Ashâb-ı Kehf’i Olmayanın Ashâb-ı Facebook’u Olması Kaçınılmazdır
Ashâb-ı Kehf’i (mağara arkadaşları) olmayanın, Ashâb-ı Facebook’u (facebook arkadaşları) olması kaçınılmazdır. Çünkü Roma’ya kafa tutulabilecek şuurdan berî kılınmış her birey, bir bir Facebook’un tüneline doluşturulacaktır.
Mağara arkadaşları olmayanların, Facebook (tünel) arkadaşları olacaktır. Mağaraya girebilmeyi göze alamamak, Facebook’a girilerek telâfî edilecektir(!) Zîra insan sosyal bir hayvandır.
Tünel, üstü kapalı olsa da; iki ucu açıkta bir geçittir. Geçenlerin birbirini umursamadığı, tedirgin edici bir geçiş… Orada beklenmez, orada uyunmaz, orada tefekkür edilmez; korku filmi çekilir ancak tünellerde.
Kalmak zorunda olduğunuz bir şey değildir tünel, ötesi ilgilendirir sizi tünellerin. Tüneli ikametgâh kılmak, ölüme dâvetiye çıkarmaktır.
Mağara tabiîdir. Beşerin açtığı oyuklara benzemez. Kalınır, uyunur, tefekkür edilir. Düşmandan saklar, dosta yaklaştırır. Emniyettir, amandır, imdattır…
Mağarada tefekkür eden Nebî, Mekke bezirgânlarının yüzüne hakîkati patlatmıştır. Yine mağaraya sığınan gençler, Roma’nın putlarını aşağılamıştır.
Şimdi bizi mağaralarımızdan çıkarıp, aldatıcı tünellere yığanlar; yarın tünelin sonundan gelebilecek âfetin sorumluluğunu da üstlerine almak zorundadırlar. Böyle bir sorumluluğu almak, özü îtibâriyle onlardan beklenemeyeceğine göre, biz yeniden mahallemize (mağaramıza) dönmek zorundayız.
Mahallemize…
Evimize…
Kendimize…