'Bardağın Dolu Kısmını Görmek'
İzzettin KÖMÜRCÜ
Yayın:
Güncelleme:
Pozitif düşünce derken olayların olumsuz yönlerini vurgulamaktansa olumlu yönlerini görmeyi hedefleyen bir düşünce tarzından bahsediyorum. Bu düşünce sistemine pozitif denmesinin nedeni, her koşulda pozitif enerjinin tetiklenmesini sağlaması ve bize dönen sonucun pozitif olması, böylece insanı her zaman aktif ve sağlıklı kılmasıdır. Günlük dilde kullandığımız ve çok anlaşılır eski bir deyiş olan "bardağın dolu kısmını görmek" pozitif düşünce tarzını, "boş kısmını görmek" ise negatif düşünce tarzını bize açıklar. Aynı olaya ya da duruma pek çok farklı açılardan bakabiliriz. Bu yollardan biri olumlu bakış açısıyla durumu değerlendirmek diğer yol ise olumsuz ya da karamsar bir bakışla olayları değerlendirmektir. Hayatta başımıza gelen olayların olumsuz taraflarını görmektense olaylara iyi tarafından bakmayı öğrenebilmek yani bardağın dolu kısmını görebilmek bize her zaman yardımcı olur.
Pozitif bakış açısı için ipuçları...
•Negatif düşünceler aklınıza geldiği zaman, özellikle sesli olarak pozitif alternatifleri üretin ve tekrarlayın.
•Zorlukları korku ya da öfke değil, olduğu gibi görmeye çalışın.
•Diğer insanlara bakıp, özenerek onları taklit etmeye çalışmayın. Ne herhangi biri tam olarak siz olabilir ne de siz bir başkası olabilirsiniz.
•Zaman zaman kendi inancınızı pekiştirecek cümleyi kendinize tekrarlayın:" Daha önce de böyle zamanlar geçirdim fakat kararlı olursam altından da kalkabildim."
•Neyi, niçin yaptığınızın farkında olmaya çalışın. Bunu tartışacak, anlamanıza yardım edecek bir dosta ya da aile üyesine sahip olmaya çalışın.
•Kendinizi tanımaya çalışın. Kendi yeteneklerinizi bilmek sizi pozitif düşünme yolunda destekleyecektir.
Pozitif düşünce alternatifleri üretebileceğiniz bazı zor durumlar için birkaç öneri:
Her problem sadece sınırlı bir süre için devam eder.
Hayatta inişler ve çıkışlar vardır. Hiç kimse sürekli en tepede veya en aşağıda yer almaz. Bazı sorunların çözülmesi uzun bir süreç içerisinde olabilir fakat hiç bir sorun sonsuza dek sürmez. Yeterli süreyi verdiğinizde, sizin problemleriniz de çözüme kavuşacaktır. Fırtınalardan sonra her zaman güneş parlar, kışın sonu her zaman bahardır!
Her problemin olumlu tarafları vardır.
Bir insan için sorun teşkil eden bir durum, bir başkası için farklı seçenekler sunan bir fırsat anlamına gelebilir. Madalyonun iki yüzü vardır!
Yaşadığınız her problem sizi değiştirecektir.
Yaşanılan olumlu ve olumsuz her deneyim, sizi daha iyiye veya daha kötüye götürebilir. Bu size kalmış. Kesin olan, problemler karşısında değişime uğrayacağımızdır. Bu değişimi hayatımızın bundan sonrası için olumlu bir fırsat olarak kullanmak ise bizim elimizdedir. Yaşadığınız her problem hayatınızda iz bırakacaktır!
Örneğin, işinizi kaybettiniz. Hiç bir şey yapmayıp kendiniz için üzülebilirsiniz veya bu konuda bir şey yapma kararı alabilirsiniz. Sizi kovmakla nasıl bir hata yaptıklarını onlara gösterebilirsiniz. Unutmayın! Yaşadığımız her problemin olumlu ve olumsuz tarafları vardır. Olumlu taraflara odaklanın ve o taraf için çabalayın!
Yaşadığınız bir sorunun sizi ne derece etkileyeceğine siz karar verebilirsiniz.
Hayatta ne tür sorunlarla karşılaşacağınızı kontrol edemeyebilirsiniz; fakat bu sorunlara vereceğiniz tepkileri kontrol edebilirsiniz. Eğer acı çekiyorsanız bunu bir şiire ya da yazıya döküp başka insanlarla paylaşabilirsiniz. Tepkinizi kontrol ederek, problemin sizin üzerinizde oluşturacağı etkiyi de kontrol etmiş olursunuz. Etkiye karşı tepkinizi siz belirleyin!
Her problem için olumlu veya olumsuz yorumlar yapılabilir.
Ya hep ya hiç tarzı düşünce kaygı, depresyon, mükemmeliyetçilik veya öfkeye yol açabilir. Kişinin en büyük düşmanı kendisidir. Sürekli olarak kendimiz için yüksek standartlar koyma ve kendimizi başkaları ile kıyaslama eğilimi sergileriz. Hayatta henüz elde edemediklerimiz için üzülmek yerine elde ettiklerimiz için mutlu olmayı seçerek olumlu düşünmeyi ve dolayısıyla kendimizi iyi hissetmeyi sağlayabiliriz.
Kaynak: AVİTA Çalışan Destek Hizmetleri Psikoloji Bölümü
#