Ağaç ve İnsan

Turgut Çakır

Ağaç ve insanın özgürce yaşadığı kent Eğirdir… Eğirdir, Isparta kentinin hatta Göller bölgesinin turizm merkezi…Tarihsel güzelliği ile doğa güzelliği ile tanınan kentin turizm potansiyeli üzerinde konuşulmaya değer….Ancak yerli yabancı turistin kente gelebilmesi şu anda pek mümkün görülmüyor. Çünkü eğlence merkezleri, konaklama merkezleri, eğlence merkezleri, turizm endüstrisi, toplu taşıma sistemi yok denecek kadar az… Hatta turizm eğitimi alanların sayısı da yetersiz…

Yalnızca kemik hastalıkları hastanesi, sağlık turizmi açısından önemli yer tutuyor. Ancak Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi için bölgede 20 hastane belirledi. Eğer yanlış bilgi edinmediysem listede Isparta ve Eğirdir hastanelerinin ismi yok. İlerde yeni liste düzenlendiğinde sanırım dikkate alınır. Olaya karamsar gözle bakılırsa, bazı güzellikler gözden kaçabilir. Örneğin göller ve dağlar…Göl ve dağ turizmine en iyi bir alternatif…

Eğirdir Gölü, uluslar arası öneme sahip 135 sulak alandan biri…Aşınmamış, tahrip edilmemiş, kirlenmemiş pırıl pırıl bir göl…Yüzölçümü 517 km. Türkiye’nin ikinci büyük gölü…Suyu tatlı…Denizden yüksekliği 917 metre…Kuzey-güney doğrultusunda uzunluğu 50 km. Doğu-batı yönünde genişliği ise 3-15 km dir.

Eğirdir başta olmak üzere, göl çevresinde bulunan ilçe, belde ve köylerin yaklaşık toplam nüfusu 80 bin…Isparta ve Eğirdir’in içme suyu Eğirdir Gölü’nden sağlanıyor. Ayrıca balıkçılık, tarım, turizm gibi kullanım olanakları söz konusu. Balık avcılığı, su sporları ve rekreasyon olanakları öne çıkıyor. Buna dağlar da eklenirse, tabii ilginç bir görünüm çıkıyor ortaya… Ayrıca kuş cenneti olmaya aday bir kent… Hatta bitki örtüsü… Yalnız tanıtımdan yoksun kalmış doğa harikası…Beni üzende bu zaten…Kent her şeye elverişli, ama?...
 
Eğirdir’in en önemli hatta güzel bir turizm bölgesi Yeşilada…Kent merkezine 1.5 km…Alanı oldukça geniş, ama ilçeler arası ulaşım ağı yetersiz…Raylı sistem ya da uçan otomobil ve asma köprü ile ulaşım ağı kesinlikle kurulmalı… Aslında geç bile kalınmış…Geçmişte sempozyum, panel, konferans yapılmış…Turizm sorunları tartışılmış…Karar?...
 
Adanın tarihsel zenginliği de önemli…Aya Stefanos Kilisesi…Müslahattin Dede ve Eflatun Dede Türbeleri… Dinsel turizm açısından öne çıkan birkaç eser… Adanın yakınında 7000 m2 büyüklüğünde bir adacık var, Canada…Piknik alanı olarak kullanılıyor. Adada Atatürk’ün ayak izleri söz konusu…
 
Eğirdir’in en güzel yerlerinden biri de Çamyol Mesireliği…Eğirdir-Sütçüler karayolu üzerinde…ormanda bulunan ağaçların çoğu çam…Havası temiz, ferah ve piknik yapmak için oldukça elverişli bir alan…
 
Eğirdir’in güzelliğine güzellik katan bir göl de Kovada Gölü…Ayrıca Milli Park burası… Yüzlerce ağaç ve bitki örtüsü ile kaplı burası…Ayrıca kuş cenneti…Görkemli güzelliği ile tanınan bir Milli Park…Milli Park’ın sarp dağları pek sakin değil…Ormanın da vahşi hayatı vardır. Burada vahşi hayat egemen…Yani gücü gücüne yeten bir hayat…Alpleri pek aratmayan bir yer…
 
Eğirdir’in köylerinden biri Gökdere Köyü…Köyün sınırları içerisinde Kasnak Meşesi var. Kasnak meşesi koruma altında…Bitki örtüsü de dikkat çekiyor. 
 
Doğanın güzelliği dillere destan ama korunması gerekli…Doğa bekçi ile değil, sevgiyle korunur. Doğanın kralı soylu ağaçların ve bitki örtüsünün kesinlikle korunması gerekiyor. İnsanı seven doğayı da sever. Çünkü doğa, “Harvey’in dediği gibi, “Doğa, Tanrı’nın yazdığı bir kitaptır.” Tanrı kitabı da elbette okunur. Zaten ağaç ile insanın ortak yönleri var. Adeta birbirleriyle örtüşüyor. Bu bakımdan insan da doğanın bir parçası…Dünyada var olan doğa güzelliğinde insan ve diğer canlı varlıklar önemli bir yer tutar.