Depresyon Değil, Yaşam
Baş dönmesi, bulduğun en sağlam nesneye tutunma güdüsü, gözlerin kapanması, neler oluyor diyerek iç geçirmeler, göz kapaklarına zamk sürülmüşçesine zorla ve korkuyla aralamak. Birkaç dakika sonra geçti diyerek gülümsemek.
Tansiyonum mu var diyerek doktora koşmak, cevap stresli yaşıyorsun. Hayır, stresim yok, doktor ısrar ediyor stresin var, hayır yok doktor bey, sana stres hapı vereceğim her gece al, başın önde alıyorsun, sen yok desende varmış, bir bakış da anlaşılıyor, her gece de içecekmişsin, bu resmen depresyona bağladı bizim tansiyonu.
Bir hapla mı düzelecek onca şey, bu minnacık şey anason gibi kokmaz ki, bu ufacık nesneyi yoksa buzun içine mi koysak, bardak da kristaller gibi şıngırdamazda, bir bardak ıscacık su ile gitti bizim hapçık mideye.
Yat borsunu bekledik ama zaman geçmiyor, uzandık yatağa, yazın en sıcak günlerine girdik yatak sıcacık kumsal gibi, nereye dönsen başına güneş geçiyor, şemsiye vermiyorlar, gözünü kapatıyorsun bir soru işareti, tek göz açıyor, birkaç dakika bekliyorsun başka bir soru işareti daha geliyor ilkinden biraz büyük.
Kalkıyorsun…… Yüzünü yıkayıp, tekrar gözlerini kapatıyorsun başka bir soru işareti koşarak geliyor. Dünyanın tüm günahkâr soruları bana mı bu akşam musallat oldu. Ulan ben kristal birkaç bardak su içseydim, hiçbiriniz gelemezdiniz bana, şu an buz gibi gelirdi bu yatak, dışarıda kımıldamayan yapraklar, o zaman öyle bir eserlerdi ki camlardan uğultusunu duydukça, pamuk yorgana daha da sarılırdım ben.
Unut soru işaretlerini, bembeyaz koyunları zıplat engellerden, bir iki derken bizim koyunlar yine soru işaretine dönü veriyor, bırakmıyorlar yakamı soru işaretleri, bizim doktorda stres var sende diyor, bende yok o dediğinden!!!!…ama ne edeyim ki düşünmeden olmuyor.
Dert benim değil, dert onun, dert bizim, dert güne doyamadan kararması, dert güneşin sorunları çözmeden kaybolması, sorunda benim değil, bunun, onun, şunun. Sorunda daha ipliğin yumağını açmadan tekrar dolanması, şimdi kristalleşen bardak olsaydı ben ne senin, ne onun, ne bunun sorunlarını akla getirirdim. Kasımpaşa türküsü söyler saman dolu yastık bile kuş tüyü yastık olurdu bana.
Ben neden yosun ve anason kokusunu özlüyormuşum?…………..saygılarımla güzel günleri hayal eden ve onun için çalışan dostlara.
#