“ Demokrasi tramvaydır gittiğimiz yere kadar gider orada ineriz.” diyenler. Demokrasi diye diye zaten bir çok aksaklıkları olan demokrasimizi tümden ortadan kaldırmak niyetindeler.
Tevfik KAYMAZ
Yayın: Güncelleme:
Türkiyemizde siyaset çok partili yaşama geçişten beri , hatta daha önceden beridir adeta bir düello gibi, ölüm kalım mücadelesi gibi , ölesiye ve öldüresiye seyr izlemiştir.
İktidar kavramı sadece parlementoda çoğunluğu sağlayarak devletin en önemli kurumlarını halka hizmet etmek için parti fikirlerine göre yönetmekle ve vakti geldiğinde halkın isteğine göre bayrağı devretmekle sınırlı görülmemiştir.
İktidarı alanlar genelde bir daha bırakmamak için devlet olanaklarını haince kullanır.
İktidar mücadelesi kesinlikle Kemalist temelleri olan cumhuriyetin yıkılıp yerine başka bir şeylerin kurularak iktidar yapılması mücadelesi olmuştur.
Bu anlamda mevcut iktidar kendisini asıl kurmayı planladığı gerçek iktidar olarak görmemekte halen iktidar mücadelesi vermektedir.
Kime karşı? Atatürk Cumhuriyetine karşı .
Devletin kurumlarında bürokraside halen büyük ölçüde Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyete bağlı kadrolar işbaşındadır. Tüm bürokrasiye hakim olmadan AKP kendisini iktidar olarak görmeyecektir.
Bu bakımdan Yargı kurumları , özellikle Anayasa mahkemesi siyaseten kontrol altına alınmak üzere hedef seçilmiştir. Bu halk oylamasının (referandumun ) asli hedefi bu alandaki maddelerdir diğer maddeler süstür.
“ Demokrasi tramvaydır gittiğimiz yere kadar gider orada ineriz.” diyenler. Demokrasi diye diye zaten bir çok aksaklıkları olan demokrasimizi tümden ortadan kaldırmak niyetindeler.
Ayrıca emperyalist güçlerde hep bunların arkalarındadır. Çünkü Atatürk Cumhuriyeti bu gün bunlar gibiler yüzünden ne kadar bir çok bağımlılık ilişkiside olsa, eksikleri de olsa emperyalizme karşı dünyadaki son kalelerden biridir.
Bu durumda emperyalistler her istediklerini yapan bir iktidarı destekliyor elbetteki.
Evet gibi bir sonuçla Anayasa mahkemesini de kontrol altına almayı planlayan AKP kesinlikle AB ,ABD ve İSRAİL ' in geri kalan her türlü isteğini de gerçekleştirecektir.
Bunlara özerk kürdistanın kurulmasından , mayınlı arazilerin 49 yıllığına İsrail li firmalara sözde kiralanmasına kadar daha bir çok konu dahildir.
AKP iktidardan düşmemek uğruna emperyalistlerin desteği için her şeyi yapabilecek duruma gelmiştir.
Bu yapacakları da Anayasa ya aykırı bile olsa yeniden AKP isteğine göre düzenlenecek olan Anayasa mahkemesinde rededilmeyecektir.
Anayasa mahkemesi bu gün Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının ANA TASA sı olmuştur. Çünkü yaptıkları gayri meşru işler yüzünden “İktidara mahkum” hale gelmişlerdir. İktidarı bıraktıklarında başlarına geleceklerden korkar oldukları için hiç bırakmama mücadelesi içindedirler.
12 Eylül 1980 de asıl darbeyi "Tam bağımsız ve demokratik Türkiye "diyen solcular , devrimciler ve o dönemler kendilerince son Türk devletini muhafaza etme misyonu ile hareket eden ülkücüler hapislerdeyken , işkencelerdeyken bu gün göz yaşı gösterileriyle insanları yanıltan Tayyip Erdoğan o dönemler gözaltına bile alınmamış İETT deki memuriyet görevine futbolculuğa devam etmiştir.
Daha bir iki gün önce ;
“Şehit haberleri üzerine kıyametler koparanlar var.” diyor du sn. Erdoğan.
Yandaş televizyon kanalı aMERİKAN tv de şehit cenazelerine katılan kalabalıkları durmadan provakatör olarak isimlendiriyor.
Sayın Erdoğan; sayın A televizyonu yetkilileri
Bizler bu memleketin bir tek evladı için yıldırımlar yaratır , kıyametler koparır ,gerekeni yapar, bunlara neden olan beceriksizleri, basiretsizleri , hainleri başımızdan atmasını biliriz.
2002 yılı boyunca teröre verdiğimiz şehit sayısı : 5
AKP dönemi boyunca ise : 719
oturup kim düşünmeli bu durumda.
Kim bunlar?
Bahsettiğimiz beceriksizler , basiretsizler, Büyük Ortadoğu projesi eş başkanları kim???
Hala güveniyormuyuz bunlara?
Emperyalizme , Faşizme ve gericiliğe karşı olmanın gereği hayır demektir.
