Diriliş Baharı Ve Mahşer Sabahı
Kuran-ı Kerim’de, “şirk”in yerine “tevhid”in ikame edilmesi, “ulûhiyetteki tekliği, yeterliliği ve tutarlılığı” ortaya koymak; “ahiret fikrine ve inancına” yer verilmesi de insanların “Allah’a saygı duymalarını” sağlamak içindir. Bu yüzden insan hayatının metafizik zeminini, “ Allah ve ahiret inancı” oluşturur.
Ahlaki anlamda inkar, bir nankörlük durumu ve tutumudur. İnsanın, aslının bir damla su olduğunu unutması ve kendini en güzel şekilde yaratan Allah’a karşı kibirlenerek bir matah, bir şey sanmasıdır. İnsanın trajedisi ise ondaki nefsin, aşırı arzu ve hevesin, kendini “hakikat” gibi göstermesidir. Tıpkı aynanın, önündeki gerçeği arkasında göstermesi gibi.
İnsan, içinden ve dışından gelen ayartıcı etkenlerle yanılmakta ve ayartılmaktadır. İşte onun yanıldığı veya yanıltıldığı konulardan biri de çoğu zaman “ahireti makul ve mümkün görmemesi” yahut da “onu çok uzak sanması” dır. Oysa çiçeklerin ve ağaçların açması için baharın gelmesi şarttır. Bahar gelince de bir çiçeğin veya ağacın açmasıyla binlerce çiçek ve ağacın açması aynı anda gerçekleşir.
İşte yeniden diriliş baharının mahşer sabahına gelindiğinde de bir insanın dirilişiyle bütün bir insanlığın dirilişi arasında hiçbir fark olmayacak; mahşer sabahı herkes, ebedi hayata yeniden doğacaktır. Önemli olan, bu ebediyete doğuşu, inkar ve isyanla kararmış bir benlik olarak değil de sahih iman ve salih amellerle Allah’ın rızasını kazanmış mümin bir kişi olarak gerçekleştirebilmektir. Zira bu, bizim bir bakıma kendimizden kendimizi, yani statik malzememizden diri, dinamik ve anlamlı varlığımızı çıkarmamız ve onu ebediliğin ahenginde kalıcı kılmamız demektir. Bu da ölümden dirilişe giden yolun, insanın kendi kendini ilahi vahiyle geliştirip inşa etmesinden geçtiği anlamına gelir. Aksi halde insan, içindeki ve dışındaki putlara kul ve mahkum olmaktan kurtulamaz.
Öyleyse, Kuran’ın doğru ve diri bildirisine kulak verip en değerli yanımızı, fanilik hırsızına kaptırmayalım. Allah’a mümin olarak kavuşmayı amaçlayan bir yolculuğa çıkalım. Diriliş filizlerini kıracak olan inkar ve isyan fırtınasına kapılmayalım. Bu çileyi çekerek olgunlaşalım ve diriliş baharının mahşer sabahında Allah’ın rızasını kazanmış bir mümin olarak yeniden doğalım.