İhlaszedeler, İhlaszadelerin Umurunda mı?
Okurumuz; ‘Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır' diyerek CHP'nin basın açıklamasını göndermiş. Paylaşalım…
"Yurtdışındaki vatandaşlarımızın, Holding soygunları yoluyla mağdur edilmelerine duyarsız kalan Başbakan ve Hükümet; İhlas Finans mağdurlarının sorunlarını da görmezden gelmektedir.
30 Mayıs 2009 günü Bingöl'de Gazal Polat isimli yurttaşımızın "İhlas Finans'a 50.000 markımı kaptırdım" diyerek yardım talep etmesine, Başbakan'ın ne cevap verdiğini bugüne kadar öğrenemedik.
Ancak, Başbakan'ın, İhlas Finans'ı özel olarak himayesine aldığı, bu grubun borçlarının tasfiyesinin TMSF tarafından yapılmasını engellediği, CHP Milletvekillerinin 22. Yasama Döneminde olağanüstü bir gayretle ve sabah saatlerinde bu konuda Plan Bütçe Komisyonu çalışmalarında düzenleme yapılmasını sağladıkları, fakat Başbakan'ın, Genel Kurul aşamasındaki müdahaleleri ve özel gayreti sonucunda, İhlas Finans'ın, TMSF kapsamından çıkartıldığı bilinmektedir.
İhlas Finans, Hükümet'in himayesinde yeni yatırımlarla büyürken, İhlas mağdurları ise perişan durumdadır. Mağdurlar bunalımda olup, aile bütünlükleri sarsılmıştır. İntihar olayları yaşanmaktadır. Öksüzlerin, yetimlerin tasarruflarına birileri el koymuş durumdadır. Kul hakkına el uzatılmıştır.
Peki, Başbakan ve AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli 2002'den evvel bu konuda hangi sözleri vermişlerdi?
Başbakan'ın "İhlas Finans'ın mudilerinin parası ne olacak? Yazık değil mi, günah değil mi? Bu işin öbür tarafı (Ahiret) yok mu? O fakir fukaranın, garip gurebanın, yetimin parası nasıl verilmez? Bir sürü insan beni arıyor! Söyle Enver Bey'e" diye, 2001 yılında kendisine gelen aracılara kükrediği ve Enver Ören'in bir an evvel borçlarını ödemesi gerektiğini söylediği bilinmektedir.
Başbakan'ın TBMM'ndeki Vekili olan Nurettin Canikli ne demişti?
Canikli de 22 Haziran 2001 tarihinde Yeni Şafak Gazetesinde yayınlanan makalesinde "İhlas Finans, dini motifleri kullanarak ve öne çıkararak, ağırlıklı olarak muhafazakar insanların birikimleri üzerine faaliyette bulunan… 1 Milyar Doların üzerinde para topladığı tahmin edilmektedir… Bu paraları, paravan şirketler aracılığıyla belirli şirketlere aktardığı ve bir kısmını yurtdışına kaçırdığı… Bize göre, İhlas Finans herhangi bir ödeme yapmayacaktır…
İhlas Finans'ın batış sürecinde Hazine'nin mevduat sahiplerini uyarmaması, İhlas Finans'a para yatıranların zararlarını büyütmüştür… Bunun için Devlet'in İhlaszedelerin zararlarının bir bölümünü karşılaması gerekir…" demişti.
Bu değerlendirmelerin tümüne katılıyoruz.
Peki, nerede bu sözleri verenler?
Ne oldu da, bu yürekli ve dürüst tavrı koyanlar, 8 yıldan bu yana İktidarda olmalarına rağmen verdikleri sözlerin arkasında durmuyorlar, duramıyorlar?
Neden Gazal Polat'ların feryatlarına sessiz kalıyorlar, duymazdan geliyorlar?
2002 seçimlerinden evvel gelen aracılara kükreyen, "…bu işin öbür tarafı-ahireti yok mu…" diyen Başbakan'a soruyoruz; Ahretin Siz'in için hiç mi önemi yok? Siz, sadece bu duyguların ve değerlerin istismarını mı yaparsınız?
2002 seçimlerinden evvel ve halen yolsuzlukla mücadele söylemini dilinden düşürmeyen Başbakan ve AKP Yetkililerinin; başka birçok grup gibi İhlas Grubunu da özel olarak himayelerine alması, bu konuda yeni ve özel Gruplar yaratmaları; aslında pek de şaşılacak bir tablo değildir.
Çünkü bu kadro, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde de aynı yol ve yöntemlere başvuran bir kadrodur. İstanbul'daki yolsuzluk havuzu uygulamasını, artık Türkiye genelinde uygulayan bir kadro karşımızdadır.
Halkımız artık bu kadronun gerçek yüzlerini gördü. Bu kadro; kutsal değerlerimizi istismar eden, kamu yönetimini işlemez hale getiren ve kamu kaynaklarını yandaş ilişkiler içinde talan eden bir kadrodur.
Fakir fukaranın, garip gurabanın hukukunu koruyoruz diyerek halkı kandıran bu kadro, Holding soygunlarının ve Deniz Feneri soygununun da mimarı olan bir kadrodur.
Bu kadronun misyonu budur. Fotoğrafın esası ve özü budur.
Bu bilgi ve değerlendirmeler ışığında; kamuoyu duyarlılığı, fikri takip ve mağdur edilen
yüzbinlerce insanımızın hukuklarını korumak adına bir kez daha dile getiriyoruz;
(1) Sn. Başbakan, Gazal Polat'a verecek bir cevabınız var mı?
Gazal Polat ve yüzbinlerce mağdurun vebali Siz'i tedirgin etmiyor mu?
AKP Teşkilatlarında "ah alanların" yeri olamaz derken, yüzbinlerce insanımızın bu mağduriyetlerine ve feryatlarına neden duyarsız kalıyorsunuz?
Sizin için Ahret'in hiç mi önemi yok?
Siz, sadece bu duyguların ve değerlerin istismarını mı yaparsınız?
(2) Bu konularda CHP Grubunun hazırlamış olduğu Araştırma Komisyonu Raporlarının ve Yasa Tekliflerinin gereğini neden yapmıyorsunuz?
2001 yılında İhlas Finans sahibi Enver Ören'e yönelik olarak bu suçlamaları ve değerlendirmeleri yaparken; 7 yıldan bu yana Başbakan olduğunuz halde neden görevinizi yapmıyorsunuz? Neden fakir-fukara, garip-gurebaya sahip çıkmak yerine, yurttaşlarımızı mağdur edenleri himaye ediyorsunuz?
Çıkar yapılanması içinde olduğunuz için mi zorunlu olarak bu ve benzeri himayeleri yapıyorsunuz?"
Yazı Tarihi : 20 Mart 2010 Cumartesi
Bu yazı 22 kere okudu
YASAL UYARI: Bu sayfada yayınlanan yazı, yazarın kendine ait görüşleridir. Yazılan yazıdan ve yorumlardan medyabar.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Haber portalımız 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na uygun olarak yayınlanmaktadır. Yayınlanan fotoğrafların yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, önceden yazılı izin gerektirir. Portalımızda yayınlanan haberler ise, kaynak gösterilmek ve portalımızın ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.