Milletvekili Üstün istifa etmelidir
Yazımda Şeker Fabrikası’nın bugünlere gelmesinde AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün rolünü anlattım.
Üstün bu konuda bana bir cevap yerine vermek yerine Medyatime isimli internet sitesine konuşmuş.
Bu eleştirileri Ülker Grubu yerine Koç Grubu’nun Şeker Fabrikası’nı alması durumunda yapmayacağımızı belirtmiş.
Üstün , “Bu konuda yazı yazanların, konuşanların itirazı ne? Ülker
Grubu gibi dünyada sayılı bir gıda firması bu satın almayı gerçekleştirdi. 28 Şubat sürecinde, itilen kakılan ancak sonra dünya devi olan Ülker Grubu’nun Adapazarı Şeker Fabrikası’nı satın almasını içlerine sindiremiyorlar. Eğer Gezici Koç bu satın almayı yapsaydı sesleri çıkmazdı” diyor.
Üstün farkında değil ama “Gezici Koç Grubu’nu” Sakarya’da ilk hedefe koyan benim.
TÜPRAŞ’ın Sapanca Gölü’nden su almasıyla ilgili bugün değil bundan 6-7 yıl önce yazılar yazdım, manşetler attım.
Son aylarda konuyu yeniden gündeme taşıyan, yeniden ısıtanlardan biri de benim.
Koç Grubu’nun 2. OSB’de yatırım yapmadan ellerinde tuttukları araziyle ilgili en sert eleştirileri ben yaptım.
O dönem buna göz yumulurken Koç Grubu dönemin valisine “eğitimdeki başarıları” gerekçe gösterilerek 150 bin liralık para ödülü vermişti.
Bunu tek eleştiren de benim.
Adapazarı’nda Otokar Firması’nın neden bu şehre hiçbir katkısı olmadığını sorgulayan, en azından bir okul yapmaları için kamuoyu oluşturmaya çalışan da benim.
Ben sadece çiftçinin bir değeri olan, Şeker Fabrikası’nın ayak oyunlarıyla ele geçirilen bir yönetim tarafından batırılarak, elden çıkarılmasını eleştirdim.
Dolayısıyla Üstün bilmeli ki; benim Koç Grubu veya Ülker Grubu arasında bir ayrım yapmam söz konusu değildir.
Üstün Medyatime isimli siteye yaptığı açıklamada APEK’in 2005 martında yapılan kongresine yapılan müdahaleyi ise itiraf etmiş.
Üstün şöyle diyor;
“Bakanlar Kurulu Toplantısı yapılmıştı. Burada Adapazarı Şeker Fabrikası da gündeme gelmişti. Fabrika’nın tavsiye kararının iptal edilmesi ve fabrikanın yenidene üretime geçmesi için yönetiminde onayının olması gerekiyordu. O zamanki yönetim fabrikanın açılmasına karşıydı. Şeker Fabrikası’nın açılması için Kooperatif Yönetimi’nin “evet” demesi gerekiyordu. O nedenle müdahil olduk. Bu Ayhan Sefer Üstün’ün kararı değildi. Hükümetin kararı idi. Hepimizin ortak düşüncesiydi. Çünkü aksi durumda Fabrika açılamayacaktı.”
Bu sözler Ayhan Sefer Üstün’ün halkın tercihine yaptığı müdahalenin açık itirafıdır.
O gün polis marifetiyle çiftçilerin otobüslerinin kendisi tarafından şehre sokulmadığının, APEK’in kongresine açık bir darbe yapıldığının itirafıdır.
Bu nedenle Milletvekili Üstün artık Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı görevinden istifa etmelidir.”
Orada APEK Başkanlığı’na aday olan Ayhan Alişan ve kendisini destekleyen binlerce çiftçinin hakkı yenmiştir.
Darbeci anlayışa sahip olduğu belli olan ve binlerce çiftçinin oy kullanma gibi en demokratik hakkını ihlal eden biri o görevde oturamaz.
Üstün bundan sonra da demokrasiden, haktan, hukuktan söz edemez.