Demokrasi süsü verilmiş bu Anayasa paketi , gerçekte bir faşizm bombasıdır.
Bunu etkisiz hale getirmek ve daha fazla demokrasi , daha fazla özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine devam edebilecek zemini korumak için HAYIR.
Eğer RTE nin kendi ifadesiyle bu HAPI Türk milleti yutarsa kesinlikle çok kısa sürede yan etkileri görülecektir.
İlk olarak bölücü , kürtçü hareket özerklik deyip başımıza dikilecek, bu çok açıkça geliyorum diyor. Bunun toplumun farklı kesimlerinde bir yansıması karşılığı mutlaka olacaktır.
Bunların hesabını iyi yapıp hapı yutmadan HAYIR demeliyiz.
bence ilk önce siz uyanın sayın kaymaz..aklı olan senin yazdıklarına inanmaz...bu demokrasi treni yarınını düşünenleri alır..ama senin gibileri asla almaz...
tuğrul
31.08.2010 / 00:48:39
Faşizme Diktaya Tayyip'e referandumda HAYIR!!!
mustafa yerlikaya
31.08.2010 / 09:50:21
Eh!ne diyelim bu da senin mensup olduğun görüşün düşüncesi,güle güle kullan sayın yazar.her olayın tersten bakacak bir yönü vardır zaten bu bakanın görüşüdür...
Ethem CİHAN
31.08.2010 / 14:55:14
Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum Tevfik kardeş TÜRKİYE'nin aydınlık yarınlara kavuşması için HAYIR.
gönüllü
31.08.2010 / 16:09:48
hayır de türkiyeyi kurtar evet de tayyibi kurtar
Nesrin Kuru
31.08.2010 / 21:04:05
Uyandı segili teyfik kardeşim uyandı. Onun için "evet" diyecek
Asilhan Gün
1.09.2010 / 17:23:03
Uyandığını zannedenlerin içinden evet diyenler olabilir. Ama ekseriyetle Fethullah cemaati mensupları ve pkk sempatizanları evet diyecek. Sonucun evet çıkması çok zayıf olmakla beraber bi ihtimal.
bahar
1.09.2010 / 20:38:27
Evet kazansa bile alavere dalavere ile kazanır ancak 15 kişi oturan apartmanda 30 kişi görünüyor nasıl oluyor bu iş,kömürle erzakla insanları kandırıyorlar,insanlar muhtaç mecburen kabul ediyolar .İzmitte ağustosta kömür dağıtılıyordu.önceki yıllar aralık ocak tan önce başlamıyordu.Bizlerin parasıyla ağalık yapıyorlar
öznur vatansever
1.09.2010 / 23:45:04
ben fethullahcı değilim..amma müslümanım...milliyetciyim...atatürkçüğüm...ve deee türkiyemi sevdiğim için EVET ciyim...bilmem anlatabildimmi...anlayana...(ayrıca bu dediğiniz yardımların hiçbirinide görmüş değilim)...
serhan okçu
2.09.2010 / 08:39:33
Atatürkçülük dediğinizde bunun içinde Laiklik de var. Şimdi Sadece "Laiklik ile müslümanlık bir arada olmaaaz , ters mıknatıslanma yapar. Ya laik olacaksın yada müslümaaan""" diyen bir liderin partisinin ortaya koyup savunduğu bir Anayasa değişikliğine evet mi diyeceksiniz. Siz ya çok saf ve temiz kalpli birisiniz yahutta sahte Atatürkçülük yapıyorsunuz.
Anayasa mahkemesi Laiklik karşıtı odak olmakta AKP ye uyarı cezası verdi. O kapatma davasından tertemiz beraat etmedi unutmayınız. Bu uyarıyı alan partinin gerçekten bu ülkeye demokrasimi yoksa başka bir şeymi getirmek istediğini tekrardan düşünün.
Laiklik te müslümanlık da tüm dinlerde bir arada olabilir.
Gerçekte İslamdaki hoşgörü aslında tam da laik devleti işaret eder.
"Benim dinim bana , senin dinin sanadır." --- " Dinde zorlama yoktur." Siz ce İRAN bu konuda nasıl? Tam ideal demokratik Anayasası olan bir ülke değilmi.
Asilhan Doğru
2.09.2010 / 09:06:28
" Laiklik ile müslümanlı bir arada olamaaaz. Ya laik olacaksııın yada müslümaaan. İkisi bir arada ters mıknatıslanma yapar."
