Hayatı Doğru Okumak
Tüm canlılar yaşamlarını belirli bir zaman içinde bulundukları yerde tüketir ve elveda derler hayata. Dünya, üzerinden gelip geçilen bir köprü gibidir adeta. Her geleni misafir eder ve cömertçe hiçbir şeyi kıskanmadan hizmetine sunar. ‘ ’ el rızg’ u Alellah’ ’ (Rızg Allah tandır). Çeşit çeşit nimetleriyle bizleri bu âlemde misafir eden Rabbime sonsuz şükürler olsun. Bunun farkına varabilen insanlar kavgacı olmaz. Açgözlü olmaz. Erdemli ve şahsiyetli olur. Kötülüklerden uzak durur. Herkese iyilik yapmayı sever. Barışçıl ve insancıldır.
Ancak günümüze baktığımızda menfaat çetelerinin dünya üzerinde şuursuz insanları ele geçirip kendi değirmenlerine su taşıtmak için ellerinden gelen tüm gayretlerini esirgemiyorlar. Kendi çıkarları doğrultusunda dünyayı yönetmek isteyen bu kişiliksiz kişiler nerede bir denge kuruluyor ise önce o kurulacak dengeyi yok etmek için savaşıyorlar. Çünkü kurulacak her denge dengesizliklerini ortadan kaldıracağı için bütün şer güçlerini oraya seferber ediyorlar. İnsanların gafleti de bunların gücünü artırıyor. Bunlara dünyayı verseniz doymaz. Kan dökmekten ve döktürmekten zevk alırlar. Barışı ve huzuru bozan bu menfaat güçleri şer güçlerle işbirliği içinde olup yeryüzünde huzur bırakmamak için her çeşit fitne ve fücura başvururlar.
Dünya aslında herkese yetecek kadar geniş; Herkesi besleyecek kadar cömert, herkesi misafir edecek kadarda misafir perver. Peki, ne oluyor bizlere kısacık bir ömrü kavgalar ve çarpışmalar içinde tüketiyoruz. Neden kavga istemeyenler bir araya gelip de bu şer güçlere karşı direnemiyor. Bıçak kemiğe dayandığında mı anlayacağız. Asırlardır insanlık için çalışan çabalayan ve insan yaşamını daha güzel bir hale getirenlerin yanında birileri de bozmak yıkmak için silah ve kavga aletleri üretiyorlar. Aslında üretilen silahlar mazlumlara değil de zalimlere karşı kullanılsaydı dünyada yanlış yapanlar cezalarını bulur ve birçoğu böyle bir davranışa tevessül edemezdi. Ne yazıktır ki, insanlık geçmişten ders alamamış, hatalarla yaşamayı ilke edinmiş, üç günlük dünyasını yasa boğarak mahvetmiştir. Bir yerde çıkan yangın eğer söndürülmezse o yangın bir gün olur senide yakacaktır. Yangına körükle gidilmez, suyla gidilir. Eğer birileri körüklemese bu yangınlar kendiliğinden söner. Bizler yangın seyrettiğimiz için yangını çıkaranları göremiyoruz. Dedim ya dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek isteyenlerin uyguladıkları bir sonuçtur bu. Çünkü onlar kendi dünyalarının dışında başka bir dünyanın olmasını istemezler. Çünkü kendilerinin dışında herkesi köle ve hizmetçi olarak görürler.
Sonuç olarak diyorum ki, işimiz biraz zor görünüyor. Etrafımız yıllardır ateş çemberiyle çevrili. Birilileri adım adım hedefledikleri yöne ilerlerken bizler bostan kavgasındayız. Adam köyün sığırı kayboldu diyor biz ise alaca danayı soruyoruz.
Kalın sağlıcakla…