Bizde Neden İstifa Geleneği Yok
Eğitimde Sakarya döküldü…
Deprem öncesi ilk 10'larda bulunan Sakarya şimdi 50'lerde…
Kimse artık deprem mazereti arkasına saklanıp bu başarısızlığı meşrulaştırmaya çalışmasın…
Böylesine büyük bir başarısızlığın mimarları Milli Eğitim yöneticilerinin aklına istifa mekanizması hiç gelmiyor…
Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı ve kadrosu bu başarısızlığın başlıca mimarlarıdır ve istifa etmelidirler…
Nerde kim bırakır o koltukları?
İstifa etmiyorlarsa, görevden alınsınlar…
Onu yapacak irade var mı?
Pek sanmıyorum…
***
Emniyet Müdürü Faruk Ünsal, günlerdir gazete manşetlerinde, Savcılık dosyalarında…
Akyazı'da çete operasyonunu başarıyla yürüten iki müdürü görevden alıyor, kendisi onca suçlamaya karşın koltuğuna yapışmış, koltuğu bırakmıyor…
"Ben hiç değilse aklanana kadar kenarda durayım" demiyor…
Aksine gücü elinde bulundurup, kendini aklamaya çalışıyor…
Bunca olaydan sonra Emniyet Müdürü Faruk Ünsal, Sakarya Barosu'nun yaptığı açıklamada belirtildiği gibi soruşturmanın selameti açısından görevden alınmalı veya kendisi kenara çekilmelidir…
Kendisini bunu talep ederse, küçülmez aksine büyür…
***
Büyükşehir Belediye Zabıtası geçtiğimiz hafta fırınları denetliyor…
Ancak denetimlerden nasıl oluyorsa fırıncı esnafının haberi oluyor…
"Davul zurnayla nasıl denetim yapılır?" diye soruyoruz…
Gazetelere açıklama yapmayı pek meraklı Zabıta Daire Başkanı ortalarda görünmüyor…
İnsanda biraz utanma olsa, belki istifa etmez ama böylesi skandal denetim sonrası yüzü kızarır…
Nerde öyle istifa edecek bir daire başkanı…
Koltuk tatlı…
Kim bırakır?
Biz yüzü kızarana razı olduk…
***
Büyükşehir Belediyesi'nin eskiden kalma Daire Başkanları koltuğa yapışmadı mı?
Öylesine yapıştılar ki, neredeyse koltukları ile gönderilecekler…
Oysa gelenektir…
Belediyelerde başkan değiştiğinde tüm üst yönetim istifasını verir…
Yeni seçilen başkanın elinin rahatlanması amaçlanır…
Ama bizde nerde?
Adamlar sülalece belediyeye yerleşmişler, kök salmışlar…
Bırakırlar mı?
Böyle tatlı bir kapı nerde bulacaklar?
Gelinler, damatlar, bacanaklar hep birlikte gül gibi geçinip gidiyorlar…
Neden istifa etsinler ki?
***
Dün Geyve Akıncı Köyü'deydik…
Her Pazar yaptığımız doğa yürüyüşü için bu kez taş ocağı ruhsatı verilen Akancı Köyü'ndeki ormanlık alanı tercih etmiştik…
Beşiktaş Deresi vadisinden başlayıp yaklaşık 3 saat yürüdük…
Alanda gördüğümüz ağaçları gördükçe isyan ettik…
Mevcut taş ocaklarının ormana verdiği zararı kuruyan araçlardan birebir tespit ettik…
Sonra düşündüm…
Acaba buralara taş ocağı veren muhteremler, bu ormanları görseler yaptıkları işten utanırları mı acaba?
Acaba içlerinden istifa etmeyi düşünen olur mu?
Koca koca ağaçları görmezden gelerek " orada orman yok" diyen zevatta böyle bir düşünce olsaydı zaten böyle bir izin vermezlerdi…
Peki o izni veren zevatın yukarısındakiler, aylardır iş makinelerinin önlerine yatan köylü kadınlarının isyanını görmezler veya duymazlar mı?
Neden o zevata bunun hesabını sormazlar?
***
Dün yine köylü ayaktaydı…
Adapazarı'ndan çevreye duyarlı 3-5 kişi de destek için yanlarındaydı…
Köylerine taş ocağı açılmasın diye eylem yaptılar…
Biz seslerini aktarmak için aracı olduk…
O köylünün sesini duymayan idareciler, siyasetçiler, vekiller, onlar, bunlar içlerinden istifa etmeyi düşünen olur mu?
Sizce bizde istifa geleneği neden yoktur?
Neden bizde hata yapan istifa etmez?
Hata yapana neden kimse dokunmaz-dokunamaz?