Aç Tavuk

Erdoğan ISIR

 Bunun içinde arkadaşınızın ve komşunuzun elinden tutun. Lakin bugün baktığınızda ise aç olmayan kimse yok, gerçi birileri her şeyi gülistanlık olarak göstermeye çalışsalar da sokağa çıktığınızda her şey ayan beyan ortada.

Toplumu önce tüketmeye yöneltenler bir gün başlarının ağrıyacağını unutuyorlar, üretim kelimesini ise ağzına alan yok. Son haftalarda yine piyasayı canlandırmak için alışveriş yapın çığırtkanları boş durmuyor, seslerin volümünü açtıkça açıyorlar; alışverişe teşvik.

Kimse de dur demiyor, ben açım arkadaş diyemiyor, günlük vaatlerle, hayal denizinde uyutuluyoruz. Bendensen yaparız kültürünü ise çok geliştirdik, kişilerinin aklında ise hemen köşeyi dönüp zengin olma hayali var. Koca adamlar değil sadece bu hayali kuranlar, daha liseye başlamadan tazecik beyinler, nasıl paralı adam olurum hülyaları ile geceleri yataklarına girer olmuşlar. Gelişmiş sokak kültürümüzde ise sorunlardan ziyade, konularımızın başlıkları dedikodu olmuş.

Taşın altına saklanan yumuşak ve kıvırtan solucanlardan ne zaman kurtulacağız diye bağıranların sayısı ise her geçen gün azalmakta. Peki, sizler; köşenizden ayrılmadan, düşlerinizle yeni dağlar inşa etmeyi sürdürerek, beyaz saçlar edindiğinizin farkında değil misiniz?

Toplum olarak kaderci miskinliğimize dönmek üzereyiz. Sokakta kişilerin yürüyüşünü özledim, başkaldırısını özledim, kol kola girerek birbirlerine güvenini özledim. Eskiden “peygamberimizin günü bir hurmayla yiyerek geçirirdi” diye nasihat eden geleneksel ahlaki yapıları, toplumu etkilemezdi. Şimdi ise sadaka kültürü ile ayakta kalmaya çalışıyoruz. Kişilere çalışın üretin diyeceğimize, siz yan gelin yatın biz sizlere bakarız öğütleriyle kandırıyoruz. Onlarımı, geleceğimizi mi, karattığımızı bilmeden tabiî ki, sonumuzu bilmediğimiz yola çıkarmışlar, biz ise eyvallah diye yola koyuluyoruz, kolay gelsin bize.

Aç tavuk ise ambarı delecek, vadi tarafından delerse ne ala, sorun yok. En azından tavuk kendi başının çaresine bakmaya çalışır. Ah birde nehir tarafından delerse her tarafı su kaplayacak ve temeller kökten sarsılıp bina yıkılacak. Ya tilki tarafından delinirse ambar, tavuğun sonu geldi demektir. O zaman da yem olacak yılardır bekleyen aç tilkilere.

Ben bakmakla yetiniyorum, kimsenin diğerine ne yapıyorsun diyecek mecali kalmamış. Çıkardığımız ses ise uzay boşluğunda tıs sesiyle kaybolup gidiyor bilinmezliğe. Yürümek isterseniz geleceğe kol kola, biz buradayız yeni dostları kucaklamak için umutla bekliyoruz.