66 Aya Kimler Karşı: Takke Düştü Kel Göründü
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’e Kimler Karşı? ''4+4+4 Kesintili Eğitim Sistemi''ne Ömer Dinçer’in bakanlık ettiği dönemde geçiliyor. Yani yeni sistemin birçok uygumlasın da Sayın Dinçer’in imzası var olacak. Yeni sistem ile zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılırken, okullar; ilk, orta ve lise olmak üzere üç bölüme ayrılıyor, gerek seçmeli dersler ve gerekse okul türlerinde de çeşitlilik sağlanmış oluyor. Bu arada toplumun ciddi eksiklerinden biri olan din ve ahlak eğitimi de seçmeli olarak sunulan Kur'ân ve siyer dersleri ile bir parça karşılanmış olacak. Hafızlık eğitimine devam etmek isteyen öğrencilerin 4. sınıftan sonra bir yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nın bilgisi dâhilinde ara vermesine de olanak tanıyan yeni sistem, İmam Hatip liselerinin orta kısmını da yeniden vatandaşların tercihine sunmuş oluyor..
Bu yeni sistem, Başbakan Erdoğan’ın deyimi ile ''vatanını, milletini seven, dindar bir nesil'' hedefliyor. İşte bu hedef, ''soldan çarklı ''tüm marjinal oluşumları adeta çıldırtmakta. Hal böyle iken anlaşılamayan durum şu, bu önemli süreçte Sayın Ömer Dinçer’e yardım etmek, desteklemek gerekirken gereksiz yere ''sonradan görme demokrat'' ayaklarına yatan kendilerini dindar (muhafazakâr)olarak niteleyen çevrelere ne demeli? Onlar hangi nedenlerle Ömer Dinçer’e eleştiri sınırlarını da aşan ölçütte hakarette bulunabiliyorlar?
Sadece dünyevî menfaatlerin kazanımı için Akif’in özlem duyduğu''asımın nesli''nin* yetişmesine imkân verecek bir sistemin uygulayıcısı olan bir bakanın elini zayıflatacak söylem ve eylemlerde bulunmak,asıl hedefleri iktidarı devirmek olan başta BTÖ olmak üzere marjinal sol oluşumlarla,sözde ulusalcı,darbeci zümrenin ekmeğine yağ sürmekten başka ne anlam ifade edebilir ki?.
Müslüman uyanık olur. O bildik çevrelerin eline bir fırsat geçse ayrım yapmaksızın tüm muhafazakârları ''balyoz''planları ile darmadağın edeceğini nasıl olurda bu yakanın muhafazakârları akıldan çıkarır? ''Keser sap hikâyesi''ni onlar hiç akıldan çıkarmıyorken ''kraldan daha çok kralcı''geçinen bu yakanın kimi muhafazakârları nasıl olurda ''soldan çarklı''ların dümen suyuna girebilir. Anlamak inanın güç geliyor insana. Dindar kişi ''balık hafızalı''olmamalı. Manevi değerlere düşman çevrelerin ekmeğine yağ sürmemeli, yağ sürecek girişimlerden kendini uzak tutmalıdır.
İŞTE ''KARŞIYIZ'' CEPHESİ…
En başta BTÖ olan pkk, Halkevleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, İstanbul Tabip Odası, Eğitim-Sen, TGC, Devrimci Sağlık İş gibi grupların da yer aldığı 24 marjinal kuruluş… Darbecilere verdiği destek yüzünden adı “Darbeci Baro”ya çıkan İstanbul Barosu ise bu oluşumlara mekân desteği sağlayarak gönül birlikteliğini göstermiş oldu. Toplantı baroya ait konferans salonunda yapıldı. Sayın bakanın öncülüğünde hayata geçecek olan 4+4+4 kesintili eğitim sistemini sabote etme amacıyla yapılacak eylemlere destek verenler arasında kendine yakınlık duyduğun kaç oluşum var? Buna vereceğin cevaba göre hareket etmek zorundasın…
NOT:*Mehmet Akif manevi oğul edindiği Asım’ı sevmekte ve beğenmektedir. Hedeflerini ve yetiştirmek istediği nesli onunla sembolleştirmektir. Bu sebeple de o, Asım’a ziyadesiyle güvenmektedir. Asım ise özellikle Çanakkale Savaşı’nda onun bu güvenine layık olduğunu açıkça göstermiştir. “Asım’ın nesli diyordum ya… Nesilmiş gerçek İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek.” Akif,''Asım’ın nesli''derken iman, irfan, fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkânlarını seferber eden bir gençliğin hayalini kurmaktadır
#