Sayın Öznur vatansever; Bu sözler sizin gibi değerli Atatürkçü kardeşlerimizin evet demek için sabirsızlandığı , desteklediği Anayasa paketinin sahibi AKP nin lideri Recep bey'e aittir. Sanırım Atatürk ilkelerinden birininde Laiklik olduğunu biliyorsunuzdur İnkılap tarihi derslerinden. Tabii hala okutuluyormu ve siz ne zamanın mezunusunuz bilemiyorum. Lütfen Evet demenden önce bi kez daha düşünün. İslamdaki hoşgörü gerçekte tamda laik düşünceyi işaret eder. İyi bakan , bakmayı bilen görür.
fikri işbilir
3.09.2010 / 05:58:55
her parti liderinin doğrularının yanında eğrileri eğrilerinin yanında doğruları vardır..sonuçta onlarda insan şaşarda beşerde...sonuçta bunlar (eğriler-doğrular) teraziye konur.hangi taraf ağır basıyorsa o kişi o sıfatı hakeder..bunun içindirki bende tartım kararımı vardim..diğer siyatçilerin döneminide gördüm yaşadım..zararlarından başka ne faydası dokundu memleketime..hiççç..şimdi yıllardır türkiyeye büyük faydası dokunmuş birinin arkasındayım.ve asla şaşmam.kim ne derse desin..aklım var fikrim var..kimse yıldırmaz kimse durdurmaz..ağzı olan konuşsun dursun...boş konuşuyorsunuz boşşş...
saime
3.09.2010 / 14:39:24
Eline sağlık Tevfik kardeşim.Neden Hayır dememiz gerektiğini anlatan nefis bir yazı..Her kim tarafından Demokratikleşme adına yapılan- alınan her türlü karara EVET demeliyiz diye düşünüyorum.. fakat bu evet AKP ye denen bir evet kesinlikle değildir. Burada bakış açımızla geleceğimizi yönlendireceğimizi unutmamalıyız.HAYIRDIR HAYIR:) Ramazanımız HAYIRlı olsun:)
Nezih Karabıyık
4.09.2010 / 12:05:00
Tüm düşünce, davranış ve hareketlerini yalan üzerine kurmuş olan kişilerin, TV'lerde salonlarda yalandan gözyaşı dökmelerine herhalde inanacak kadar saf ve temiz kalpli değilizdir umarım. Daha birkaç yıl önce Arap TV'lerinde yaptığı demokrasi tariflerini unutmayalım, bu yolda yapılacak herşeyin mübah olduğunu söyleyen kişilerin demokrasiden bahsetmeleride sadece kendi yandaşlarını kandırma söylemi olduğunu görelim. Daha seçilmeden önce, seçilirse dokunulmazlıkların kaldırılacağı sözünü veren daha sonra işine gelmediği için vazgeçen,Çalma eserlerle Profesör olan kişileri önce danışman sonra milletvekili yapan, temiz kalpli insanlarımızın saflığından yararlanıp topladıkları paraları yutan, TV kuran kişilerin arkasında olan ( bu örnekler yazmakla bitmez ) kişilerin istediğine de şüpheli bakmak lazım.
Bu yüzden;
BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SİYASİ İKTİDARIN YARGIYI ELE GEÇİRMESİNDEN BAŞKA BİR İŞE YARAMAYACAĞINI GÖREREK OYUMUZU ONA GÖRE YANİ HAYIR'LI KULLANALIM.
HAYIRLI GÜNLER DİLEĞİMLE
Faruk Serkan
4.09.2010 / 18:11:55
İslam'daki "hoşgörü"nün, laik düzenle ilgisi yoktur. Sonradan lügatimize girmiş kavramlarla mı yorumlayacağız İslamı? Hadi devletin laik bir düzende olmasına bir şey demiyoruz. Ama bu düzeni İslam'la özdeştirmeye kalkarsanız hata olur. Batıdan zihniyetimize giren, hiç de "mâsum olmayan" bu kavramlarla oyalandığımız yetmedi mi? Kuran’ın: "Dinde zorlama yoktur" sözünü alıp önümüze sürenler, "Laiklikteki zorlama"nın boyutunu düşünsünler. Geçmişten günümüze yaşananlar ortada... Hem İslam ifsada izin vermez; laik düzenin ifsada izin verdiği gibi. Ayrıca İslam'daki "hoşgörü"nün, modernizmin bizlere dayattığı öz(!)gürlükçülükten farklı bir şey olduğunu bizlere anlatsın birileri. İbrahim(as)in: "siz KENDİ ELLERİNİZLE yaptıklarınıza mı tapıyorsunuz?" sorusundaki şaşkınlığı gibi, beşerin kendi eliyle yaptığı sisteme tapanlar şaşırtır beni. "Ben Müslümanım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir ki?" Ve ne olmalı "Allah'ın indirdiğini beğenmeyenin" ismi? (Kuran bir bütündür)
Özgür Karan
5.09.2010 / 00:50:38
İslam dinin özünde insanların kendi akıl ve iradeleriyle İslam olmaları vardır. Hicret i inceleyiniz. Yahudilerin de yaşadığı medine hicret sonrası dönemi bir inceleyiniz.
Özgürlük kavramına gelince , özgürlük mantalite olarak tüm özgürlükleri , hür insan iradesini ortadan kaldırmaya yönelik düşüncelere bile özgürlük tanır. Bu Türkiye Cumhuriyetinde birden fazla parti tüm özgürlükleri kendi parti ideolojisinin tasarrufuna almak istemektedir. (biri Anayasa mahkemesince kapatılmamış sadece uyarılmış olandır. )
Laik sistem buna dahi izin verecek kadar belki gereğinden fazla özgürlükçüdür.
