Taraklı'ya Neden Gelinmeli !!!
Kırklareli Üniversitesinde Öğretim Görevlisi Aykut PAJO hocamız Türkiye’deki Sakin Şehirler üzerine bir araştırma nedeniyle Taraklı’ da tanıştık ve Türkiye’deki sakin şehirler üzerine kısa süreli bir sohbet etmiştik. Aykut Hoca bir Taraklı’ lı olarak “NEDEN TARAKLI’YA GELİNMESİ GEREKİR “ diye bir soru sormuştu.
Evet, posterlerde görülen Taraklı ile yaşanan Taraklı birbirinden o kadar farklı.
Taraklı’ ya Geyve tarafından geldiğinizde rampa çıkarken o çam ormanı dik dağları gördüğünüzde hayranlık duyuyorsunuz. Yakuplar mahallesini geçtikten sonra mola vermek için bir çeşme görüyor ve arabanızı durdurup elinizi yüzünüzü yıkamak istiyorsunuz. İndiğinizde yerlere atılmış poşetler ve çöp yığınları ile karşılaşıyorsunuz. Olumsuz bir yüz ifadesi ile elinizi yüzünüzü yıkadıktan sonra yola çıkıyorsunuz, devam ediyorsunuz fakat bu sefer de ne yol kenarları çöplerle dolu. Halbuki siz “ sakin şehir unvanlı bir turistik ilçeye gelmiştiniz. Bundan sonra geziniz olumlu değil olumsuz düşünce ile başlıyor.
Taraklı Termal su kaynağını geçtikten sonra birden sol tarafınızda dumanlar ve ağır bir koku duyuyor ve alelacele o soluduğunuz çam kokusunun yerinde duyduğunuz bu koku için arabanızın penceresini kapatıyorsunuz. Gördüğünüz ise tam bir felaket. Dere kenarında vahşi depolanmış bir çöp tepesi içten içe yanıyor. Arabanızı durdurup müdahil olmak istiyorsunuz ACİL İTFAİYE’ yi arıyorsunuz, yangının ormanlık alana sıçraması ihtimali sizi endişelendiriyor. Telefonun uçundaki kişiden aldığınız cevap: “ Evet . Beyefendi biliyoruz, ama maalesef Belediye çöpleri böyle imha ediyor cevabını alıyorsunuz. Biraz daha dikkatlice dumanlara baktığınızda çöplükte dolaşan köpekleri görüyorsunuz. Aç kalmış ve yiyecek bir şeyler arayan köpekleri.
Taraklı’ ya bu duygularla girip arabanızı park ediyorsunuz. Şehir turuna çıkıyorsunuz. Ana cadde yanında çok güzel bir bina görüyorsunuz ve gezinize oradan başlamak istiyorsunuz. “ KÜLTÜR EVİ” Merdivenlerden çıkıp binadan giriyorsunuz, ayakkabıları çıkartıp terlik giyiyor ve dolaşmaya başlıyorsunuz.. Sağdaki odaya giriyor ve Taraklı ’nın duayenlerden hattat Saim Özel ‘in hat sanatı örneklerinin olduğu odayı geziyorsunuz. Acaba bu oda bu kadar kötü bir şekilde düzenlenir diye düşünüyorsunuz. Sağ odaya giriyor ve Taraklı dokuma örneklerini ve dokuma r inceliyorsunuz. Satış yapan tezgâhtar’dan bilgi alıyorsunuz. Burada da yine aynı düzensizlik hakim. Sonra yan odaya geçiyorsunuz. Kaşık ustası Sabri Özşahin usta’nın tezgâhını inceliyor ve şimşir kaşıklardan almak için dolaşırken kapı arkasında elektrikli süpürgeyi görüyorsunuz. Bunun burada ne işi var dercesine. Üst kata çıkıyor ve odaları dolaşıyorsunuz, resimlere bakmak için geziyorsunuz fakat yerler toz dolu. Bir turistik ilçenin Kültür Evi böyle mi olur diye üzülüyorsunuz. Kültür evinde tarihi değeri olan bölgeye has hiçbir eşya göremiyorsunuz.
Yazımızın devamı diğer sayıda devam edecektir.