İzzettin KÖMÜRCÜ Dıngıldak Masa

ÖNCE YAZDIM… ŞİMDİ YAZMAYA ÇALIŞIYORUM…

Aslında hep yazmak istiyorum. Yazmaktan bıkmadım. Hep keyif aldım.

Önce Yazdım;

Okul gazetelerinde, duvarlardaki panolarda yazılarım hep asılırdı.

Yazılarımla ilgili ilk eleştiriyi, okul müdürümüz yapmıştı.

Kişilerle ilgili yaptığım biyografiler o yıllarda okul duvar gazetesinde çok okunurdu.

Arkadaşlarımı tanıtıyorum. Maşallah onlarda keyif oluyordu.

Ama arkadaşımın kendisini yazdığımda değil, bir başka arkadaşımı yazdığımda…”

Öğretmenlerimi ve okul müdürümüzü de anlatmıştım.

Yazımı okuyan müdürümüz

“Arkadaşların için yazdıkların güzel, şu benim için yazdığın doğru değil, ” diye tebessümlü bir ifade kullanmıştı. (Bu arada okul müdürümüzün yazdığım yazıya olumsuz tepki vermediğini bu davranışı altında memnuniyet duygularının olduğunu belirteyim), sınıfımızdaki bütün öğrencileri her yönüyle anlatmıştım.

Liseyi bitirdiğim o yılın sonunda saman kâğıtlarda ya da ambalaj kâğıtlarında makaleler yazdım. Haber yazıları, inceleme, araştırma ve spor yazılarım ta ki bu güne kadar gazetemizde TARAKLI köşemde yayınlandı. Bir dönem bitmiş başka bir dönem başlamış ama yazmamız hep devam etmiştir

Bu arada TARAKLI’da internet gazeteciliği hizmeti verilmesinde bana iş düştüğü gerektiği söylenince tekliflerini kabul ettim.

TARAKLI’da bu gün İnternet Gazeteciliği üst düzeyde. İşinde çok katı olan editörüm, beni eleştirenlere saygı duyarım. Adam beni eleştirmekten zevk alıyorsa açık yüreklilikle söyleyeyim benimde bir iki çift yazacağım olur. Belli bir süre sonra beni eleştirmekten zevk almaz.

İdeolojik olarak fikirlerim belli. Bu fikirlerimi ifade ederken her hangi bir kaygı taşımam ve önyargılarımdan uzaklaşma ve sivri yanlarımı törpüleme çabasında olurum. Başkasının fikirlerine de saygı duyarım

Emek verdiğim yazılarımın neredeyse yarıdan fazlası eleştiri yazıları olmasına rağmen dile getirdiğim mantıklı önerilerle yazdığımın doğru olduğu kanaatini taşıyorum

Şimdi Yazmaya Çalışıyorum;

Ben şimdide yazıyorum. Yazıyorum diyorum ya, ama ne yazma.

Vatandaş “ Filanca yerde şu oldu” “Bak sen gazetecisin yaz sana” diyor. Biz gördüğümüzü yinede yazma gayretinde oluyoruz. . ”Ben yazdım Sen Yap” diye değil “Neyin nasıl yapılacağını neden yapıldığını ifade ederek yazmak istediğimi söylemek isterim. Gördüğüm kadarıyla emek verilip yapılan işler var. Bu emeğin yapılan işlerin vatandaşa duyurulması gerekiyor

Yazma arzumuz bitmez. Muhabirlik hayatımda Taraklı’da bu kadar yoğun çalışma görmedim. Uğur Mumcu’nun sözü ile yazımızı bağlayalım.

“Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz. ”

Tekrar görüşmek dileğiyle hoşçakalın.