Ayrıca size şahsi bir deneyimimi aktarmak isterim sn. Faruk Serkan. Benim üniversite okuduğum dönem okuduğum üniversitede kendi sınıfımda beş kapalı bayan öğrenci vardı. Hatta son derece iyi uyum söz konusu idi. Ne zaman
Özgür Karan
5.09.2010 / 01:09:12
Nezaman ki ; Kız yurtlarında başı açık kız öğrencilere "Müslümansan başını örtersin. Örtmüyorsan müslümanlığın şüpheli." şeklinde baskılar başladı , ne zaman ki Aczibendiler meşhur kıyafetleri ve koca asalarıyla okula girmeye başladılar o zaman yasaklar daha katı uygulanmaya başladı. Bu günde ülke böyle bir eşiğe gelinmiştir. Başı açıkla kapalının , müslüman ile müslüman olmayanın bir arada , uyum ve kardeşlik içinde yaşadağı düzen ne ise adını siz koyun koyabilirseniz. Lugatımız yeni bir kelime kazansın.
Baş örtüsü tamamen serbet bırakılabilir. Bırakılalı da ancak bunun tek koşulu tüm tarikatların , Camideki cemaat dışındaki çıkar örgütü şeklindeki cemaatçiliğin ortadan kalkmasıdır.
İslam da ,ruhbanlık yoktur. Tarikatçılık ülkemizde mevcut haliyle Allah yoluna girme , dünyadan geçip ahirete yönelme değil bir tür ruhbancılıktır. Ruhbanlar tarikat şeyhlerinin ta kendisidir.
Faruk Serkan (1)
5.09.2010 / 03:50:13
Evet, ben de onu diyorum Özgür Bey: Kendi akıl ve iradesiyle İslam'ı seçen biri, İslam'ın hükümlerini uygulayabilmeli. İslami kurallara göre yaşamak isteyen biri, mirasını İslam hukukuna göre paylaşabilmeli. Evlenirken, boşanırken "kendi" hukukunu uygulayabilmeli değil mi? Fakat: "Laik sistem bunları yasaklayacak kadar bile gereğinden fazla özgürlükçüdür." Çünkü: "özgürlük, mantalite olarak tüm özgürlüklere, hür insan iradesini ortadan kaldırmaya yönelik düşüncelere bile özgürlük tanır." Kurduğunuz bu cümleler bile anlatıyor her şeyi. Bahsettiğiniz o parti de bu yüzden UYARILDI, yani laik sisteme UYARLANDI. Bu bakımdan o partiyi savunmuyorum, savunamıyorum. Bu ülkede 411 M.Vekili başörtüsüne onay veriyor, konu yine Anayasa Mahkemesine takılıyor. Ama laik düzen kadının genelevde pazarlanmasına izin veriyor. Devlet kumar oynatıyor, İçki ve daha birçok ifsad üretiyor, kimse bir şey demiyor. Bu laik hoşgörü Müslümanlara neden gösterilmiyor?
Faruk Serkan (2)
5.09.2010 / 04:03:30
Kimsenin “evet”ine ya da“hayır”ına müdahale edecek bir şey yazmadım; fakat “laiklik” gibi bir kavramın “İslam”la özleştirilmesi gibi bir saçmalık canımı sıktı. İronisi afili bu açılımlara gülüp geçmekle yetinemiyorum. Buna teoride laiklik de izin vermez zaten. Bir zamanlar da İslam’ı sosyalizmle örtüştürmeye kalkanlar vardı. Bir de başımıza bu çıktı. Bu arada, Medineli Yahudilerin yaşadığı hicret sonrası dönemi incelememizi istiyorsunuz. Elimde iki aydır okuduğum -Muhammed Hamidullah’ın- “İslam Peygamberi” adlı bir kitabı var. Onu okursanız Peygamber’e yanlış yapan Yahudilerin feci akıbetlerini de, mesela İslam hakkında propaganda yapan şair’in HAK ettiği acı sonu da öğrenebilirsiniz. İslam’ın öyle “tokat yediğimizde diğer yanağımızı da çevirelim” diye bir felsefesi yoktur Özgür Bey. Fakat böyle İslam’a bâtılı karıştıranlar şamar oğlanına çevirdi bizi.Yeterince fâş ettim kendimi, tutuklanırsan, uğrayacağım zulme özgürlük dersiniz şimdi.
Faruk Serkan (3)
5.09.2010 / 06:10:47
Şeyhlerle devletin sorunu yok, korkmayın. Yeter ki dünyaya karışmasınlar. Hem onları yeri geldikçe devlet kullanıyor, ben değil. O Aczibendilerin, Ali Kalkancı’ların "PROPAGANDA" amaçlı kimler tarafından kullanıldığını da öğrendik. Peygamber döneminde İslam hakkında kötü "propaganda" yapan şairin akıbetini, onların da ne kadar hak ettiğini anlayabilirsiniz böylece! İşte bakın aynı şeyleri söylüyoruz: İslam'ın ruhbanlıktan kurtulması gerektiğini, İslam’ın "dünyaya" müdahil ettirilmesinin FARZ olduğunu, Türkiye’deki sistemin bunlara izin vermediğini söylüyoruz. Fakat ben sizin gibi "gâvura kızıp oruç bozmuyorum." Size şeyh-cemaat değil, sadece Allah'ın kitabını ve Peygamber sünnetini öneriyorum. Kuran'a bağlı olan cemaatleri tenzih ediyorum. Kardeşlik içinde yaşanacak düzenin adını Allah, İslam (barış) olarak seçmiş zaten. Bu anlamda lügatimizin yeni bir kelimeye ihtiyacı yok. Siz İslam'ı, yeni yetme kavramlardan ve sistemin çanak tuttuğu ruhbanlıktan ancak Kuran'la kurtarabilirsiniz.
