Gündem ve Formül

Erdoğan ISIR

Sitedeki yazarlar da, ben de, evinde oturan Ayşe teyze de, mahallemizin bakkalı Hüsnü amca da günlerdir domuz gribi konuşuyor. Öğretmen Mehmet de, sanayici Hasan da griple yatıp kalkıyor. Enerjimizi günlük olaylarla sıfıra indiriyoruz, işi gücü bıraktık günün modası grip, 10 günü kaldı sonra başka bir konu buluruz. Açılım meselesi aylarımızı götürmedi mi? Değişen ne oldu, yapanın yanına kârdan başka. Dedikodu kültürüyle iyice harmanladılar bizleri.

Bir ay önce açılımla çalkalanıyordu ülke, kim neyi açtı, nereye kadar kapıyı araladı bilen yok. İstedikleri zaman açıyorlar sonra kapatıveriyorlar. Ondan öncede Ergenekon değil miydi gündem, sonuç var mı, bir günde aklımıza sokuyorlar, istedikleri zamanda hiç bir şey yokmuş gibi ortadan kayboluyor konu.

Mayınlı bölgenin temizlenmesi meselesi, İsraillere kiralanması ne oldu. Soframıza kadar soktular, aile ferlerinin diline doladılar, ülkeyi İsraillere satıyorlar diye. Ağız tadıyla yemek yiyemedik. Yedirmezlerde şimdi GDO’ lu gıda meselesi var sırada. Hani biz tarım ürünleriyle kendi kendimize yeten dünyadaki tek ülkeydik. Hani tarımda lider ülke olacaktık, sanayileşme derken, tarımı rafa mı kaldırdık. Bu kadar toprağı ne yapacağız peki. Dışarıdan pancar ek derlerse ekeceğiz, buğdayı biz verelim diyecekler size şu kadar yardım yaparız, Hibrit tohumunu ülkemize getirerek, kendi ürünlerimizin kökünü kurutmadık mı?

Bizler hangi ülkede yaşıyoruz, bizim derdimizle kim ilgilenecek, bizler kimin derdiyle ilgileneceğiz. Hangi konuyu araştırıyoruz, kimin işsizliğine çare bulduk, yaşam standartlarımızı yükseltmek için ne yapıyoruz. Çocuklarımıza daha güzel bir vatan bırakmak için hangi işin ucundan tuttuk. Ya da bunları yapabilecek dermanımız var mı? Yoksa bizi halsiz, aciz bırakanlara ne dedik. İlerliyoruz masallarını duymaktan ben sıkıldım, ben bir adım ileri gitmiyorum.

Bugünü dünden iyi olanlara sesleniyorum, siz nasıl ilerlediniz formülü ne. Suyun kaldırma kuvvetini ilkokul yıllarında öğrendikte, kendimizi kalkındırma formülünü yıllardır verenler, bana hep hatalı formül vermişler. Ve şu benim durumum iyi diyenlere sesleniyorum, evinizde hangi marka yağ kullanıyorsunuz ve yahut bal üretici komşunuz var da arada size bir parmak bal mı veriyor. Bizim evde yağ şişede durur sizler yoksa yağdanlık mı kullanıyorsunuz. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.

Atalarımın mekânı cennet olsun, bir cümle ile neler anlatmışlar, sizlere layık bir Türk evladı olmak için, sizin kanlarınızla suladığınız bu topraklarda ilelebet var olabilmek için vazifesi neyse yapmaya hazır milyonlarca Türk insanı var, sizler rahat uyuyun. Saygılarımla…