Ne kadar düşünüyoruz?
En az üzerinde düşündüğümüz ve dikkatimizi çekmeyen hâdiseler nelerdir? Gündelik ve alışılmış olanlar değil mi?(güneşin doğması, kışdan sonra baharın gelmesi v.s.) adına ülfet(alışkanlık) dediğimiz, gözümüzü kapayan bir perde var. Önümüzden o perdeyi kaldırıp, çevremizdeki olayları lâyıkıyla takdir edip, düşünemiyoruz. Mesela:
*Yağmurlu havalarda, şimşeğin çakmasıyla birlikte başımıza nitrik asit(kezzap) yağması için her türlü ortam hazırken üstümüze rahmet yağmurları yağdıran …
*Trilyarlarca farklı canlı-cansız madde çeşidini sadece 92 çeşit atomdan yapan...
*Her baharda bütün ağaçları ve meyveli bitkileri cennet hurileri gibi giydirip,süslendirip,ellerine her çeşit meyveleri verip,bizlere uzatıp ‘Haydi alınız, yiyiniz diyerek ikram eden…
*Bir zehirli sineğin eliyle bizlere şifalı, tatlı balı yediren ve elsiz bir böceğin eliyle en yumuşak ipeği bizlere giydiren…
*Yanıcı bir gaz olan hidrojeni yakıcı bir gaz olan oksijene aşık eden, neticesinde söndürme özelliğine sahip hayat kaynağımız suyu bize sunan…
*Bir kısmı dünyamızdan bin defa büyük,ve o büyüklerden bir kısmı top güllesinden yetmiş derece süratli yüz binler semavi cisimleri direksiz, düşürmeden durduran ve birbirine çarpmadan olağanüstü çabuk ve beraber gezdiren…
*Kışın ölen 300.000 çeşit canlıları bahar da şaşırmadan, birbirine karıştırmadan hatasız,yanlışsız,mükemmel,muntazam bir şekilde yeniden yaratan…
Değerli okurlarım, bütün bu saymış olduğumuz olayları ve daha nicelerini yapan, idare eden ve düzenleyen, tâkdir eden kim olabilir? Bir islam âliminin dediği gibi:
• Bir köy muhtarsız olmaz
• Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz
• Bir harf kâtipsiz olmaz;biliyorsunuz…
Öyleyse şu muntazam kâinat (evren) nasıl hâkimsiz olur?
Ne kadar da az düşünüyoruz