21.Yüzyılda Emperyalizmin Yeni Adı Uluslararası Hukuk
Abdurrahman ZEYNAL
Yayın:
Güncelleme:
Sikos- Pikot anlaşmasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşıldığı, Rus, Avusturya- Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıldığı ve bu yıkılışı tamamlamak için ideolojilerin hâkim kılındığı, dünyanın demir perde gerisi ve hür dünya diye ikiye ayrıldığı, bununda Yalta’da Çörçil, Rosvelt ve Stalin tarafından tasdik edilerek tam 45 yıl uygulandığına şahit olduk.
Yalta Konferansında Dünya egemenlik bölgelerine ayrılarak mazlum milletler sömürüldü, işgaller ve isyanlarla yüz binlerce insan katledildi sonuçta “Galastnost ve Prestroika” ile bu gidişe Gorbaçov tarafından son verilerek dünya iki kutuplu ve paktlara dayanan emperyal anlayıştan kurtularak derin bir nefes aldı. Gerçek çok geçmeden anlaşıldı. Meğer artık dünya iki değil tek kutupluydu.
21. Yüz yıla girildiğinde dünya özellikle “Ortadoğu ve İslam coğrafyası” çok acılar yaşadı ve yaşamaya devam etmektedir. Irak, Afganistan, Somali, Keşmir, Arap Baharıyla Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Mısır ve Suriye tek kutuplu dünyanın yeni emperyalist anlayışına kurbanlar vermektedir.
Kendi içinde bölünmüş, parçalanmış, iç dinamiklerini kaybetmiş Müslüman topluluklarının arasına fitne, fesat tohumları ekilmiş zaten var olan kabilecilik, kavmiyetçilik ve ben yöneteyim anlayışları batılı istihbarat örgütleri tarafından sinsi sinsi planlanarak bazen açıktan bazen de el altından desteklenmiş ve “İslam Coğrafyasının” maddi ve manevi varlıkları bir taraftan talan edilirken, insanları da birbirine düşürülmüş yaşadığımız, gördüğümüz maç seyreder gibi baktığımız olaylar gerçekleşmiştir.
Bütün bunlara sebep olan dünyayı yöneten egemenlerin yeni stratejileri ile 1990 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgalini önce teşvik etmiş ardından ABD ve müttefikleri günlerce Irak’ı bombalamış ve bölgeye iyice yerleşmişlerdir. İlerleyen yıllarda sebebi hala sır gibi saklanan 2001’de Newyorkta ikiz kulelerin vurulmasıyla yeni bir safhaya geçen emperyalizmin yeni taktiği olmuştur. Bu taktiğin yeni adı ise “Uluslar arası Hukuk” olmuştur.
“Uluslararası hukuk” özellikle Amerika başkanı George Bush ve İngiliz Başbakanı Tony Blair ve menfaat elde edebilirmiyim diye bunların dümen suyunda hareket eden sözde demokrat devlet başkanlarının BM Güvenlik konseyinde aldıkları kararların adıdır. Özetle Irak işgali, Afganistan işgali, sözde emperyal amaçları uğruna aldıkları ve yüz binlerce insanın hayatına mal olan işgal etme hakkının elde edilmesidir.
Bu hukuk asla evrensel değildir. Olamazda; çünkü evrensel hukukta insanların can, mal, mülk, namusları ve kutsal metinlerdeki hakları korunmuş buna karşılık Uluslararası hukukta bunlar asla korunmamış, yapanın yanına kar kalmıştır. Ebu Gureyf ceza evindeki gayri insani görüntüler, Guantanemo ceza evinde yaşananlar, uçaklarla insanların kaçırılıp sorgulanması, bunları yapanların uluslar arası mahkemelerde hesap vermemeleri, yaptıklarının yanlarına kar kalması bu gerçeği doğrulamaktadır.
İngiliz The Guardian gazetesinde George Monbiot kaleme aldığı “ Emperyalizm sona ermedi” başlıklı yazısında olayın adı değiştirilerek “uluslararası hukuk olduğunu” makalesiyle bu dikkatleri bu gerçeğe çekerek şunları ifade etmiştir.
“Uluslararası savaş suçları mahkemesi tarafından yargılanan Liberya Cumhurbaşkanı Charles Taylo’ın elmas karşılığında isyancılara silah sağlamakla suçlu bulunmasına karşılık yargılanıp cezalandırılması sağlanırken, bundan daha ağır suç işleyen George W. Bush ve Tony Blair’ın yargılanmadığını, çünkü uluslararası hukuk emperyalizmin yeni şekli olduğunu ifade eden yazısında Monbiot “ Taylor’un suçlu bulunmasıyla, ne olursa olsun kimsenin dokunulmaz olmadığı mesajının verildiği gösterildi. Oysa bu kararın iki mesajı vardı. Küçük, zayıf bir ülkenin yöneticisiyseniz, tüm gücünüzle uluslararası hukuka tabi olabilirsiniz. Ama güçlü bir ülkenin başındaysanız korkacak bir şey yok….”
Kimsenin Irak’a karşı yasadışı bir savaş başlatmanın sonuçlarıyla yüzleşmediğini hatırlatarak bunun müsebbibi olan Bush ve Blair hakkında bir dava açamadığından yakınmıştır.
Sonuç olarak; uluslararası hukuk adaleti tek taraflı dağıtıyor. Bu ise emperyalizmin bitmediğini yeni bir şekle büründüğünü gösterir. Bu durum sanal bir imparatorluğun varlığını ortaya koymaktadır. Sadece tabela değişmiştir.
Tabelanın yeni adı ise: Uluslararası hukuktur.
#