adı yoktu
adı çocuktu
başka ismi yoktu
acıydı yutkunmasında nefesi yoktu
derindi yaraları
yaşamamıştı çocukluğunu
bilmedi bilmiyordu
nedemekti çocukluk
misketleri hiç olmadı
umutlarını zaten çöpe atmışlardı
çelik çomağı yoktu onun
telden sapı olan plastik arabası yoktuı
ama biliyordu
perşömen kağıtlarında kirletmişlerdi hayatını
yazmışlar kararlar almışlardı
yoktu o
sadece çocuktu
oyuncuydu içindeki çoşkuda
gözlerinde yeşil mavi geleceği vardı
görememişlerdi
halbuki insandı o;
yaşaması özlemesi sevmeside vardı
seviyordu dört duvar olsada hayatı
kirlensede elleri yüzü
o yeni kıyafetleri de biliyordu
ama yoktu
katlanıyordu hep
susuyordu konuşanlara karşı
yeşili kırları koşmak istiyordu
okula gitmek yazmak yeşermek
kara tahtada her kez gibi
gururla ben Türküm demek
diyemedi hiç
uçurtması yoktu
nasıl olsunki uçmak nasıldı bilmiyordu
çiçekleri papatyaları görmüştü sadece
kokusu güzeldi belkide
hiç koparmamıştı dalından
koparamazdı o biliyordu
herşey yerinde dalında güzeldi
çoğalacaktı diye biliyordu
büyüyecekti ki ailesi olacaktı
belki o yeşertecekti çocuk olan öksüzlerini
karşılıksız verecekti tatmadığı sevgisinden
ve umut dolu geleceğini
kaderinin acılarıyla yoğurup
hazırdı belki de
kendi zorluklarıyla savaşmaya
çünki o
çocuktu ve çok güçlüydü
#