İnsanlık Ölmemeli
Güneş sistemiyle birlikte milyarlarca yıl hayat kaynağı olan bu gezegen milyarlarca canlıyı üzerinde barındırmış, aç açık bırakmamış, didişmelerimize aldırmamış ve hiçbir nimetini esirgemeden cömertçe üzerinde yaşayan, yiyen ve içen canlılara ikramını sunmuştur. Şöyle bir baktığımızda tüm nimetler insanlar için olduğunu açık seçik görürüz. Aklı ve iradesi olan insanoğlu bu gezegende hiç rahat durmamış sanki koca dünya kendisine dar gelmiş ve etrafında yaşayan tüm canlılara savaş açmışçasına hem kendini hem de çevresini ihtirasları uğruna rahatsız etmiştir birçok yeri de harap etmiştir. Asırlarca süren savaşlar bunun kanıtıdır. Bunun altında yatanda insanda bulunan ego duygusudur. Hep hükmedecek, baş olacak, yönetecek ve yönlendirecek. Aslında yöneticiye ve bir başa her zaman ihtiyaç olmuş ancak başa baş tacı olması gerekirken başta acı olanlar olmuştur. Kendi egosunu tatmin edemeyenler başlarda olduğu zamanlar halka sıkıntı çektirmiş ve yorgun düşürmüştür. Onun içindir ki; başta baş olmayı beceremeyenleri halk kendi iradesiyle tasfiye etmektedir. Bu durum da baş olmayı isteyenler hakkın rızasına ve halkın teveccühüne mazhar olmayı hedeflemek durumundadırlar. ‘’ Kendilerine yeryüzünde bozgunculuk yapma denildiğinde bizler ıslah ediciyiz derler, asıl bozguncular kendileridir farkında değildirler’’ (Bakara Suresinden Bir Ayet) işte kendileri ilahi mesaja kulak tıkayanların toplumlarda açtıkları yaraları sarma işlemleri bitirilememektedir. Bugün insanlığın sefaleti imkânların kıtlığından mıdır yoksa merhametin yokluğundan mı? Hayvanlar âlemi birbirinden beslenerek hayatlarını sürdürmek zorundalar. İnsana ne oluyor da birbirinin kurdu olmuş birbirini yiyip bitirmektedir.
Evet değerli dostlar; insanın içindeki sevgi tomurcuğu açılmadan, insanlık duygularını yeşertecek tohumlar ekilmeden insana yön vermeniz mümkün olamayacaktır. Hani bazen sosyal medyada örnekler azda olsa ara sıra veriliyor ya. Bazı dükkânlar silah zoruyla soyulurken bazen de buldukları binlerce liraları geri getirip sahibini arayanlar var ya işte insan olmanın en büyük ölçütüdür. İnsanlığın ölmemesi için yapılması gereken durumlar vardır. Rüzgâr eken fırtına biçermiş derler. Biz ne ektiğimizi ve ne biçtiğimizin muhasebesini yapmak durumundayız. Muhasebemizi iyi yaparsak sorunların her geçen gün azalacağı kanaatindeyim. Muhasebemizi yaparken de barışta, bölüşte, savaşta, kaderde kıvançta ilkeli olmak zorundayız. Dünyayı cennete çevirmek istiyor isek öncelikle birbirimizi sonra çevremizi mahlûkatı ve doğayı sevmemiz ve sahiplenmemiz gerekir. Tuttuğumuz taraf hak ve hakikat olmalıdır. Adaletin olmadığı yerde sefalet vardır. İlmin olmadığı yer de de cehalet vardır. İnsanlık ölmesin diyor isek, İlim ve irfan hedefimiz, hak ve hakikat kuralımız olmalıdır.
Kalın sağlıcakla…