Aşık Olacaksan İSTANBUL’a Ol

Nurcan BİNGÖL

Aşık olacaksan İstanbul’a olacaksın,

Tan yeri ağarırken, Ayasofya’nın ayaklarına kapanacaksın,
Güneşin doğuşuyla, sevdanı kucaklayacaksın,
Düşler uçuşacak yüreğinde Pierre Loti’de sevdiğinle buluşacaksın,
Sarmaşık gülleri açacak saray bahçelerinde mis kokularda kalacaksın,

Aşık olacaksan İstanbul’a olacaksın,

Yağmura tutulacaksın, Haydarpaşa önlerinde sırılsıklam dolaşacaksın,
Mimoza kokularında, Sarıyer’de hasrete düşen yüreğini arayacaksın,
Aheste adımlarla, Tarabya sırtlarında bir börekçide soluk alacaksın,
Selam verip yunuslara Boğaz’ın en uç noktasına dalacaksın,

Aşık olacaksan İstanbul’a olacaksın,

Martıların kanadında sevda olup asyadan avrupaya köprü olacaksın,
Kadıköy’den Boğazı turlayıp Çamlıca sırtlarına tırmanacaksın
Dolmabahçe’den denize taş atıp Çırağan Sarayı’nda sevdana bakıp kalacaksın,
Gökyüzünün maviliklerinden salınıp Haliç’e leyleklerle konacaksın,

Aşık olacaksan İstanbul’a olacaksın,

Karaköy’de köfte ekmek keyfiyle limandan giden sevgililere el sallayacaksın,
Eminönü’nde hayranlık duyup her bir şahesere, güvercinlere yem atacaksın,
Gül kokularında Mısır Çarşısı’nın atmosferinde izlerinde kaybolacaksın,
Sirkeci Garı’nda umutlara sarılıp gidenlere sevgiyle dalıp kalacaksın,

Aşık olacaksan İstanbul’a olacaksın,

Topkapı’da kaşıkcı elmasını göremeden gidenlerden olmayacaksın,
Yıldızlardan Fatih’in torunlarına dualar, selamlar yollayacaksın,
Her bir köşesinde hasrete düşüp sevdaların en güzelini yaşacaksın,
Surların endamında tarihi kucaklayıp gül kokularında kalacaksın,

Aşık olacaksan İstanbul’a olacaksın,