İzzettin KÖMÜRCÜ'nün Köşe Yazısı
İzzettin KÖMÜRCÜ
Televizyonda şu sıralar yayınlanan bir reklam filmi çok konuşuluyor.
Şener Şen ve Olgun Şimşek’in rol aldıkları TTNET Reklamı, “Mümkünlü Kasabası”nın TTNET ile birlikte değişen çehresini mizah yolu ile anlatıyor. Bize de Mümkünlü’nün, ya da nam-ı diğer Taraklı’nın ‘kara mizah’ını yapmak kalıyor. Zira Taraklı’da internete bağlanamamak -hâlâ- mümkün! Çünkü burada mümkünsüzlük mümkün!
Bizi yazmaya iten sebepse: reklam filminde, mümkünsüzlüğün kol gezdiği bir kasaba’nın, Taraklı’nın, “Mümkünlü” diye yansıtılması.
Bu bir ‘Mümkünlü’ yanılsaması!
TTNET reklam filminde, Belediye Başkanı rolündeki Şener Şen, kasabasının tarlalarında bile internete bağlanmanın mümkün olduğundan bahsededursun… “Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” adı altında ve kısa adıyla “Fatih (F@tih) Projesi’nden de hükümet bahsededursun… Taraklı’nın Yenidoğan Mahallesi’ndeki ilköğretim okulunda, üstelik bilişim çağında internete bağlanamamak da ‘mümkün’ olsun…
Olsun!
Romanların yaşadığı Yenidoğan Mahallesi’nde yeterli ‘kâr’ı sağlayacak internet talebi yoktur zaten! Hem düne kadar “baraka”da okumaya çalışan çocuklar da kavuştukları yeni okula dua etsinler. Yetinsinler.
İnternet onların neyine ki!
…
Yok, “TTNET’in ‘Mümkünlü’ reklam filmiyle Taraklı’nın tanıtımı da mümkün oldu.” Yok efendim, “Taraklı Belediye Başkanı, TTNET Hizmet Çözüm Merkezi Müdürü Harun Taşoğlu’na teşekkür etti” ve “O da ona teşekkür etti” derken; yerel ve ulusal gazetelerde buna benzer haberleri takip ederken, daldığımız ‘Mümkünlü’ rüyasından Yenidoğanlı bir çocuk uyandırdı bizi. Hani o reklam filmindeki “mağdur” çocuk gibi…
Yenidoğan Mahallesi İlköğretim Okulu Öğrenci Temsilcisi Can Acar, gazetelere yansıyan sözleriyle feryat ediyordu; ders kitaplarında kendilerinden “internet araştırmaları” istenmesine rağmen, mahallelerinde internete bağlanmalarının mümkünsüzlüğünden; iki yıldır bu sorunun bir türlü çözülemediğinden yakınıyordu.
Bu olayın biraz öncesinde ise, “Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi”ni başlatan (3-5 yıl önce de ‘internetsiz okul kalmasın’ sloganıyla bir kampanya başlatan) ve kısa adıyla “Fatih (F@tih) Projesi’ töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, on yıllar boyunca hükümetlerin, milli eğitime “idare edilmesi gereken bir hadise” olarak baktıklarını ve kendilerinden önceki hükümetlerin sadece “idare etmekle yetindiklerini” söylüyordu. Fakat kendilerinin döneminde de Yenidoğanlı öğrenciler interneti olmayan kuru bir bilgisayar laboratuarıyla “idare etmek” zorunda kalıyordu.
Başbakan, önceki hükümetleri iğneleyerek: “Bizde eğitim metotları, eğitim teknolojileri, eğitimde fırsat eşitliği, imkânlar konuşulmaz” diyordu. Ama bir ilçenin farklı mahallelerinde bile fırsat eşitliği ‘mümkün’ olmuyordu. Roman açılımlarının yapıldığı bir dönemde Taraklılı Roman çocuklar internete bağlanıp dünyaya açılamıyordu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun “bilgisayar okur-yazarı” dediği, benimse “bilir-sayar” dediğim genç kuşağa bir türlü kavuşulamıyordu. Yenidoğanlı Can Acar, sanırım bundan yakınıyordu.
…
Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.
Daha önce “baraka” gibi derme çatma bir mekânda okumaya çalışan Yenidoğanlı çocuklar, Taraklı’nın en güzel okuluna Başbakan’ın ve şimdiki Belediye Başkanı’nın döneminde kavuştular. Bu sene hizmete giren bu güzel okul, fena sayılmayacak bir bilgisayar laboratuarına da sahip. Ancak bahsi geçen Roman mahallesindeki arızanın giderilememesi, Yenidoğan İlköğretim Okulu’nun internetten yoksun kalmasına sebep oluyor. Sorun, iki yıldır -her nedense?- çözüm nedir bilmiyor.
Basına da yansıdı. TTNET Hizmet Çözüm Merkezi Müdürü Harun Taşoğlu, Taraklı’da gerçekleştirilen TTNET reklam filminin çekimlerinde belediyenin verdiği katkıdan ötürü Başkan Tacettin Özkaraman’ı ziyaret etti. Başkan Özkaraman, Taraklı’nın Yenidoğan Mahallesi’ndeki sorunun çözümü için, TTNET Hizmet Çözüm Merkezi Müdürü’ne gereken hatırlatmayı yapmıştır umarım
İnanıyoruz ki, kasabası için çırpınan Mümkünlü Belediye Başkanı Şener Şen gibi, Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman da ‘yavrucak’larımızın ‘mağdur’ kalmaması için çırpınıyordur. Oğullarımızın ‘çağın gerisinde kalmaması’ için…
Hem de Şener Şen gibi film icabı değil, şakacıktan değil; gerçekten çırpınıyordur.
Sözün kısası ve kıssası: Belediye Başkanı’nın ve Türkiye’nin en büyük internet sağlayıcısı TTNET’in, Yenidoğan Mahallesi’ndeki bu sorunu çözeceğine inanmak istiyoruz.
Mümkünlü Kasabası’nda Mağdurlu Mahallesi oluşsun istemiyoruz.
Zira “bizim de kalbimiz var.” Biz de kalp taşıyoruz!