selim yürekli
5.09.2010 / 12:24:35
Bu özgür karan isimli şahı kim bilmiyorum ama . Hiç bir şeyden haberi yok. Yada bilerek bu yorumları atarak bir talihsizliğe imza attı.
Özgür Karani
5.09.2010 / 16:14:01
Bu laik hoşgörü Müslümanlara neden gösterilmiyor? derken zina yapanları şeriat hükümlerine gör cezalandırın,içki içene,kumar oynayana şeriat hükmlerini uygulayın başını örtmeyen kadın cezalandırılsın,baskı yapılsın,Laiklik te buna hoşgörümü göstersin?
İfrad dan iki şey anlaşılır dostum. Biir : farklı düşünmek belki aynı doğruyu farklı şekilde yapmak ,zulme muhalefet etmek İki : hakikatin içine yalan karıştırarak fitne ve fesat örgütlendirmek.İşte laik sistemde Anayasa Mahkemesi diye bir şey olmasının amacı bu ikinci türden ifrad ı önlemektir.
Faruk bey ifadelerinizin çoğunda samimi olduğunuzu düşünüyorum ve çok konuda şiddetle ayrılmadığımızı görüyorum. Ama bu gün islamcı kesim önce kendi içinden Bid'at çıları , münafık fitnecileri , aralarına sızmış siyonist uşaklarını ayıklamalı.Diğer kesimlerde aynı şekilde ki sızmalardan arınmalı.O zaman emin olun bu vatan hepimize cennet olur.İslamiyetin özü ile Mustafa Kemal Türkiyesinin ruhu mevcut Arap devletlerinden çok daha uyumludur.
Özgür Karani
5.09.2010 / 16:35:47
Şeyhleri kimin kullandığını öğrenmek için ise ABD ye kadar gidin orada Fethullah diye biri var ona sorun bakalım "Türkiye de Şeyhleri sizin gibi hoca efendileri Kemalist Türk devletimi yoksa Gizli işgal kuvvetleri Siyonistlermi kullanıyor?" diye.
Merak etmeyiniz şu sıralar yukarıdaki yazı gibi yazanlar tutuklanıyor. Sizlere kimse dokunmuyor endişelenmeyiniz.
Bakınız ne güzel söylemişsiniz Ali Kalkancı gibilerin kullanıldığını. Bu gün çok daha büyük bir kullanılma oyunu var ve birileri Siyonistler için özel anayasa yapıyor. Hemde süsleyip püslüyor. Şehit ailelerine pozitif ayrımcılık diyerek... Ben böyle bir anayasa değişikliği maddesini halkın önüne reeranduma getiren millet
eclisinin iktidar partisi başta olmak üzere başka tüm partilerin..........
Bu halka sorulacak bir şeymidir. 8 Yıldır şehit ailelerine devlet hizmetinde kusur edildiyse bunun vebali zaten kimdedir.
selim yürekli
5.09.2010 / 21:35:47
Bir defa azcibendi değil aczmendi. 28 şubat sürecinin bir parçası olan, sözde tarikat. Özgür karan ve diğer hayırcı cephe aslında elinden gelse, bu ülkede %47 lik kesime her türlü münasip sıfatı yakıştıracak. Adımız dağdaki çobana mı çıkmadı, göbeğini kaşıyan adama mı çıkmadı. iki telli sazı eline alıp, kendini birşey sanan ve evet kullanacakları namussuzlukla suçlayan sağ markaya ne demeli? Söylesenize biz sizlerin gözünde neyiz. Yürekli olun adam gibi söyleyin siz "şu sunuz" diye.
