Can Çıkarken, Huy Bakarmış
İçleri karanlık ama aydın görünmeye çalışıp aydınlıkları karartmaya çalışan insanlar her yüzyılda olmuştur, olmaya da devam edecekler. Onların görevleri işine gelen doğruları savunmak menfaatine uygun şeyleri takip etmek, bol keseden atmaktır. Başkaları umurunda olmaz. İşine yarayanlara da toz kondurtmaz. İşine gelmedi mi yalpa yapan, yani bal yapan arıyı kötülerken eşek arılarını savunmaya çalışan, aynı zamanda kendi çıkarları doğrultusunda fetva vereceklerin peşini bırakmayan dalkavuklardır onlar. Sağduyusu tükenmiş, nefsine esir düşmüş alaca karanlıkta yürümeyi ve alaca işler yapmayı ilke edinmiş bu şahsiyet(!) lerin çeneleri de hiç durmaz. Akşam yatar işi fesat, sabah kalkar içi haset. Kıvranır durur yatağında. Uyku tutmaz gözünü kurduğu plan ve yalanların içinde bocalamaktan. Hangi yalanı nasıl doğru söylemenin planlarını yapar. Çok antrenmanlıdırlar. Derslerine de iyi çalışırlar. Yanında oturanları met-hü-sena ederken ayrıldıklarında arkasından konuşmaları da bambaşkadır. İşi budur adamların. Bugüne kadar amaçlarının ne olduğu bilinmemekle beraber davalarından bir adım geriye de atmış değillerdir. Zaman zaman yerlerde sürünmesi gerekenleri göklere çıkarmayı maharet sayan, göklerdekilerinide yerlere sermek için süslü cümlelerle methiyeler düzmeleri en açık hileleridir aslında. Onların anlatmasıyla ne yerdeki göğe çıkar ne de gökteki yere iner. Sadece çenelerini yorar zavallılar. Aslında dinleyenleri de her geçen gün azalmaktadır. Yavaş yavaş yalnızlığa doğru yol aldıklarını hissettikleri halde işlerini yinede aksatmazlar. Yüzüne güler arkandan sö… Çünkü ikiyüzlüdürler… Hangi yüzünü kullandığı anlaşılamaz…ama iki yüzlülüğü herkesce bilinir.
Vaz geçmez huylu huyundan. Bilinmez hangi derenin içti kirli suyundan.
Şunu da açık seçik söylemek isterim ki, Derler ya yiğidi öldür hakkını yeme. Söyleyen çok doğru söylemiş. Ancak bu sözün anlamına uyabilecek kişiler önce şahsiyetli olmak zorundadırlar. İç kişiliğini kaybetmiş insan gibi gezmeye çalışan ama insanlıktan uzak yaşayan şahsiyet(!) lerin işi değildir. Onlar insan karalamaktan başka bir şey düşünmezler. Bundan ne fayda sağladıkları da bilinmemektedir. “Derler ya hayvanın alacası dışında, insanınki içinde”.
Fazla söze gerek yok. “Can çıkar huy çıkmaz” demişler atalarımız. Demek ki bunlar canları çıkıncaya kadar yalanlarına ve iftiralarına devam edecekler. Yalan üzerine kurdukları sahte yaşam tarzları onların canlarını çıkarmadan canlarını almayacak. Çünkü işlerine gelen doğruların peşinde koştular. Gerçek doğruları hep yalanladılar. Unutmayın ki güneş balçıkla sıvanmaz.
Bir lafa bakmak lazım laf mı diye, birde söyleyene bakmak lazım adam mı diye…