M. Ali ÇINAR
Onuncu Köy
Kanunlar mı Yetersiz, Vicdanlar mı Köreldi
Yayın:
Güncelleme:
Olup biten olaylar, hunharca davranışlar, yakıp yıkmalar yakışıyor mu bu çağda. Okullar açtık kocaman kocaman. Mektepler kurduk alabildiğine. Adam yetiştiremedik bir türlü. Üreten değil tüketen bir toplum olmaktan bir türlü kurtulamadık. Nerde hata yapıyoruz üzerinde kafa yormadık. Eğitim bitti diyoruz üzerinde bir açık oturum yapıp konuşmuyoruz. Ya da konuşturulmuyoruz. Tam bir tüketici toplum meydana getirdik. Haram helal ver Allah'ım asi kulun yer Allah'ım düsturu her kesimin sloganı oldu. Doymayan gözü doyurmak oldukça zor... Mal sarhoşu olan bir toplum olduk. Para gelsin de nerden gelirse gelsin önemli değil artık. Yakılan ormanların altında ne yattığı belli değil. Kimler neden yakarlar bu güzelim ağaçları. Dünyayı tahrip etme sanatı hiçbir okulda okutulmuyor. Bu ilmi acaba nerden aldık. Kimler öğretiyor bunu. Ne din din olarak öğretildi, ne de ilim ilim olarak öğretiliyor. Camiler Müslümanları uyutan evler konumuna getirildi. Okullar da çocukları büyüten evler durumunda. Bir toplum ilimden ve irfandan uzaklaşırsa sonunu hazırlasın. İslam la İnsan arasına engeller konulmuş insan İslam la buluşamıyor. Okullarda da istidatla meslekler arasında engeller var maalesef. Bu durum ülkemizin halinden belli olmuyor mu?
Sonuç; Duyarsız hissiz hiçbir şey umurunda olmayan bir canlı güruh var ülkemizde. Etliye sütlüye karışmayan kıl beşini tut işini demişler onlara... Birde açgözlü mal hırsı benliğini sarmış ne bulduysa götürmeye çalışan, mal üstüne mal yığmayı adet edinmiş, gözü doymayan azgınlar var. Azınlıkta da olsa yine de ülke sevdalısı, yemeyen yedirtmeyen, hak ve hakikati gözetmeye çalışan samimi, onurlu ve karakterli insanlar var. Bunların işi çok zor… Niye mi; kolay mı bu soyguncularla başa çıkabilmek? Kolay mı zannediyorsun bu açgözlü ruhsuzlarla mücadele edebilmek? Vurdumduymazların sayıları her geçen gün çoğalırken duyarlı vatandaşların sayılarında da gittikçe azalma görülmektedir. Bu dünya geçici beyler. Yerin altında bir gün mutlaka eşitleneceğiz. Yatları katları olanla, hiçbir malı olmayanın eşitlendiği tek yer yerin altıdır. Yeryüzünde eşitlenemeyen yer altında eşitlenecek bir gün. Ancak yer altında bu işin bir hesabı var. O hesap mutlaka görülecektir. Her geçen gün dünya arkamızda, ahiret ise önümüzde haberiniz olsun. Bakalım orada kim haklı çıkacak.
Diyorum ki, iyi ki cehennem yaratılmış. İyi ki, hesap günü var. Mezarlar sizlerin yatlarından daha dar… Ara sıra sizin de aklınızdan geçmektedir. Fakat Gaflet uykusundan her insan uyanamaz.
Benden hatırlatması. Bu dünya bir gün mutlaka tarumar olacak. Göreceğiz bakalım ne olacak? Geçmiş kadar uzak gelecek kadar yakın yoktur.
Kalın sağlıcakla..