Faruk Serkan (1)
6.09.2010 / 03:10:21
O Anayasa Mahkemesi bu yüzden mi, yani fitne ve fesad'ı önlemek için mi KURAN'ın emrini yasaklıyor? Ama bakın KURAN ne diyor: "Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, 'BİZ ANCAK ISLAH EDİCİLERİZ' derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamazlar." Kuran'ın BÜTÜNÜNÜ okursanız bu sözlerin "Allah'ın indirdiğini beğenmeyenler" için kullanıldığını anlarsınız. Beğenmiyorsanız siz de ANLAMAZSINIZ. Ayrıca, Kuran'ın(şeriatın) hükümlerine uymayanlara bir baskı yok, uymak isteyenlere var. Şu propaganda çağında İslam'ı öcüymüş gibi gösterenlere, sizin de ne derece imân ettiğiniz ortada. Olayları manipüle etmeyi siz de öğrenmişsiniz bu arada. Bir defa laiklik hangi coğrafyada, kimler tarafından hangi gerekçelerle uygulanmaya başlandı? Avrupa'da nasıl, Türkiye'de nasıl uygulanıyor? Türkiye'de uygulanan gerçekten laiklik mi, yoksa Bizantizm mi?.. (Bakın buradan bile vurabilirsin tarikat ve cemaatleri ve hatta Osmanlı'yı! Malzeme olsun size! )
Faruk Serkan (2)
6.09.2010 / 03:16:06
Bu soruların cevabını verin kendinize. Bilginin olmadığı yerde fikirleri konuşamayız. Önce İslam ve laiklik hakkındaki çarpık ve komik fikirlerinizden kurtulun, sonra olayları mütalaa ederiz. Ben Mustafa Kemal, Fethullah Gülen, R. T. Erdoğan ya da başka biri gibi şahıslara takılmam. Ben temeldeki fikirleri, ideolojileri konuşurum. Referansım da Kuran'dır. Orada her şey açıkça yazılıdır. (O bakımdan sızmalardan yakınmayın, biz kitaptan konuşuyoruz.) Temelde zihniyet problemimizi aşmadan bu tür güncel meselelere giremeyiz. Kitabi duruşunuz ile Kuran'ın bütün hükümlerini kabul etmek noktasında birleşmemize bağlı fikirlerimizin “şiddetle” ayrışmaması. Ben sizin laiklik ve İslam hakkındaki gülünç fikirlerinizden “şiddetle” kaçınıyorum. Samimiyetime YİNE inanın ki ben sizin samimiyetinize de inanmıyorum. Taraklı’ya geldiğinizde gerçek adınızla karşılaşmamıza bağlı size gerçekten inanabilmem. Bayramda görüşürüz. Kuran’ın indirildiği Kadir Gecesi Kuran’a sarılan tüm Müslümanlara mübarek olsun.
Özgür Karani
6.09.2010 / 09:34:18
Ben yüzde 47 lik kesime ( ki o seçim benin gözümde şaibeli bir seçimdir.) bahsettiğiniz hiç bir sıfatı yakıştırmadım burada da öyle bir şey yapan görmedim. Onlar her ne olsa bir bdp(pkk lılara )lilere göre saygı değer vatandaşlarımdır. Benim gözümde bir çoğu temiz duyguları istismar edilerek kendi ülkelerinin düşmanları tarafından yönlendirilen işbirlikçi bir partiye oy vermiştir yani gaflet içindedir. % 47 nin çok küçük bir bölümü delalet ve hıyanet içindedir. Bunlarda bu iktidardan haram yoldan nemalananlardır. Bunlar her dönem aynıdır bu gün % 47 nin yarında %30 un 35 in içinde olurlar ama mutlaka iktidardaki yüzdeye dahil olurlar.
Size gelince sizde son yorumunuzda işin içinden çıkamayınca mazlum edebiyatı yapmaya çalışmışsınız ama becerememişsiniz vesselam...
selim yürekli
6.09.2010 / 13:31:39
Yazdıkça batmışsın be kardeşim. Sen Faruk serkanın yazdıklarına cevap versene ama akıl gücün yetmiyor değil mi? Bizde bu sitede %47 lik cenaha sıfat yakıştıran var demedik zaten. Ama utanmasanız diyeceksiniz. "Onlar her ne olsa bir bdp(pkk lılara )lilere göre saygı değer vatandaşlarımdır" derken zaten %47 lik orana ne demek istediğiniz ortada. Sana ne benim gaflet içinde olmamdan. Yıllardır zulüm vardı. Geçmişte nelerini gördük. Adam 35 yıl sendika başkanlığı yapmış. Adam TÜRK-İŞ in başında durmuş ardından milletvekili olmuş ve o işçiyle alay etmiş. Söyleyin bakalım kimler gaflet içinde. Yıllardır milli bayramlarda bir meczup çıkarmışlar halkın din ve vicdan hürriyetiyle oynanmış. Yoksa sen ashabı keyfden mi, yedi uyuyanların arasından mı geldin. Hiç bir şey bilmiyorsun
Özgür Karan
6.09.2010 / 15:43:35
Yazık ben sizi samimi bularak size bir şeyleri göstermeye çabalarken siz beni samimiyersiz ve düşman sınıfında ele almışsınız.
Son olarak çok kısa ve bildik şeklde yanıt vereyim.
Beğenmediğini Atatürk cumhuriyeti kurulmayıp Padişah , halife nin kabul etmiş olduğu sevr anlaşması yürürlüğe girmiş olsaydı bu gün görebildiğiniz her yerde yapılı camiler olmazdı. eski kiliseler tıpkı şimdi başlandığı gibi onarılır daha yenileri de yapılırdı. Ezan okunmasına öyle her yerde izin verilimiydi onu da bilemiyorum. Ama bildğimi sizin her iki lafın başında tekrarladığınız % 99 u müslüman olan bir ülke lafını kimbilir belki olsa olsa % 20 si müslüman kalmakta ısrar eden bir ülke olurdu.
