Yazmaya Çalışma İşi
İnsanların gözü gerçeği görme konusunda arpacık soğanına benzer derlerdi. Doğruymuş. Çarşaf çarşaf beyaz düşünceleri yağmur altına bırakıp ne kadar kirlenecek diyerek merak ediyorlar.
Zihni kurcalayan marazlardan sıyrılamayıp, her tarafı tarumar eden karanlıkla beslenmeyi ve büyük fırtınanın içinde kaybolup yokluğu düşlüyorlar.
Lakin unutuyorlar; dilenci pozu veren bir canavarın resmine bakıp ona bir kuruş verirsen o sizden daha fazlasını isteyecektir. Çünkü o keçi yutmuş bir boğa yılına kadar güçlüdür.
Ergenlik rampasını aşamamış ve hatalı irmikle helva yapanla, yazmancılık oynayıp yanlışları allayıp önümüze koyanın farkı yoktur. Borazancılığa soyunup karlı havayı güneş gibi göstermek marifettir ama yanlıştır. Kalem acemi avcıların elinde hedefi şaşıran bir ok da olabilir unutmamak gerekir.
Balığın etini ye kılçığını göle sal ile çocuğu okula gönderme evde ben öğretirim demek aynıdır. Kılçık nasıl suda yaşamazsa çocukta okulsuz eğitimsiz yaşayamaz. Yaşar diyen var mıdır? Vardır. Kafalar UFO inmiş tarlalar kadar boş olunca, vardır.
İnsanlar yaşadıkları gibi düşünür. “Engels”
#