Zulüm İle Abad Olunmaz
Dün paylaştık,
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yeni eğitim-öğretim yılıyla ilgili basın açıklamasında, adeta MEB'e ücretsiz danışmanlık yapmış.
Tabi anlayana…
Örneğin derslik açığı ki, bu sorunun çözümü aynı zamanda öğretmen istihdamı sorununu da kökten çözüyor.
Rakamlar ortada;
MEB verilerine göre 2010-2011 eğitim-öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 31, ortaöğretimde 34…
Ancak derslik başına düşen öğrenci sayısı Büyükşehirlerimiz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde daha fazla.
Derslik başına düşen öğrenci sayısı İstanbul'da ilköğretimde 45,ortaöğretimde 41…
Ankara'da ilköğretimde 35, ortaöğretimde 35…
Bursa'da ilköğretimde 36, ortaöğretimde 39…
Adana'da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 40…
Ağrı'da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 32…
Van'da ilköğretimde 45, ortaöğretimde 37…
Şanlıurfa'da ilköğretimde 53, ortaöğretimde 42…
Diyarbakır'da ilköğretimde 44, ortaöğretimde 49…
Batman'da ilköğretimde 44, ortaöğretimde 56…
Mardin'de ilköğretimde 42, ortaöğretimde 40…
OECD Bir Bakışta Eğitim 2010 Raporuna göre ilgili ülkelerin ilköğretimde ortalama sınıf mevcudu 21.6, ortaöğretimde 23.9…
Buna göre OECD ülkeleri baz alındığında derslik açığı ülkemizde ilköğretimde 149 bin 986, ortaöğretimde 48 bin 366'dır.
Bu açığın kapatılması, binlerce öğretmenin istihdamı demektir.
Bakalım, öğretmene gelince kuruşun hesabını yapan ama sözde danışmanlarına milyarlarca lira ödeyen MEB, bu bedava öneriyi dikkate alacak mı?
MEB'de bir dram yaşanıyor; Parçalanmış Aileler…
Binlerce öğretmeniniz eşlerinden, çocuklarından ayrı yaşamak zorunda bırakıldı.
Tamam, görev kutsaldır ama hadi gelinde kendinizi onlardan birinin yerine koyun.
Örneğin Ali öğretmen olun birkaç dakikalığına;
Mezun oldu, atandı, atanmayı bekleyen bir meslektaşıyla evlendi, üç kız sahibi…
Nihayet eşi de atandı Van'a…
Ali öğretmen büyük ve ortanca kızını yanında bırakıp, küçüğünü annesiyle gönderdi.
Çocuklarına bakmak için annesini yanına aldı, yani bir aileyi parçaladı.
Eşi de çaresiz kendi annesini taşıdı Van'a, o da bir diğer aileyi parçaladı.
Etti mi size üç parçalanmış aile…
MEB, uzun uğraşlar sonucu, o da süreye dayalı olarak il emrine atanma hakkı verdi ama hala eş durumu özründe kısıtlamalar var.
Örneğin bir eş Ankara merkezde görev yaparken, diğer eş Ankara'nın ilçesi Haymananın bir köyüne atanıyor.
Dolayısıyla bu kez de mesafeler eşleri bölüyor.
Derken bu arada Yeni Teşkilat Yasasında özür grubu tayinlerinin sadece yaz aylarında yapılacağı hükmü getirildi ki bu son derece yanlış bir karar.
Birleştirici kimliğiyle hareket etmesi gereken Milli Eğitim Bakanlığı maalesef bu trajediyi seyretmeye devam ediyor.
Aklıma da gelmiyor değil;
Acaba o çokbilmiş danışmanları, öğretmen istihdamının çözümünü, mevcut öğretmenlerin yıldırılması, dolayısıyla istifaya zorlanması ve yerlerine de yenilerinin atanmasına mı bağladılar?!
Sözün özü,
Zulm ile abad olanın, ahiri berbad olur.