Siz yatıp kalkıp yine Atatürk e dua edin.
Dua edin şu anda yıkmaya uğraşanlarda bu devleti yıkamasın.
Benimadım gerçektir. Ayrıca benim düşüncelerimi ifade edişimi samimi bulmayan , komik bulan biri ile bir yerde karşılaşırsak sohbet olmaz o laf dalaşı olur.Zaten sanıyorum karşılaşmayız.
Faruk Serkan (1)
6.09.2010 / 18:40:51
“Önce İslam ve laiklik hakkındaki çarpık ve komik fikirlerinizden kurtulun, SONRA olayları mütalaa ederiz” dedim. Bu şartlar altında karşılaşırsak sohbet edemeyiz, doğru. Cevap veremeyince, konuyu olduğu yerde, yani "sabit" tutamıyorsunuz siz. Fakat "Sebat" edilmeden hakikate ulaşılmıyor. Yok, laiklik İslam’la örtüşür, yok şehit ailelerinin hakları, yok Fettullah Hoca, yok Tayyip Efendi, Siyonistler, sevr... daldan dala atladık. Ben lider kültünün hepsine karşıyım. Bu arada "ruhbanlık" ne demek, onu da iyice öğrenin. M. Kemal'in kusursuzluğunu, günahsızlığını, dokunulmazlığını iddia etmek de "ruhbanlık"tır bir bakıma. Onun kabrini türbeye çevirmek ve ona methiyeler düzmek de, çaput bağlamayı yasaklayan M. Kemal'in düşürüldüğü ironik bir durumdur. Böyle atalarla övünmek, yine Kuran'ın yasakladığı cahiliye adetleridir. Baksanıza koskoca bir milletin savaşını tek bir insana mâl ederek ona "insanüstü" vasıflar yüklüyorsunuz.
Faruk Serkan (2)
6.09.2010 / 18:42:37
O savaşta, ölümü göze alan tüm askerlerimize Allah’ın lütfettiği zaferi, adeta Atatürk’ten biliyorsunuz. Allah, bir cihat sonrasında, peygamber’e bile: “O oku sen atmadın, o oku biz attık” diyerek, olayların yaratıcısının da kendisi olduğunu işaret eden bir nükte sunar size. Ben niye yatıp-kalkıp dua edecekmişim M. Kemal’e? Ben Allah’a şükrederim sadece, çünkü her şeyi ondan bilirim. Allah, peygamberlerin bile ne şekilde ilahlaştırıldığını anlatır kitabında. İlgili bir köşe yazılırsa “resmi tarihi” de tartışırız bir ara. Ezana, camiye, diyanete hiç girmeyin, çünkü buralardan daha kötü çürütürüm sizin “laiklik-İslam” tezinizi. Ayrıca ben her iki lafın başında “%99’u Müslüman bir millet” demedim. Laik devletin kimliklerimize vurduğu “Dini: İslam” ibaresine göre Müslümanlar hakkında bu tür rakamsal şeylere itibar etmem ben. Kitaba ne kadar uyduğumuz belirler bizi. Ayrıca Allah: “Her topluluğun bir eceli vardır” der. O ecel gelmesin diye Atatürk’e dua etmem bir şey değiştirmez yani.
Faruk Serkan (3)
6.09.2010 / 18:47:42
Velhasıl meydanı boş bulup buralarda İslam’la laikliği sentezlemeyin yeter. Kimsenin vereceği oya da karışmıyorum ben. Siz “bir şeyleri” kendiniz görün önce, sonra bana göstermeye kalkın. Sizin nasıl gördüğünüzü gördük. Bir şarkı vardı: “Adı ben de sanki” diye, bir de Allah’ta saklı… Allah biliyor "gerçek" olanı.
Özgür Kara
6.09.2010 / 23:38:56
Böyle bir yerde meydan boş olurmu. Ben çok sayıda farklı düşünenlerinde konuyu izlediğini bilerek sadece kendi yorumlarımı yazdım sadece.
Evet gerçekleri en iyi Allah bilir.
Anlaşmak zorunda değiliz. Ama anlaşamıyoruz diye düşman olmak zorunda da değiliz.Cidden ileri sürülen fikirler komik değildir. O espri anlayışına göe değişir. İyilikle güzellikle kal arkadaşım.
Faruk Serkan
7.09.2010 / 03:58:45
İşte gerçekleri en iyi bilen o olduğu için, sadece Allah'ın kitabına sarılmalıyız. Çünkü:"Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. SANA HER ŞEYDEN HABERDAR OLAN ALLAH GİBİ BİR HABER VEREN OLMAZ."(Fâtır/14. ayet) Ben de Allah'a emanet ediyorum sizi. Selam(barış) üzerinize olsun.
