En büyük eksiğimiz birlik olamıyoruz. Birlik olamayan toplumlar dağılmaya yok olmaya mahkumdur. Bunu bilemiyoruz idrak edemiyoruz. İyi işlerde birlik olmalı kötü işleri engellemede de birlik olmalıyız Çünkü beşeri olarak fıtri olarak bunu
yapmaya mecburuz Hem bu dünya hem öbür dünya saadeti için bu gerekli İnanın taraklıda birlik sağlanabilse neler yapılmaz ki evet az bir gayretle ama birlik olmak şartıyla Burası ufak şirin bir ilçe neden olmasın Her şeyi devletten beklemekle de olmuyor Evet devleten bekleyeceğiz almasını koparmasını da bileceğiz. Hangimiz bir belediye başkanına gittik Talepte bulunduk. selamlar