Faruk Serkan (2)
7.09.2010 / 07:37:26
Bu arada bu sitede yazan Fahrettin Yıldız'ın, "Kutlu Kitap" başlıklı yeni yazısı okunabilir. Kısacık bir yazıyla Kuran'ın tanıtıldığı metin okunmaya değer. Bayram ola.
selim yürekli
7.09.2010 / 12:03:47
Neden laf dalaşı yapalım ki. Laf dalaşı yapanlar fikirleri güçsüz olanlardır. Ama siz kendinizi öyle kabul ediyorsanız bir şey diyemem. Bana yazdıklarınızı kaleme alırken sanırım aynaya bakarak yazdınız. Saygılarımla
Özgür Karan
7.09.2010 / 13:33:14
Size Atatürk e tapın diyen mi oldu. Kendi aile büyüklerinizden ölmüşler i duallarınızda andığınız gibi Atatürk ü de anarsınız olur biter. Bakalım o kadar devasa bir Anıt mezar ı o kendisi mi vasiyet etti. Yoksa onu öldürtenlermi.
Bazende öyle bir duruma getiriyorsunuz ki. Kuran ı kerimden sonra dünya yüzünde başka hiç bir kitap yazılmasına gerek yokmuş,her şey onun içinde varmış ve yeterli imiş gibi konuşuyorsunuz. Adeta çocuklarınızı okuturken Türkçe , Matemetik , Fizik , Kimya kitaplarına aslında hiç gerek yokmuş gibi yazıyorsunuz.
Kuran'ın neden indirildiğini Yasin den bir okuyun ondan sonra illa sohbet etmek yada burada yazmaya devam etmek isterseniz gelin.
Kuran ı kerim tüm insanların toplumsal yaşamını tam anlamıyla , noktası virgülüne düzenlemek için değil insanları uyarmak , iman etmeye çağırmak için indirilmiş bir mucizedir.
Geçen uzun yıllar bir yığın bid'at çı dine kuran dan olmayan şeyleri de ekleyerek sizin şeriat sandığınız şeyleri uydurmuş durumdalar hepsi bu.
Özgür Karan
7.09.2010 / 14:20:21
Fahrettin Yıldız gayet güzel yazmış ve ben düşüncelerimle ebir çelişki görmüyorum.
Peki Kuran ı kerim eşinizi hangi elinizle , hangi kabahat için kaç tokat atarak döveceğinizi,kız kardeşinizi kocası dövse sizin ne yapacağınızı yazıyormu.
Tuvalette nasıl oturacağınızı , yolda nasıl yürüyeceğinizi , ne giyeceğinizi ,
Banka ve Faiz değilde hani kâra ortaklık tarzındaki finans kuruluşlarının uygulayadıkları matematiksel çizelgeler mevcutmu kuranda.
İyi niyetle yazıyorum.Bence siz kuran ın mucizelerini farketmeye başlayıp şaşkınlık içinde kalıyorsunuz. Hayatın gerçeklerinden kopup ayrı bir alemde yaşıyorsunuz. Size belki Sünnet diye sunulan hatta kimbilir sünnet bile olmayan , bir çok şeyi de kuran hükmü sanıp bir şeriattır tutturup gidiyorsunuz.
Seyhlerini sünnet gibi taklit edenler bile var.
""Kuran ı kerim haramla helal i ayırmak için rehber ve inanmayanlar içinde bir uyarı mesajıdır.""
Ama yaşamımızı tümüyle düzenleyeceğimiz bir içeriği yoktur.
selim yürekli
7.09.2010 / 17:49:02
Tövbe haşa. Bu tür yorumlar insanı dinden çıkarır.Site yöneticileri Neden müsade ediyorsunuz? Özgür çocuk çok özgürce konuşuyorsun. Yahudilerin, Haşa "ALLAH hata yapar israilli yapmaz" düşüncesi gibi, sizde ALLAHı hata yaptı demeye mi getiriyorsunuz? ALLAH son Peygamber , son kitap göndermiş.yazık çok yazık.
Faruk Serkan
8.09.2010 / 12:54:55
Seninle bundan sonra burada muhatap olmuyorum. Sen iyi niyetli değilsin ve sen yalancının birisin. Kim olduğunu da öğreneceğim senin, az kaldı. Sen İslam âlimlerine bak, onların "pozitif bilimler"de de ne kadar ileri olduklarını göreceksin. O isimleri saysam sana, "haa?" deyip kalırsın. İlerlemecilerin onlardan haberi bile yoktur çünkü. Kuran senin uslubunu kullananlar için "alay ediyorlar" der. Bu özellik kimlere ait onu da öğrenebilirsin. Bile bile konuyu saptırıyorsun. Sen demagojiye başladın ve artık ileri gidiyorsun, Bay ilerlemeci(!) Ukalâlık yapmak istemem, ama ortadaki gerçeği, hak ettiğin için söylemek zorundayım: seni -ben bile- "sosyal bilimler"de burada çaputa çevirdim. Bunu sen de gördün, yazıyı okuyanlar da gördü. Matematiğini, fiziğini bilmem, bunlar için henüz bir şey diyemem; fakat sen Türkçe'yi kullanmayı bile bilmiyorsun Bay Bilmiş(!) Seni öğrendiğimde diğer konularda da test edeceğim. Allah, hangimiz yalan söylüyorsa, onun belasını versin. Selim Bey bırakın siz de.